Yıldırım ilçesi, 17 yıldır iktidar partisinin belediye başkanları tarafından yönetiliyor.

Bursa’nın doğusunda kalan bu ilçede ikamet edenler, aileleriyle çay içmek için kentin batısına gitmek zorunda kalıyorlar.

İç içe girmiş mahalleler, sokaklar, çatıları gaz yağı tenekeleriyle kaplı evler.

Ve…

Yıldırımlıların ezberlerini bozan, öğretilmiş çaresizlikten kurtulmaları için refleks gösteremeyenler.

Mesela Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, telefon mesajıyla 3 yardımcısını görevden alınca, ilçedeki muhalefetin kıyameti koparması gerekiyordu.

Cılız, dostlar alışverişte görsün şeklinde açıklamaların dışında, Yılmaz’a yardımcılarını neden görevden aldığı ciddi olarak gündeme getirilmedi.

Hatta muhalefet partilerinin içinde öne çıkan İYİ Parti Bursa teşkilatları bile Oktay Yılmaz’a, algı yapmasını çok iyi beceren Ali Mollasalih başta olmak üzere, Servet Hocaoğlu ve Fatih Polat’ın isimlerini zikrederek soru sormadılar!

Çünkü belediye, birilerinin babasının malı değil, millete hizmet kapısı. Şaibeli işlere asla müsaade edilmemelidir. Dolayısıyla, 3 başkan yardımcısını ben görevden aldım diyen belediye başkanı Oktay Yılmaz’a “neden aldın kardeşim” demek bir vatandaşlık görevidir.

***

TÜRKOĞLU KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇÖPLÜĞÜNE ÇIKARMA YAPTI!

Hazır söz Yıldırım’dan açıldı, öyleyse devam edelim.

İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, teşkilatıyla birlikte Yavuz Selim, Mevlana başta olmak üzere, yolun altında bulunan birçok mahalleyi ziyaret ederek, yurttaşlarla bir araya geldiler.

Yıldırım’da ikamet edenlerin gözünün içine bakarak, sorunlarını dinlediler.

Türkoğlu, herkesin bildiği, çay ocağında, pastanede, hastanede, lokantada konuştuğu “Yıldırım Belediyesi’nin ‘Kentsel Dönüşüm’ sözü yalan oldu ve halkın tam 109 milyon, eski parayla 109 trilyonu sokağa atıldı’ dedi.

Maket belediyeciliği yapıldığını söyledi.

Düşünsenize, Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın riskli alan ilan ettiği, Arabayatağı, Yavuz Selim, Mevlana, Ulus, Hacivat, Şirinevler ve Çınarönü mahallelerinde imar uygulaması yıllardır yapılmıyor.

Özgen Keskin döneminde Mevlana Mahallesi’nde yapılan kentsel dönüşüm çöplüğü, Yıldırım’ın nasıl yönetildiğini gözler önüne seriyor!

Burada, 128 daire, 10 dükkan çürümeye terk edilmiş durumda.

Neresinden tutarsan elinde kalan bir ilçe burası!

Osmangazi ilçesinin Çarşamba semti nasıl Şam’a dönüştüyse, Yıldırım’ın birçok mahallesinde aynı sorunu gözlemlediklerini belirtiyor Türkoğlu.

Bu arada, Bursa’nın bu iki ilçesindeki bazı bölgelerinin Suriye’ye benzemesi, yerli halkın, işyerini, evlerini üç kuruş fazla kira alabilmek için Halep’ten, Şam’dan, Humus’tan gelenlere kiraladıklarını da belirtelim. Yoksa bu insanlar, Yıldırımlılardan evlerini, dükkanlarını başlarına silah dayayıp istemedi!

Tabi, böyle bir manzaranın oluşmasındaki en büyük sebep gelir dağılımı, dik duramama ve çaresizlik!

***

Hatırlayanlarınız vardır, hemşeri derneklerine şirin gözükmekle birlikte bu işi meslek edinen birkaç isme peşkeş çekip, yöresel ürün adı altında daha düne kadar, haksız rekabete, kalitesizlikle birlikte denetimden uzak, tezgâhlarında sahte gıdaların da satıldığı çadırlar kuruluyordu Yıldırım Belediyesi’nin bahçesinde!

Hatta kulakları çınlasın, yöresel gıda rezaletiyle ilgili Yıldırım Belediyesi’nin bahçesinde çadırlar kurulmasını eleştirdiğimde İsmail Hakkı Edebali aramış ve ‘yazdıklarının altına imza atıyorum’ demişti. Gelgelelim hemşeri derneği işte, oy kaygısı olduğu için sesini çıkaramadığını dile getirmişti!

İYİ Parti Yıldırım teşkilatına acizane tavsiyem, ilçenizin kaderini değiştirebilir misiniz bilemem ama en azında kimin eli kimin cebinde geziyor kamuoyuna duyurabilirsiniz. Ne olur bu ülke ve bu şehir için amcanız, dayınız, komşunuz darılacak üzülecek diye pisliklerin üzerini örtmeyin.

Çünkü…

Bilesiniz ki Yıldırım, muhalefet partileri için müthiş bir hazine!