Siyasette hareketli saatler yaşanmaya devam ediyor. AK Parti ile CHP arasındaki söz düellosu bugün de Sivas’ta devam etti. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sert ifadelerle eleştirdi.

CHP lideri Özgür Özel, Sivas’ta düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, iktidara sert eleştiriler yöneltti. Özel, “And olsun ki AK Parti'nin iktidarı bitiyor, gidiyorsunuz ve bakan evlatlarının dönemi kapanıyor. Vatan evlatlarının dönemi başlıyor.” ifadeleriyle CHP’nin iktidara gelmesiyle halkın ekonomik ve sosyal sorunlarının öncelikli olarak çözüleceğini dile getirdi. Özel, çiftçiden emekliye, memurdan esnafa kadar tüm kesimlerin sorunlarını çözmeye kararlı olduklarını söyledi.

"SİZİNLE TARİH YAZDIK"

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle; "Sivas'a hemen her yıl bir kez, iki kez geliyoruz. Sivas'ta mitinglere geliyoruz. Bu meydanda tüm siyasi partilerin yaptıkları mitingleri biliyoruz ve Sivas'ta bir ölçü var, bir sınır var. Oradaki çeşmeyi görüyoruz, eğer çeşmeye kadar varırsa, meydanda kalabalık, o parti geliyor demektir. Bugün Sivas'ta çeşmeyi ikiye katladınız, tarih yazıyorsunuz. 4 Eylül 1919'da Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderinin yazıldığı yerdeyiz. Mandacıların karşısına dimdik geçenlerin ve tam bağımsız Türkiye diyenlerin, Mustafa Kemal Paşa ile birlikte esarete itiraz edenlerin, mandayı reddedenlerin, 'Boyun eğeceksin' diyenlere bir büyük mücadeleyi nasıl başlatacağını haykıranların şehrindeyiz. Yiğidoların şehrindeyiz. Hepiniz hoş geldiniz. Sivas Kongresi, Anadolu'da mücadele eden tüm yapıları Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri diye bir çatının altında topladı. Sonra bu çatı, Cumhuriyet Halk Fırkası'na dönüştü. Sivas'ın, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Millî Mücadele'nin fitilinin ateşlendiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı bu güzel şehir, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi'nin de kurulduğu şehirdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta Sivas'ı, Sivas Kongresi'ni Cumhuriyet Halk Partisi'nin ilk kongresi kabul etmiştir. Bunun için doğduğumuz yerdeyiz, büyüdüğümüz yerdeyiz. Sizinle birlikte tarih yazdık, tarihi tekrar yazmaya devam edeceğiz.

"ÇİFTÇİNİN ZARAR ETTİĞİ GÜNLERDEYİZ”

Ben 30 yaşlarında Hasan adında bir çiftçi kardeşimin genel merkezimize yaptığı başvuruyu önüme getirdiler. Diyor ki Hasan Koç. Hasan kardeşim burada çiftçilik yaparak geçinmek için memleketine gelmiş, 30 yaşlarında. Benim geleceğimi duymuş, genel merkeze başvurmuş. Diyor ki: 'Buğday ektim, arpa ektim, nohut ektim. Gübre, ilaç, mazot, işçilik için 752.000 lira 1 yılda para harcadım. Aldığım bütün ürünümü gittim, sattım. 655 bin lira para aldım. Tam 97 bin lira zarar ettim. Bir sene boyunca çalıştım, alın teri döktüm, 97 bin lira zarar ettim.' Buğdayın kilosu 12 lira, bir tek ekmek 15 lira. 1 kilo buğday satarak bir ekmek alınamayan günlerdeyiz. Bir çiftçinin bir yıl uğraşıp 100 bin lira zarar ettiği günlerdeyiz. Hasan’ın köyü Mağara Köy.

" ERDOĞAN SİZİ SEVİYOR MU?"

