Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş Uşak'ta düzenlenen 'Millet Buluşması'nda vatandaşlarla bir araya geldi, vaatlerini anlattı. Türkiye’yi üretimle kalkındıracaklarını ifade etti.
Emeklilere yönelik Kurban Bayramı ikramiye vaadini yineleyen Kılıçdaroğlu, "Ben 2015 tarihinden bu yana bütün emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramı'nda en az asgari ücret kadar birer aylık ikramiye ödenmesini istedim ve savundum. Vermediler, düşük verdiler. Asgari ücretin biraz altında verdiler, şimdi bir de çıkıp 'Emekliye zam yaptık' diyorlar. Ağzımdan çıkan bir söz mutlaka yerine gelecektir. Emekli kardeşlerim üzülmesinler. Oyunuzu kullanacaksınız, Bay Kemal'i Cumhurbaşkanı seçeceksiniz, Kurban Bayramı'nda bankaya gideceksiniz, 15 bin lira ikramiyeyi göreceksiniz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu” sloganıyla karşılanan Kılıçdaroğlu, “O benim elimde değil, o sizin elinizde. Sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız ve Türkiye’de yeni bir dönemi hep birlikte başlatacağız. Söz mü” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Kul hakkı yiyeni, bulunduğu makamda asla tutmayacağım. Adaletsizlik yapanı, o makamda asla tutmayacağım. Onlar Beşli Çetelere çalışıyorlar, Bay Kemal sizin için çalışacak. Emekli, ev kadınları, memurlar, iş insanları, işçiler, köylüler, besiciler, apartman görevlileri, gençler, kadınlar için çalışacak. Bu ülkenin 85 milyonu için çalışacak. Söz veriyorum.
"DEVLET, TAŞERON İŞÇİ ÇALIŞTIRMAZ"
Buraya taşeron işçileri de gelmek istemiş. Ama taşeron işçilerine izin vermemişler. Buradan kendilerine sesleniyorum; hiç meraklanmayın, az kaldı. Göreceksiniz. Devlet, taşeron çalıştırmaz. Devlet, kadrolu işçi veya memur çalıştırır. Taşeron işçiler de meraklanmasınlar, onların gönülleri rahat olsun. İnşallah iktidara geldiğimizde, taşeron işçisi diye bir kavram devlette olmayacak. Bütün işçilerin kadroları olacak ve güven içinde çalışacaklar. Aynı şekilde emeklilerimiz; unutmayın, sizi unuttuğumu sakın düşünmeyin. 2015’ten itibaren, emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında asgari ücret kadar birer ikramiye verilmesini savundum.
Önce itiraz ettiler, ‘Para yok’ dediler. Sonra mecbur oldular ve ufak bir rakam verdiler. Neyse, verdiler. Şimdi biraz daha verdiler ama benim düşündüğümü, benim hedeflediğimi, öngördüğüm rakamı vermiyorlar. ‘Asgari ücret kadar vereceksiniz’ dedim, asgari ücret kadar vermediler. Önümüzde Kurban Bayramı var. Kurban Bayramı’nda bütün emekliler, bankaya gidecekler ve 15 bin liralarını görecekler. Yatan parayı görecekler. Hemen koru halinde bağırdılar, ‘Parayı nereden bulacaksın?’. Sen Beşli Çete’ye parayı buluyorsun da ben millete mi para bulamayacağım? Hiç endişelenmeyin; o Beşli Çete’nin kaçırdığı bütün paraları geri getireceğim, kuruşu kuruşuna kadar getireceğim. Söyledim; kul hakkı yiyeni asla affetmeyeceğim. Paraları getireceğim ve bu milletin cebine koyacağım.
Hiçbir çiftçinin zarar etmediği bir düzeni inşa edeceğiz. Kırmızı, ucuz mazotu vereceğiz. KDV’siz ve ÖTV’siz mazotu vereceğiz. Esnafı destekleyeceğiz. Esnaf da desteklendiği zaman göreceksiniz, orta direk daha güçlü olacak. Ev hanımları; sizin de derdinizi biliyorum. Bakanız, Aile Destekleri Sigortası ile geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan bütün hanelere destek vereceğiz. Sizin banka hesabına para yatacak. Siz; memur, işçi gibi gideceksiniz her ay, devletin size sağladığı desteği alacaksınız. Yani sağ elin verdiğini, sol el görmeyecek.
KADINLARA ALTIN SÖZÜ
Bazı hanım kardeşlerim dediler ki ‘Bize altın hesabı açabilir misiniz?’. Onlara da söz verdim, nakit para olmazsa, arzu ederseniz size altın hesabı da açarız, bankada altınınız da birikmiş olur. Bunun da sözünü veriyorum. Neden? Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye, hiçbir evin elektriğinin kesilmediği bir Türkiye istiyorum. Suyunun kesildiği, doğal gazının kesildiği bir Türkiye’yi istemiyorum. Kimse keyfinden ‘Ben elektrik, doğal gaz parasını ödemiyorum’ demez. Demek ki bir sorunumuz var. Sosyal devlet sizin yanınızda olacak. Devlet, kadınların da garantörü pozisyonunda olacak.
“UYUŞTURUCU BARONLARIYLA MÜCADELE EDECEĞİZ”
Bu ülkede uyuşturucu baronlarının yaşamaması için uyuşturucu baronları ile mücadeleyi sonuna kadar yapacağım. Uyuşturucu baronları ile fotoğraf çektiriyor, gencecik evlatlarımızı zehirliyorlar. Uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım Türkiye’de. Öyle siyaset, birileri ile kol kola girecek, ondan sonra yargı onları serbest bırakacak, Bay Kemal de bunu seyredecek. Hayır efendim. Onları Türkiye Cumhuriyeti devlet topraklarında asla yaşatmayacağım.
Beşli Çeteler seferber oldular, çalışıyorlar, ‘Kılıçdaroğlu’nu nasıl seçtirmeyiz’ diye. Yahu sizin feriştahınız gelse Bay Kemal sizden korkar, çekinir mi? Bizim verilmeyecek hesabımız yok kardeşim.
"MÜLTECİLERİ KENDİ ÜLKELERİNE GÖNDERECEĞİM"
En geç 2 yıl içinde bütün mültecileri kendi ülkelerine göndereceğim, yerlerini ve yurtlarını yaparak. Suriye sınırına gittim, televizyonlar oradaydı. Arkamda da Suriye toprakları vardı. Orada da söz verdim. Yetki vereceksiniz; en geç 2 yıl içinde ben, bütün Suriyelileri kendi topraklarına göndereceğim. Oturacak ve konuşacağız. Suriye yönetimi ile karşılıklı büyükelçilikleri açacağız. Bizim Hatay’ın dokusu değişti. Olacak şey değil. Kilis’te Suriyeli nüfusu, bizim nüfuzumuzu aştı. Akıl alacak şey değil. Bunların tamamını düşünüyorum. Hiç endişe etmeyin. En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün sorunlarınızı çözeceğiz. Çünkü bizim bir beklentimiz yok. Platon ne demiş, 2400 yıl önce söylemiş; ‘Ülkeyi yönetenler, ülkeyi yönetirken mal edinirlerse, zenginleşirlerse halkın haklarını değil kendi servetlerini korurlar’. Doğru mu? Doğru. Biz, halkın hakkını savunacağız. Siyaset, zenginleşme aracı değildir. Yeni bir Türkiye ve iklimi beraber kuracağız, oluşturacağız.”