Meteorolojik verilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yağışlar normale göre yüzde 14, 2020 yılı Mart ayı yağışlarına göre de yüzde 56 azaldı. Bu azalmalar beraberinde kuraklık getirdi. Buğday, arpa ve mercimek eken ancak sulu tarım yapmamış olan çiftçiler kuraklıktan en fazla etkilenen kesimlerin başında geliyor. Ziraat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Abdulsamet Ucaman, bölgenin birçok yerinde kuraklık yaşandığını söyledi. Bölgenin ‘Afet Bölgesi’ ilan edilmesi çağrısı yapan Ucaman, “Meteorolojik verilere baktık, geçen yıla oranla yüzde 54 kuraklık var. Son 14-15 yıla göre yüzde 14 oranında kuraklık var. Mardin tarafında, Suriye sınırının tamamı, Nusaybin’de susuz tarım yapılan yerlerin hepsi kurak. Şanlıurfa tarafında birçok yerde kuraklık tespit ettik. Diyarbakır'da da susuz tarım yapılan yerlerin hepsi kurak. Bundan sonra artık yağmur yağsa da buradan dönüş yok, verim alınamaz. Tam tanelerin süt dolum döneminde kuraklık vurdu, taneler olgunlaşamadı. Şimdi kurtulsa da başka bir şey için kullanılamaz. Ancak yemlerin arasında hayvanlara verilebilir. Çiftçilerin çoğu ürünlerini kaldıramayacak çünkü bu onlara masraf olacak. Daha önce de çağrı yaptık, afet bölgesi ilan edilsin dedik, duymazlıktan geldiler. Afet bölgesi olması için çağrımızı yineliyoruz” dedi. “Verim kaybı yüzde 80” Bu arada Diyarbakır’da Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Erdal Avşar, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Diyarbakır başta olmak üzere bölge illerinde yaşanan kuraklık nedeniyle tarlaların yüzde 80’inde ürün hasadı yapılamayacağını söyledi. Sadece Diyarbakır’ın ülkenin toplam buğday rekoltesinin yaklaşık yüzde 5’ini, kırmızı mercimeğin yüzde 30’a yakınını ürettiğine dikkat çeken Avşar, kuraklığın rekolteyi düşüreceğini söyledi. Avşar, bölgede bu yıl ekim yapan tüm çiftçilerin ve sektöre girdi sağlayan işletmelerin karşılaştıkları zararların karşılanması gerektiğini belirterek, “Yaşanan bu kuraklık bir doğal afettir. Bu doğal afetten zarar gören tüm kesimlerin desteklenmesi gerekir” şeklinde konuştu. Avşar, yaşanan kuraklığın etkilerinin azaltılabilmesi için bölge genelinin doğal afet alanı olarak ilan edilmesi çağrısı yaparak, “Üreticiler ve girdi sağlayan işletmeler için mevcut kredi borçlarının faizsiz ertelenmesi, hasat yapmayan çiftçilerin girdi maliyetlerini karşılayacak şekilde nakdi destek sunulması, çiftçilerin geçmiş döneme ait tüm destek primlerinin bir an önce ödenmesi, pompaj sulaması yapan çiftçilere elektrik ve yakıt destek primi ödemesinin yapılması gerekiyor. Ayrıca işletmelerin karşılaştıkları bu darboğazdan çıkabilmeleri için acil destek paketlerinin uygulanması gerekir “ şeklinde konuştu.