İnşallah hep beraber partimizi iktidara taşıdığımızda, Sivas'ın çiftçisinin de, hayvancılıkla uğraşanının da emeklisinin de asgari ücretlisinin de sanayicisinin de öğrencisinin de esnafının da yüzünü güldüreceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi, bu iktidar gibi Sivas'ı ve Türkiye'yi perişan edenler gibi, onlara sırtını dönen değil; onları duyan, dinleyen, anlayan ve çözüm üreten bir iktidarın sahibi olacak. Milletin iktidarının, halkın iktidarının sahibi olacak. Çünkü buradaki sorun: ülkede siyaset öncelik belirlemek için yapılır. Birilerinin önceliği başkaları, bizim önceliğimiz başkaları. Bu meydana sorayım: Recep Tayyip Erdoğan sizi seviyor mu? Seviyor mu? Sevmiyor, niye sevmiyor? Çünkü siz fakirsiniz kardeşim. Recep Tayyip Erdoğan fakiri sevmiyor, zengini seviyor. Şimdi biz 'fakirsiniz' deyince AK Parti'den bir zevk çıkmış, 'millete hakaret ediyor, fakir diyor' diyor. Resmî rakam, Türkiye'de yoksulluk sınırı 8 bin TL. Bu meydanda 86 bin liradan yüksek maaş alanlar elini kaldırsın, kaldır, çekinme, kaldır alkışlatacağım. Bu meydanda 86 bin liradan fazla evine maaş giren, gelir giren kimse yok. Tayyip Erdoğan bu insanları fakirleştirdi. Yoksulluk sınırının altında çalışana, altında maaş alana yoksul denir, fakir denir. Bu iktidar geldiğinde orta direk vardı, memurlar vardı. Fakir değildiler. Esnaf fakir değildi. Hayvancılıkla uğraşan fakir değildi. Köylüler fakir değildi ama bugün, bugün bu ülkede emekliler 16 bin 800 TL alıyor. En düşük emekli maaşı 16 bin TL. Alanlar el kaldırsın, göreyim, bak meydana bak, var mı 16 bin TL alan? Bu insanlar, asgari ücret 22 bin TL. 22 bin TL ve altında maaş alanlar kaldırsın, göreyim bak meydana. Bugün memur maaşı 47 bin liraya, memur maaşı, en düşük memur maaşı 47 bin TL. Bugün yoksulluk sınırı 86 bin TL, memur 47 bin TL maaş alıyor. O yüzden bugün artık memurlar fakirdir. Asgari ücretliler fakirdir.

" SİVAS KARAR VERMİŞ”

86 bin liranın altında maaş alan herkes fakirdir. Bizi bu hale bu iktidar getirdi. Ama o, zengin firmaların belki borçlarını bir gecede siler, yandaşlarına teşvikleri bir gecede imzalar, verir. Onun yanında Beşli Çeteler, onun yanında 40 haramiler var. Sivas Meydanı'ndan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum: Bu meydan Sivas kararını vermiş. Kimin gideceği de belli, kimin geleceği de belli. And olsun ki AK Parti'nin iktidarı bitiyor, gidiyorsunuz ve bakan evlatlarının dönemi kapanıyor. Vatan evlatlarının dönemi başlıyor. Vatan evlatlarının. Ekonomide bir de, bir de çok söylenen, tekrarlanan ve insanları kandırmaya çalışan bir yalan var. Şükür, Sivas'ın dünyanın dört bir yanında hemşerileri var. Diyorlar ki: Türkiye'de ekonomi kötü ama dünyada da kötü. Enflasyon var ama dünyada da var. Vallahi de yalan, billahi de yalan.

Buradan söylüyorum: Avrupa'nın en yoksul ülkesiyiz. 38 OECD ülkesi arasında genel enflasyonda birinciyiz. Gıda enflasyonunda birinciyiz. Avrupa'da ortalama yıllık enflasyon yüzde 2, Türkiye'de yüzde 33. 27 Avrupa Birliği ülkesinde toplam işsiz sayısı 13 milyon. Türkiye'de tek başına 13,5 milyon. Yani bütün Avrupa'dan daha fazla işsiz bizde var. O yüzden, 'Türkiye'de kriz var ama dünyada da var' diyenlere inanmayın. Aksine, Akdeniz ülkeleri son iki yılı çok iyi geçirdiler, güçlendiler. Ama Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler maalesef bizi perişan ettiler. Türkiye'de en zengin yüzde 20, toplamın yüzde doksanını alıyor. Ama geri kalan yüzde 80; emeklisiyle, emekçisiyle, çiftçisiyle, hayvancısıyla, esnafıyla bu meydan yüzde 80. Ama Türkiye'deki toplam servetin sadece yüzde 10’unu alıyor. İşte bütün mesele buradadır. İşte bütün mesele, önceliğin kimde olacağındadır. Bunun için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu memlekette yoksulluğu bitirmek için, gelir adaletsizliğini bitirmek için, enflasyonu bitirmek için, faizleri düşürmek için bu iktidarı değiştirmeye, bu ülkenin kaderine, Sivas’ın kaderine müdahale etmeye geliyoruz. Hazır mısınız?

