Elektrik faturalarını kabartan klimalar, yaz aylarında kullanımı artıyor. Kentlerdeki hava koridorlarını beton binalarla kapanması sonucunda yaşam olumsuz yönde etkileniyor.
Klima, istenilen sıcaklığı veya soğukluğu, odanın içine dakikalar içine yayan bir araçtır. Bu sebeple kullanım oranı şüphesiz oldukça yüksektir.
Bunu yapmak için ise termodinamiğin ikinci yasasını kullanırlar. Bu yasa, ısının daima daha sıcak bir nesneden daha soğuk olanına doğru hareket ettiğini savunur.
Klimanızı açtığınızda içerisinde soğutucu adı verilen fan, bobinler üzerinden sıcak hava üfler. Soğutucu akışkanın molekülleri, düşük sıcaklıklarda gaza dönüşür. Böylece termal enerji, evinizdeki sıcak havayı toplar.
Ardından gaz moleküllerini birbirine yaklaştıran ve onları daha da ısıtan bir kompresöre geçer. Artık bu gaz, dışarıdaki havadan çok daha sıcaktır. Yani bir fan, akışkanın üzerine üflediğinde, termal enerji dışarıdaki soğuk havaya aktarılır.
Devamında basıncı azaltan ve daha da soğumasına sebep olan bir genleşme valfinden geçer. Artık klima, evinizden daha fazla ısı almaya ve bu döngüyü yeniden başlatmaya hazırdır.
Kışın ısı pompaları, tamamen aynı şekilde çalışır. Fakat bu kez dışarıdan ısı alır ve bu ısıyı evinize taşır. Elbette klimanızı kullanmak istediğinizde dışarısı bazen donmuş bir hâldedir.
Ancak havanın sıcak olmasına zaten gerek yoktur. Çünkü ısının aktarılabilmesi için soğutucunun, akışkandan daha sıcak olması yeterlidir.
