Rusya ve Ukrayna liderlerine ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu belirterek "İki lidere ‘Artık hedefimiz bir an önce sizi bir araya getirmek’ diyeceğiz" dedi. Ukrayna'nın "Türkiye garantör ülke olmalı" talebine ilişkin, "Ukrayna'nın güvenliğini teminen garantör ülkelerden biri olabiliriz, buna ilke olarak sıcak bakıyoruz" ifadelerini kullandı. 
Kırmızı etteki artışla ilgili harekete geçildiğini vurgulayan Erdoğan, "Kırmızı eti fırsata dönüştürmek isteyenler var. Bakanımızla konuştuk, vatandaşımıza ucuz et yedirmekte kararlıyız" sözlerini kaydetti. Son dönemlerde asgari ücrete temmuz ayında ek zam yapılması tartışmalarına da değinen Erdoğan, "Biz bunlara kapalı değiliz. Vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:


"Özbekistan'a gerçekleştirdiğimiz iki günlük resmi ziyareti hamdolsun başarıyla tamamladık. Dört sene sonra bir kez daha ata yurdumuzu ziyaret etmenin, Özbek kardeşlerimizle hasret gidermenin bahtiyarlığını yaşadık. Aziz kardeşim Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Sayın Mirziyoyev ile ayrıca Türkiye-Özbekistan Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyinin ikinci toplantısına başkanlık ettik. Türkiye-Özbekistan ilişkilerini artık “Kapsamlı Stratejik Ortaklık” seviyesine yükselttik.

ÇEŞİTLİ ALANLARLA 10 ANLAŞMA İMZALANDI

Ziyaretimiz vesilesiyle çeşitli alanlarda 10 anlaşma, mutabakat zaptı ve protokol imzalandı. Tercihli Ticaret Anlaşması, ikili ticaretimizde çarpan etkisi yapacak, yeni iş birliklerinin kurulmasına vesile olacaktır. Anlaşmanın da katkısıyla ticaretimizi şu anki 3,6 milyar dolar seviyesinden inşallah önce 5 milyar dolara, ardından da 10 milyar dolara çıkarma kararlılığını, iradesini ortaya koyduk. Askeri Çerçeve Anlaşmasıyla, savunma ve güvenlik alanında iş birliğimizi geliştirmeye matuf adımların önünü açtık. Sağlık, taşımacılık, inşaat, adalet ve istihdam gibi önem verdiğimiz alanlarda imzalanan belgelerle, Özbekistan ile ilişkilerimizin ahdi zemininin güçlenmesi sağlandı. Konsey toplantısı sonunda Sayın Mirziyoyev ile imzaladığımız Ortak Bildiri ile de önümüzdeki döneme dair yol haritamızı belirledik.


'BARIŞ MASASI'
Rus ve Ukraynalı heyetlerin İstanbul'da gerçekleştirmiş oldukları görüşmelerin barış sürecine anlamlı bir ivme kazandırdığına inanıyorum. Rusya'nın Kiev ve Çernihiv'deki askeri operasyonlarını kayda değer biçimde azaltma kararı gerçekten önemli bir adımdır. Aynı şekilde devlet başkanlarının bir anlaşma üzerinde mutabık kalındığında bir araya gelebileceklerini açıklamaları da atılan bu adımın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bunların hayata geçirilmesini ve savaşın daha fazla ölüme, yıkıma sebep olmadan sona ermesini bekliyoruz.


HERZOG'UN TÜRKİYE ZİYARETİ

Sayın Herzog'un Türkiye'ye bir ziyareti oldu. Herzog'un bu ziyaretinde biz birçok konuyu etraflıca görüştüğümüz gibi, ağırlıklı enerji konusunu da görüştük. Enerji konusunda da geçmişte İsrail ile Türkiye arasında bazı ilişkiler, münasebetler olmuştu. İş adeta bitme noktasına gelmişti ki -o zaman Netenyahu dönemiydi- olay bir anda terse döndü.