"ASGARİ ÜCRETE ARA ZAM YAPILMALI”

Buradan, tüm Türkiye'de olduğu gibi Sivas’tan da söylüyoruz: Memur kurtulmadan işçi kurtulmaz. Emekli kurtulmadan esnaf kurtulmaz. Polis kurtulmadan öğrenci kurtulmaz. Hemşire kurtulmadan hasta, hasta kurtulmadan doktor kurtulmaz. Astsubay kurtulmadan hayvancılıkla uğraşan kurtulmaz. Çünkü kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Milletin artık dayanacak gücü kalmadı. Asgari ücrete mutlaka ara zam yapılmalıdır. En düşük emekli maaşı bir asgari ücret olmalıdır. Çiftçilere kanunda yazan destekler verilmeli. Memurlara hak ettiği zam verilmeli. Atanmayan öğretmenler atanmalı. Çıraklık mağdurları, emeklilikte adalet bekleyenlerin sesleri duyulmalı. Artık toplumun tüm kesimlerinin sorunları çözülmelidir. Bunların hiçbirisini bu iktidar yapamaz, yapmayacak. Bu iktidar gönderilmeli. Cumhuriyet Halk Partisi gelmeli. Bu söylediklerinin hepsini yapmalıdır. Hepsini biz yapacağız.

"İKİ KİŞİDEN BİRİ KREDİ KARTI BORCUNDAN BU AY FAİZ YİYOR"

Daha bu ay, bu ay Türkiye’de kredi kartlarının yüzde 48’i, iki kişiden biri kredi kartının borcunu ödeyememiş. Ya hiç ödememiş ya da minimum tutarı yatırmış. İki kişiden biri kredi kartı borcundan bu ay faiz yiyor. Kişi başına düşen kredi kartı borcu, beş asgari ücret arttı. Türkiye’de kredi kartı borçlarının tamamını hepimize bölünce kişi başına 112 bin TL kredi kartı borcu düşüyor. Erdoğan, Sivas’ı görüyor musun? Sivas’ı duyuyor musun? Millet sandık istiyor, hodri meydan! Duyuyor musun? Kaçma, getir sandığı, kararı millet versin.

“ONUN EVLADINA DA İŞ BULMAYA GELİYORUZ”

Arkadaşlar, Tayyip Erdoğan'ın en sevdiği slogan 'Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek' deyince, gel bak, öyle yanındakini dürtüyormuş, 'Çok iyi oldu, çok iyi oldu' diyormuş. 'Niye? 12,5 milyon üyemiz var' diyormuş. 'Millet kayıtlı' diyormuş. Bunlar 'AKP halka hesap verecek' deyince aç millet korkar, yoksun korkar, işsiz korkar. 'CHP gelince benden hesap soracak' der, 'aç karnına bize oy verir' diyormuş. Onun için Sivas’tan bütün AK Partililere sesleniyorum. Bütün MHP’lilere sesleniyorum. Kiminizi 'sosyal yardım vereceğiz' diye kaydettiler. 'Kiminizin çocuğu işe girecek' diye, kiminin torununun mülakatı için... Köye hizmet gelmiyor, muhtar topladı kimlikleri, herkesi AK Parti’ye kaydetti. Eğer çalmadıysan, çırpmadıysan, yolsuzluk yapmadıysan, zulüm etmediysen, hiçbir AK Partili iktidar değiştiğinde hesap vermeyecek. Biz sadece CHP’lileri değil, AK Parti’nin, MHP’linin yoksulunun da cebine para koymaya, onun da ürününü para ettirmeye, onun da evladına iş bulmaya geliyoruz. Tayyip Erdoğan’a inat, kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya geliyoruz.

Langoz Ormanları tehdit altında, Bakanlık seyrediyor!
Langoz Ormanları tehdit altında, Bakanlık seyrediyor!
İçeriği Görüntüle

"DAHA İSRAİL İLE TİCARETİ KESEMEDİLER"

