Özkan’ın hazırladığı ve İmamoğlu’nun belediye başkanlığına giden yolda yaşadıklarının anlatıldığı ‘Kahramanın Yolculuğu: İmamoğlu kampanyasının perde arkası’ başlıklı kitabı eleştiren Kaftancıoğlu şöyle demişti: “‘Kahramanın hikayesini yazıyorum’ diyerek kahramandan daha çok kendilerini kahramanlaştırmaya çalışan profesyoneller bilsinler ki; yalan, yanlış ve eksik verilerle genel merkez iradesinin, CHP örgütlerinin ve İstanbul ittifakının emeğine hiç kimse saygısızlık edemeyecektir!”

CANAN HANIMIN KENDİ FİKRİ

DW Türkçenin haberine göre İmamoğlu, “Siz bu eleştirilere katılıyor musunuz? Siz kitabı nasıl buldunuz” sorusunu şöyle yanıtladı: “Katılmıyorum, zira kitabı henüz okumadım. Niye katılmıyorum? Kitapta herkes kendi duygularını ortaya koyar, yarın o dönemi siyasi bir kimlik yazar, kendi duygularıyla yazar. Hatta o duygularını Cumhuriyet Halk Partili birisi yazar, başka türlü görür ve yazar. İyi Partili biri yazar başka türlü görür ve yazar. Bir vatandaş da yazabilir, ailemden biri de yazabilir ya da bir arkadaşım. Şu anda yazan bir profesyonel. Danışmanlığımı yapan bir yol arkadaşım. Kendi mesleki bakış açısıyla bir kitap yazmış olabilir. Dolayısıyla bu kendi fikridir. Buna saygı duymak lazımdır. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Ama tabii ki Canan hanımın kendi fikrini beyan etmesine bir şey demiyorum ancak bulunduğumuz pozisyon itibariyle parti içi yoruma vesile olacak ve partinin bu anlamda etkileneceği bir psikolojik ortamda bunu yorumlamasını doğru bulmuyorum. Çünkü ben partimi ya da partili kimlikleri etkileyecek bir konuşmayı ne basın önünde yaparım, ne de tweet atarım.”

Editör: Haber Merkezi