Çünkü İsrail'in enerji ihracı noktasında düşündüğü yol, maliyeti itibariyle uygun olmayan bir yol. Yani kalkıp İsrail'den Yunanistan'a denizin altından borular döşensin, buradan oraya gitsin, oradan Avrupa'ya dağılsın; bu tabi olacak bir iş değil. Yapılan maliyet hesapları neticesinde bu işin en uygun olanının Türkiye üzerinden bu doğal gazın çıkışı olduğu görülüyor. Onlar da tabi kendi aralarında zaten bunu konuşuyorlar. Neticede kendileri de bu iş için en uygun yolun Türkiye üzerinden bunun yapılması dediler.

Sayın Herzog'la yaptığımız görüşmede dedim ki fazla da uzatmadan ben Dışişleri Bakanımı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımı size göndereyim. Bölgeyle ilgili değerlendirmeleri Dışişleri Bakanımızla yapacağınız gibi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımla da enerji konusunu şöyle etraflıca bir görüşürseniz biz burada her şeye varız. Yeter ki sizler bu konuda samimi olarak 'Tamam, biz bu adımı atıyoruz' deyin. Sayın Herzog da buna hazır olduğunu gösteren bir cevapla 'Memnuniyetle’ dedi. ‘Ben Sayın Başbakan'a da bunu söyleyeceğim. Sayın Başbakanın Türkiye'ye gelişiyle bu konuyu onunla da bir masaya yatırırsanız isabetli olur.' dedi. Ben de ‘memnun olurum’ dedim. Kendilerinde de bu konuda bu çalışma zaten başlamıştır büyük ihtimalle.

Ramazan sonrası Benet'le de bu konuyu bir görüşüp hemen adımları atarsak İsrail-Türkiye buradaki birlikteliği, bu süreci Doğu Akdeniz petrolüyle, doğal gazıyla ilgili süreci hızlandıracaktır. Bu konuda çok çok umutluyum.

Diğer taraftan malum her yıl ramazanda maalesef Mescid-i Aksa ile ilgili üzüntülerimiz var, sıkıntılarımız var. Ben Sayın Cumhurbaşkanına onu da söyledim. ‘Her yıl bir sıkıntı yaşanıyor. Bu Ramazan Bayramı’nda Müslümanlar huzurlu bir Mescid-i Aksa ziyareti yapabilsin. Bu konuda sizler de gereken desteği verin, bu ramazanda sıkıntılar yaşamayalım. Böylece huzurlu bir Ramazan geçirmiş oluruz.’ dedim.

Daha önce “önümüze enerjide çok daha farklı alanlar açılacak ve bunu duyduğunuzda ‘Bu da nereden çıktı’ diyeceksiniz demiştim. Yani bu işte. Bundan daha güzel olur mu?

UCUZ ET YEDİRMEKTE KARARLIYIZ

Şu anda bizim gıda güvenliği noktasında hiçbir bir sıkıntımız yok. Bu konuda yalan yanlış haberlere vatandaşlarımın itibar etmemelerini istiyorum. Bu konuyla ilgili buğdayda biraz sıkıntımız vardı. Nitekim bu sıkıntı da büyük ölçüde aşılmış vaziyette. Yani bizim şu anda silolarımızda bir sıkıntı yok. Ama biz daha da takviye alalım diyoruz. Bunun dışında şu anda ne yazık ki kırmızı eti fırsata dönüştürmek isteyen bazı fırsatçılar var. Bu konuyla ilgili Tarım Bakanımla konuştuk. Dedi ki, elimizdeki, TİGEM çiftliklerimizdeki kesimlik hayvanları bir an önce keselim ve bu ramazan ayında bir defa evlere kıymada, kuşbaşında ucuz et girme imkanı olsun. Bu arada da yine belki duruma göre Türkiye'nin dört bir yanına ekiplerini gönder, elinde kesimlik hayvanı olanlardan biz bu hayvanları da alalım.

