Sanayileşmeden dolayı göç alan, suyu kirlenen, hava koridorları sosyalleşme adı altında ruhsuz beton binalarla kapatılan, göç alan bir şehir hâline getirildi Bursa.
Maalesef,
Kenti yönettiğini sananların yaptığı yanlışların tespit edilmediğine şahit oluyoruz.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kasım ayı değerlendirmesini yaparken gittiği her yerde iş talebinde bulunanların sayısındaki artıştan bahsetti. Aslında ortak dert, tasa; geçim sıkıntısı ve alın terinin karşılığını alamama.
Maalesef dert bir tane değil; neresinden tutsak elimizde kalan, sosyal ve kültürel alanda korkunç bir çürüme yaşıyoruz. Haliyle belediye başkanını mahallesinde gören anneler-babalar feryadı basıyor.
***
Başkan Bozbey’in göreve geldiği günden beri bıkıp usanmadan gündeme getirdiği bir başka konu ise turizm.
Gelen yerli ve yabancı turistlerin şehrimizde geceleme oranının 1,5 gün olduğunu ve sanayi ziyaretleri için gelenlerin de bu rakama dâhil edildiğine dikkat çekti.
Ayrıca esnafın da gelen misafirlere karşı eğitilmesi gerektiğini belirtti.
Mesela,
Ulucami’nin batı kapısından çarşıya doğru inerken, şehrimize farklı kentlerden gelip kebapçı dükkân açanların; misafirleri adeta taciz edercesine işyerlerine davet etmelerinin önüne geçilmeli.
Hanlar Bölgesi’nin akşam 18.00’den sonra karanlığa büründüğünü bir kez daha hatırlatan Bozbey; çok haklı.
Diğer bir üzücü konu ise, yerli ve yabancı turistler neden kuyumcuların işgaline uğramış Kapalı Çarşı’yı gezsin ki!
Bakırcılardan eser kalmamışken, Bakırcılar Çarşısı’ndan neden geçsin!
Şemsiyelerden dolayı kemerleri gözükmez hâle getirilmiş Koza Han da, hangi ruhu ve tarihi fotoğraflasın!
Tophane bayırında yürürken, asfalt yerine toprağa da nefes aldıracak kaldırımlara basa basa yürüse Bursa’mıza gelen misafirler keyif almaz mı?
Susuzlukla imtihan olduğumuz şu günlerde bazı yolları kaldırım yaparak, tarihi bölgelerle yardımcı olunamaz mı?
Yukarıda saydıklarım şehrimizin kaderi oldu. Bu tabloyu değiştirmek için Mustafa Bozbey adım atabilir.
Arif Tak’a rahmet okutan BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit’in de ezberini bozabilir.
***
Son olarak Bozbey’in bir başka gündem maddesi derelerimizin kirletilmesiydi.
İtiraf gibi açıklamalarda bulundu Bozbey: “Biz Nilüfer Çayı’nı kirletenlerin başında geliyoruz BUSKİ olarak. Buna üzülüyorum. Yeni yeni öğreniyoruz. Çöp depolama sahasının sızıntı suyu hâlâ Nilüfer’e gidiyor. Bu doğru değil. Yıllardır yapılması gereken yatırımlar yapılmamış.”
Ayrıca acayipliklerin yaşandığı kentimizle ilgili Başkan Bozbey, yeni çöp döküm alanı için 2O24 Temmuz ayında Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’ne yapılan müracaatın hala Ankara’ya bakanlığa gönderilmediğini ve Bursa’da bekletildiğini duyurdu.
Bürokrat dediğin böyle olur, yaşadığı kentti daha fazla yaşanmaz hale getirmek için talimat alarak direnir!
Bravo!

Kısacası…
Günübirlik adımlar, tribünlere oynayan yöneticiler ve yaşatılan kirliliğin sebeplerinin araştırılmaması; 45 yıl önce balık tutulan derelerimizi mahvetti!
Başkan Bozbey’in bıkıp usanmadan yapacağı en önemli çağrı tersine göçle ilgili olmalı.
Eğer bizler Marmara’yı rahatlatmak için boşalan Anadolu’yu yeniden insanların yaşadığı, üretim merkezi hâline getirecek haykırışları yapmazsak, yarın bugünden daha kötü olacaktır.
Nilüfer Çayı’nın yeniden nefes almasını istiyorsak, insanların doğdukları yerde doymalarına olanak sağlamalıyız…