Değerli Sivaslılar, bir yandan bizim gördüğümüz zulüm bir yanda ama bir yanda 680 gündür İsrail’de katliam var, Gazze’de katliam var. Maalesef bu katliamlara sessiz kalan, İsrail ile ticareti sürdüren, tüm uyarılara rağmen bunu yapmayan, bazen bunu yasaklayacak anlaşmaya imza atmayan, yakalanınca yalan atan, suçüstü yakalanan bir iktidar var. ‘Gazze’yi boşaltacağız’ diyorlar, tık yok. ‘Oraya otel yapacağız, kumarhane yapacağız’, tık yok. ‘Filistinlileri başka ülkelere süreceğiz’, tık yok. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, varsa yoksa TikTok. TikTok çekiyor. Diğer taraftan Erdoğan Trump’a ağzını açmıyor. Daha dün deniz ticaretiyle uğraşan firmalara sözlü konuşuyorlar. Yazı yazmaya korkuyorlar. İsrail’in eline geçer, Amerika’nın eline geçer diye. Daha yeni söyledikleri şu: ‘İsrail’e giden gemilerde patlayıcı olmayacak, silah ve mühimmat gitmeyecek.’ Demek ki düne kadar gidiyordu. Ya da silah, mühimmat yoksa halen daha gidecek. Halen daha İsrail’le ticareti kesemeyen, İsrail’e sesini yükseltemeyen bir iktidar var. Biz bugün Divriği’den tüm Türkiye’ye duyurduk. Önümüzdeki hafta Filistin’e sahip çıkmak için, İsrail’den hesap sormak için, nasıl mücadele edileceğini kararlaştırmak için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Diğer yandan Erdoğan’a sesleniyorum. Sadece Netanyahu'yla kayıkçı kavgası yapmakla olmaz. Bu planın sahibi Amerika’ya karşı durabilmek, Trump’a karşı durabilmek lazım. Kimin gibi? Partimizin üçüncü Genel Başkanı, Türkiye’nin Başbakanı, 1974’ün Kıbrıs Fatihi Karaoğlan gibi. Bülent Ecevit’in Yaser Arafat’a destek olduğu gibi Filistin’e destek olmanın zamanıdır ve Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin’e sahip çıktığı gibi Filistin’e sahip çıkma zamanıdır. Biz kararlılıkla Tayyip Erdoğan gibi… Bana diyor ki ‘Efendim kimse benim Filistin hassasiyetimi sorgulayamaz.’ Sorgulamıyorum, olmayan şey sorgulanamaz. Sende Filistin hassasiyeti yok. Trump hassasiyeti var, Trump korkusu var. Allah korkusu yok, Trump korkusu var.

"BU İKTİDAR YAŞLANMIŞTIR"

Değerli Sivaslılar, Cumhuriyet Halk Partisi olarak dış politikada onurlu, dirayetli, kararlı bir politikanın, iç siyasette eşitlikçi politikaların, halktan yana politikaların takipçisiyiz. Artık Türkiye’nin koşan, çalışan, enerjisi yüksek, milleti düşünen bir iktidara ihtiyacı var. Türkiye’nin demokrasiye, kardeşliğe, barışa, eşitliğe ihtiyacı var. Bu iktidar yaşlanmıştır, bu iktidar yorulmuştur. Bu iktidar artık koşmak bir yana; geri geri gitmekte, geri geri götürmektedir. Millet takdir ederse Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacak, ekonomiyi de devleti de bunlardan çok daha iyi yönetecek. Siz bir iktidar değişimine hazır mısınız? Bu iktidarı değiştirmeye kararlı mısınız? Bu yolda hep birlikte çalışmaya, gençler için torpili bitirmeye, liyakati getirmeye, Türkiye’de yasakları bitirmeye, özgürlükleri getirmeye, Türkiye’yi yasaksız bir Türkiye, Avrupa’yı vizesiz bir Avrupa haline getirmeye, Türkiye’yi Avrupa’nın, çağdaş dünyanın bir parçası yapmaya hazır mısınız? Bunun için değerli Sivaslılar buradan soruyorum. Yasaksız bir Türkiye, vizesiz bir Avrupa’ya var mısınız? Herkesin hakkını aldığı bir Türkiye’ye var mısınız? Kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak mı? Sivas, uzun adamdan hakkını alacak mı? Sivas halkçı, milletini düşünen bir iktidarı kuracak mı? Bunun için yürümeye hazır mısınız? Birlikte yürüyecek miyiz? O zaman yürüyelim arkadaşlar. Şimdi Sivas’tan Türkiye’ye sesleniyoruz. Biz Türkiye İttifakı’yız ve renklerimizi ay-yıldızlı al bayrağımızdan alıyoruz. Kırmızı, beyaz. Kırmızı, beyaz. En büyük; Türkiye. Türkiye İttifakı kazanacak, Türkiye kazanacak. Hep birlikte kazanacağız. Yürüyelim arkadaşlar."