Türkoğlu, aracı park edip bankaya giden ve otomobilin içinde bebeğiyle eşini bekleyen S.T’nin aracı çekmek isteyen, Bursa Trafik Vakfı elemanlarından çekinip arabadan indiği sırada yere düşüp bebeğinin kafatası çatlayan ailenin yaşadıklarını kaleme aldı. Türkoğlu, yaşanan skandala şahit olan bir trafik polisinin anne ve bebeğe yardım etmesi gerekirken olay yerinden ayrılıp gitmesine tepki gösterdiği yazısında, ülkemizdeki demokrasi ve kamuoyuna karşı sorumluluğun yerlerde süründüğüne dikkat çekti.

İşte Türkoğlu’nun Bursa Trafik Vakfı’nın zulmüne kim dur diyecek? Başlıklı yazısı:

Bursa Trafik Vakfı’nın zulmüne kim dur diyecek?

Geçtiğimiz ay yine bu köşede Bursa Trafik Vakfının Bursa’ da en çok beddua alan vakıf olduğunu yazmıştık.

Ayrıca ne Bursa trafiğine ne de Bursa’ya hiçbir katkısı olmayan bir rant kuruluşu olduğunu ifade etmiştik.

Yalnızca biz değil sosyal medyadan da pek çok Bursalı da benzer şikayetlerini dile getirmişti.

Bursa Trafik Vakfı’ndan bu konular ile alakalı herhangi bir açıklama kamuoyu ile paylaşılmış da değil.

Çünkü ülkemizde demokrasi ve kamuoyuna karşı sorumluluk duygusu mevcut değil.

Tam da bu konular tartışılırken Bursa Trafik Vakfı’nın sebep olduğu bir insanlık ayıbı ile daha karşılaştık.

Şöyle ki;

“ 23.09.2019 günü saat: 14:00 sıralarında eşimle Doğanbey mahallesinde bulunan Vakıf Katılım Bankasına aramız ile birlikte gittik. Oranın önüne 16………..Plakalı aracımızı park ettik ve Eşim S. T. Aracı park edince bankaya girdi. Ben aracın içerisinde sağ arka koltukta oturuyordum. Eşimi beklerken 2 aylık bebeğim İ. B. T. yi emziriyordum. O sırada plakamızın anons edildiğini duydum ve aracın yanında araç çekicisinin makarasının döndüğünü fark ettim. Ben aracın içerisindeyken anonstan sonra araç içerisinde bulunan birisi var mı diye çekici tarafından kontrol yapılmadan aracımızı çekmeye çalıştılar. Araçla birlikte bizi de kaldıracağını düşünerek panik yaptım. Bebeğim kucağımdayken hızla aracımızın arka sağ kapısından inerken kapının yanında bulunan dubalara takıldım ve bebeğim ile birlikte yere düştük. 2 aylık bebeğim kafasından yaralandı. Hemen eşimi aradım. Eşim bankanın içerisinden koşarak geldi. Hemen oradan ayrılarak aracımız ile alt kısımda bulunan Medikal Park Hastanesine gittik. Orada bebeğimizin tomografisi çekildi, tedavisi yapıldı. Kafatasında ki kemikte kırık olduğunu öğrendim. 24 saat yoğun bakımda kaldı. 40 saatte hastanede gözetim altında tutuldu. Bu düşmeden dolayı bende yaralandım. Adli rapor aldım. Bu olaydan dolayı çekici olan polis memuru ve çekici görevlisinden şikayetçiyim.” dedi.


 

Bu ifadeden anlaşıldığı üzere en kısa zamanda en çok aracı çekerek en yüksek kâr amacı güden bu vakıf ve çalışanları neredeyse bir bebeğin ölümüne neden olacaklardı.

Daha acı olanı, bir trafik polisi ve çekici şoförünün, yere düşmüş genç bir anne ve bebeğini o halde bırakıp ayrılmalarıdır.

Buradan bir kez daha ilimizin valisine ve siyasilere sesleniyorum!

“ Bursa Trafik Vakfı’na bir çeki düzen verin. Hatta mümkünse kapatın. “

Son olarak da Bursa Trafik Vakfı yöneticileri ve görevlilerine sesleniyorum!

“ İnşallah sizin eşiniz ve bebeğiniz böyle bir muameleye maruz kalmaz. ”

Editör: Haber Merkezi