Yine ithal noktasında da ramazan sonrasına yönelik bir adım atmış olalım. Çünkü biz vatandaşımıza ucuz et yedirmekte kararlıyız. Kıymada, kuşbaşı ette bunu başarmamız lazım dedik. Karkas olarak getirirsek karkas ette de bu adımları atabiliriz dedik. Tarım Bakanımız önce ülkemizin dört bir yanında çalışmasını yapacak, ondan sonra da ithalde de neler yapabiliriz, bunun üzerinde de ayrıca çalışmasını sürdürecek.


ASGARİ ÜCRETE EK ZAM TARTIŞMALARI

Ben vatandaşıma onu aldatacak, yani yapmayacağımız veya yapamayacağımız bir şeyi söylemeyi doğru bulmam. Asgari ücreti tespit için bir komisyon var. Her sene toplanıyor. Dolayısıyla da bunun vakti aralıktır. Vakti geldiğinde de asgari ücretle sorumlu olan sendikalar ve Çalışma Bakanlığım otururlar konuşurlar, adımı atarız. Durum bu. Fevkalade bir durum olup olmadığı noktası orada yine tartışılır. Yani eğer asgari ücret vatandaşımı hakikaten enflasyona ezdiriyorsa, o görüşmelerde belirleme de ona göre yapılır. Olağanüstü bir gelişme olduğu zaman biz bunlara da kapalı değiliz. Başta bakanım olmak üzere sendikacılarla zaten sürekli irtibat halindeler, görüşüyorlar. Böyle bir şey var mı yok mu onu biz de görüyoruz zaten.
Biliyorsunuz daha yeni asgari ücrette görülmemiş bir zam yapmak suretiyle asgari ücreti farklı bir noktaya çektik. Bir diğer adımda da yine emeklilerle ilgili artışları yaptık. Bundan sonra da vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

KARAMOLLAOĞLU’NUN CHP ÇIKIŞI

Temel Bey'in ebedi alemden, hocamla böyle bir irtibatı nasıl kurduğunu anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Haddine mi senin ya? Ne zamandan çıktı bu iş. Mesele Erbakan hocamı tanımaksa ben en az Temel Bey kadar tanırım. Ben Erbakan hocamın, İstanbul gibi bir şehirde Gençlik Kolları Başkanlığından tutun İl Başkanlığına varıncaya kadar teşkilatlarından geliyorum. Onun teşkilatında il başkanlığını yapmışım. Daha sonra yine hocamın döneminde Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeliği yapmışım. Tereciye tere satmasınlar. Biliyoruz bu işleri.

Böyle bir saçmalık olur mu? Herhalde o malum Kıbrıs hadisesi sebebiyle, oradan ilhamla böyle bir şeyi söyleme noktasına gidiyor ki, elmayla armudu birbirine karıştırmamak lazım. O günün şartlarıyla ondan sonraki şartlar hiç birbiriyle mukayese dahi edilmez ve böyle bir benzetme olmaz. Çok yanlış bir şey. Hocamız, birçok adımlar atmıştır.

Şu andaki tabloda, Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasındaki farklılıklara bakalım. Cumhur İttifakı'nda bizim MHP ile ortak yanlarımıza baktığımız zaman orada da yerlilik vardır, millilik vardır, vatanseverlik vardır. Bunların hepsinden öte burada ‘Bu vatan için ne yaptın?’ sorusuna bakıldığında orada bizim MHP ile AK Parti’nin ciddi benzerlikleri vardır. Büyük Birlik Partisi ile hakeza… Ama Millet İttifakı'nda bakıyorsun bir tarafta PKK'nın parlamentomuza sızmış olan uçları var. Bu terör örgütünün temsilcilerinin içinde bulunduğu bir yapıyla bir araya gelmek; yani bu kalkıp da mukayese edilebilir mi? Şu anda ana muhalefet partisinin başındaki zat, bu terör örgütünün temsilcileriyle, mensuplarıyla devamlı el ele, kol kola; yeri geldi Ankara'dan İstanbul'a yürüdüler, yeri geldi çok farklı yerlerde bir araya geldiler. Bütün bu gerçekler ortada.

Editör: Haber Merkezi