Memleket Buluşmaları programı kapsamında Mersin’de düzenlediği basın toplantısında konuşan Muharrem İnce’nin gündeminde akaryakıt zamları ve gıda krizi birinci sırada yer aldı. İnce, “2002’de Erdoğan iktidara geldiğinde 5 litre mazotu 8 liraya dolduruyorduk. Sabah ki basın toplantısında 5 litre mazota 110 lira dedim. 22 liradan hesaplamıştım, 23 lira olmuş. 110’da değil 115 lira. Memleketin geldiği durum bu. Rakamlar ortada” ifadelerini kullandı.

“İLK KEZ ASIK SURATLI İNSANLAR GÖRÜYORUM”

Muharrem İnce konuşmasının devamında şunları söyledi: “Türkiye’yi gezdikçe görüyoruz ki herkes hayat pahalılığını konuşuyor. 30 yıldır ülkeyi gezerim, ilk kez bu kadar asık suratlı insanlar görüyorum. Herkesin morali bozuk, herkes depoyu düşünüyor, doğalgazı düşünüyor. Bakın 20 yılda Türkiye nereden nereye gelmiş size bunu bir anlatayım. 2002’de Erdoğan iktidara geldiğinde 5 litre mazotu 8 liraya dolduruyorduk. 2018’de beraber yarıştığımızda, cumhurbaşkanı seçildiğinde 5 litre mazotu 30 liraya dolduruyorduk. Şimdi sabah 5 litre mazota 110 lira dedim, kağıda 110 lira yazdım. 22 liradan hesaplamıştım, 23 lira olmuş. 110’da değil 115 lira. 2002’de Erdoğan iktidara geldiğinde 3 litre mazotu 4,5 liraya dolduruyorduk. 2018’de beraber yarıştığımızda 18,5 liraya dolduruyorduk. Bugün 3 litre mazot 66 liraydı, zam geldi 70 lira oldu. 2002’de 1 litre mazotu 1,60 liraya dolduruyorduk. 2018’de 6,70 liraya dolduruyorduk. Bugün 22 liraydı, zam geldi 23 lira oldu. Memleketin geldiği durum bu. Rakamlar ortada” şeklinde konuştu.

“ÖZGÜR BİR MEDYAYA İHTİYACIMIZ VAR”

“Türkiye’nin acilen özgür bir medyaya ihtiyacı var. Besleme medya değil, özgür bir medya. Hazineden besleme değil, belediyeden besleme değil, genel merkezden besleme değil, özgür bir medya. Onun için, yerel basına güvendiğimiz için her ilde bir basın toplantısı yapıyoruz. Türkiye’nin acilen bir konuşan STK’lara ihtiyacı var. Koltuklarını düşünmeyen, 10-15 yıl koltuklarında oturmayı düşünmeyen, konuşan bir STK. Odası, borsası, derneği, sendikası… Türkiye’nin konuşan bir üniversiteye ihtiyacı var. Üreten, direnen, baş kaldıran, itiraz eden bir üniversiteye, yüksek liseye değil üniversiteye ihtiyacı var. Türkiye’nin konuşan barolara ihtiyacı var” hatırlatmasında bulundu.

TÜRKİYE’NİN ÇİFTÇİLERİN AYA KALKMASINA İHTİYACI VAR

“Türkiye’nin çiftçilerin ayağa kalkmasına ihtiyacı var. Ya süt 4,70 lira, yem 6 lira olur mu? İneğe bir kilo yem vereceksin 6 lira, bir kilo süt 4,70 lira. İnekle anlaşma yapacaksın. Sana diyet yaptıracağım, daha yağsız gezeceksin, az yiyeceksin. İneklere diyet yaptırmak zorunda kalacaklar. Böyle olursa fakir bir Türkiye olur, yoksul bir Türkiye olur.”

DOKTORLAR İNSANİ ÇALIŞMA KOŞULLARI İSTİYORLAR

“Bu memlekette hepimizin ihtiyaç duyduğu doktorlar. Gidiyoruz onlara tedavi olmak için. Bizi ameliyat ediyorlar, tedavi ediyorlar, bakıyorlar. Onları kovuyorsun. Utanmıyor musun onları kovmaktan? Nereye kovuyorsun, babanın memleketi mi burası. Ne istiyor bu çocuklar, bu doktorlar ne istiyor. Önce bir soracaksın. Para istemiyorlar, insan gibi çalışma koşulları istiyorlar. Vicdanınıza soruyorum; 24 saat nöbet tutuyor, sabahında da 8 saat mesai yapıyor. Böyle bir şey olabilir mi? 24 saat nöbet tutmuş birisi, sabahında 8 saat mesaiye kalırsa bu kişi nasıl ameliyat yapacak? Size soruyorum; 24 saat aracıyla yolculuk yapmış bir otobüs şoförü, sabahında onun otobüsüne binmek ister misiniz? İstemezsiniz. Bu çocukları anlamak lazım, bu doktorları anlamak lazım. Çıkın gidin diyor. Beğenmediyseniz gidin diyor” dedi.

Editör: Haber Merkezi