İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı hedef saptırmakla suçladı. Koza Han’da yaşanan zemin taşı skandalından dolayı sorumluların hesap vermesini istedi. Aktaş’ın, İYİ Parti Osmangazi İlçe Başkanı Dr. Mehmet Hasanoğlu’na yönelik sözlerini de çaresizlik olarak yorumlayan Türkoğlu, “Alinur Aktaş bize değil, Koza Han’daki zemin rezaletinin sorumlularına kızsın. Tarihi bir yanlışı önleyen açıklaması için de Dr. Hasanoğlu’na aslında teşekkür etsin” şeklinde konuştu. Türkoğlu’nun açıklaması aynen şöyle: YİNE ACİZLİK ÖRNEĞİ VERDİ “Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın önceki akşam yayınlanan bir TV programında, şahsımı ve Osmangazi İlçe Başkanımız Mehmet Hasanoğlu’nu doğrudan hedef alarak konuşması, üzülerek vurgulamalıyız ki, tam bir acizlik örneği olmuş, Bursa kamuoyunda, maalesef yeni bir çaresizlik sendromu yaşadığını gösteren üzücü bir fotoğraf oluşturmuştur. Programda, Büyükşehir personelinin birikmiş yemek paralarının akıbetinin ne olacağı ile ilgili açıklamamızı değinen ancak sözlerimizi açıkça saptıran Aktaş, ‘Bir muhalefet partisinin il başkanı, 10.800 çalışanımızın yemek paralarına el koyacağımızı iddia etti. Bir kere Büyükşehir’de bu kadar memur çalışan yok!’ diyerek, son derece ucuz, mesnetsiz ve yalan beyana dayalı bir savunma çabası içinde olmuştur. ‘CAMBAZA BAK’ DEMEYİ BIRAK! İYİ Parti Bursa İl Teşkilatı olarak bu konuyu kamuoyu gündemine biz taşıdık ve İl Başkanı sıfatıyla bizzat ben yazılı beyanımda aynen şu ifadeyi kullandım: ‘Bu kez de Büyükşehir Belediyesi çalışanlarını ilgilendiren bir hak kaybı iddiası ile karşı karşıyayız. Duyduk ki, kurum bünyesinde yemeklerin kaldırılmasından sonra, belediye çalışanlarına ödeneceği taahhüt edilen günlük 22 TL tutarındaki yemek paraları buhar olup uçmak üzereymiş. Personeli burnundan solur hale getiren konunun hikayesi ise şöyle: Alinur Aktaş önce şirketlerle yemek fişi karşılığı yapılan anlaşmaları kaldırıyor ve personel BURFAŞ tesislerine yönlendiriliyor. Pandemi ile birlikte tesisler kapalı, sadece Merinos’taki Dostlar Sofrası açık, orası da diğer yeme içme sektöründe olduğu gibi al-götür sistemiyle çalışıyor ve fiyatları da çok yüksek. Dolayısıyla tesislerde yemek yemek mümkün olmuyor. Çalışanların çoğu yemeğini ya evinden getiriyor ya da kendi cebinden harcama yaparak bir başka pratik çözüm buluyor. Böyle olunca, özellikle memur personelinin kartlarında, 500 TL ile 3.000 TL arasındaki rakamlara karşılık gelen yemek puanı biriktikçe birikiyor. İki binden fazla memur çalışanın bu mağduriyeti yaşadığını düşününce, yok olacak hakkın büyüklüğünü görebiliyorsunuz.’ Açıklamamızdan da görüleceği üzere, Alinur Aktaş’ın söylediği gibi 10 bin 800 falan değil, 2 bin küsur çalışan sayısından söz etmişiz. Ancak Başkan Aktaş, halen daha 10 bin 800 çalışan demekte ısrar ediyorsa, ya kasıtlı olarak yalan söylüyor ya da gizlenen gerçek mağduriyet rakamını Allah söyletiyor demektir, ne diyelim yani. Ancak Aktaşi mağdur personel sayısını bıraksın, asıl sorumuza cevap versin. Çalışanların 2020 yılında biriken yemek paralarını ne yaptın, ödedin mi, ödemedin mi? Ödeyecek misin, ödemeyecek misin. Ödeyeceksen nasıl, ne şekilde ve ne zaman ödeyeceksin? ‘Cambaza bak!’ diyerek konuyu unutturup, sorumluluktan kaçamazsın. Hem çalışanların hem de artık Bursa kamuoyu senden bu soruların cevabını net olarak bekliyor. AKTAŞ, HASANOĞLU’NA TEŞEKKÜR ETMELİ... Osmangazi İlçe Başkanımız Dr. Mehmet Hasanoğlu’nun Koza Han ile ilgili açıklaması ile ilgili itirazlarına gelince: Bize göre Sayın Alinur Aktaş yanlış adrese kızıyor. Asıl tepki göstereceği kişi ya da kişiler, Koza Han’daki o rezalete neden olarak, kendisini milletin önünde mahçup ederek açığa düşürenlerdir. Partimize ve özellikle de Dr. Hasanoğlu’na ise Bursa tarihine ihanet sayılabilecek türde bir büyük kent yanlışının düzelmesine vesile olduğu için kızmamalı, hatta tam tersine teşekkür etmelidir. ‘Yapamıyorsanız çekin gidin, beceremiyorsanız düşün Bursa’nın yakasından’ diyen Osmangazi İlçe Başkanımız Hasanoğlu bize göre az bile demiştir. Bu sözlerde Aktaş’a herhangi bir hakaret olmadığı gibi ona oy veren ve vermeyen tüm Bursalıları, gelecekteki yanlışlara karşı koruyup kollama hassasiyeti vardır. Aktaş muhalefete tarz ya da üslup öğretme hadsizliğini bırakıp, işini doğru dürüst yapmaya odaklansın. Aksi halde bilsin ki, görevi bıraksın diyenlerin sayısı Bursa’dan Saray’a yol olacak. Kendisine tavsiyemiz ve uyarımız budur.”