Sosyal medya hesabındaki paylaşımı nedeniyle aldığı hapis cezası Yargıtay tarafından onanan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, hakkındaki fezlekenin bugün Meclis’te okunmasının ardından milletvekilliği statüsünü kaybetmişti. Gazeteci Fatih Portakal’a konuşan Gergerlioğlu’nun açıklamalarından öne çıkan satır başları: (Enis Berberoğlu örneği varken, size bunun uygulanmaması bir yanlışa yanlışla cevap vermek olmuyor mu?) İkinci bir yanlış yapıldı. Bu çok net. Kararımın yanlışlığı ortada. Anayasa’nın birçok maddesi benim kararımda ihlal edilmiş durumda. Yerel ceza mahkemesi bile bana verdiği cezada yanlışlık yapmış. Yargıtay bunu belirterek, doğrusunu söyleyerek ‘ona da katılmadığını’ söyledi. AYM’nin kararının çok beklenmemesi gerekiyor. Ben 90 bin kişinin oyuyla Kocaeli milletvekili oldum, sadece Kocaeli de değil 83 milyonun sorunlarıyla ilgileniyorum. Oldukça yoğun çalışan bir milletvekiliyim. ‘Bana oy verenlerin de cezaevine atılması gibi bir durum’ AYM’nin, bir milletvekilinin götürdüğü meseleyi çok geciktirmeden sonlandırması lazım. Bu sadece benim durumum değil bana oy verenlerin de cezaevine atılması gibi bir durum. Bana başvuran insanlar sadece HDP’li de değil. Her parti seçmeninden başvuru alıyorum. Ayrımcılık yapmadım yapmam da. Karar siyasidir. Bu karar hakkında anayasa hukukçuları da makaleler yazdı. Biri bile doğru bir karar olarak değerlendirmedi. İfade özgürlüğünü ağır bir şekilde ihlal eden bir karar bu. (Merkez medyadan ilgi var mı size?) Habertürk’ten arandım, canlı yayın daveti olmadı; bir iki husus sordular. Onun dışında bir yerden aranmadım. ‘Milletin iradesini yönelik bir hak ihlali var ortada’ (AYM’nin acil toplanma durumu olabilir mi?) Olması gereken bu. Saat gece 11, ben evimde değilim. AYM kararı çıkana kadar da eve gitmeyeceğim burada bekliyorum. Benim vekilliğim ayak oyunlarıyla düşürülmeye çalışılıyor. Şahsıma değil, milletin iradesini yönelik bir hak ihlali var ortada. (Polis sizi ‘siz artık vekil değilseniz’ gerekçesiyle meclisten çıkarabilir mi?) Evet alabilir. Böyle bir yetkisi var. 1994’te yaşananları hatırlatıyor. 1999’da da Merve Kavakçı olayını biliyorsunuz. Hangi partiden olursa olsun çoğunluğun zorba kararıyla meclisten atılma hoş değil. (Şu an TBMM’de tek misiniz?) Partiden arkadaşlarım var Genel Kurul’da 19.30’a kadar bekledik. Genel Kurul’u terk ettik ve grup odasına geçtik. İktidarın birçok suçunu ifşa etmiş birisi olarak benden adeta bir intikam alındı. (Polis sizi Meclis’ten çıkarırsa cezaevine mi götürecek?) Evet. ‘Fezlekeler, suç duyurularıyla, soruşturmalarla cevap verdiler’ (Çıplak arama iddiasının bunun bir tezahürü olabilir mi durumuzun hızlandırılması?) Kesinlikle. Bardağı taşıran son damla oldu ama ben iktidarı çok rahatsız ettim. Soru önergelerime cevap veremeyen bakanlık, dilekçelerime cevap veremeyen komisyon… Bana yönelik fezlekeler, suç duyurularıyla, soruşturmalarla cevap verdiler. Bana ‘şucu bucu’ dediler ama boşunaydı. Çıplak arama kime yapılsa karşı çıkarım. AYM, ‘Çıplak arama ihlal kararı’ verdi; şoke oldular. Korkutulmuş mağdurlar suç duyurularında bulunmaya başladı. Uşak Emniyeti ne yapacağını şaşırdı. (İktidar partisinden hiç temas oldu mu?) Olmadı ama bugün eski bir AKP milletvekili bir protesto gösterisi yaptı ve arkadaşları çok şaşırdı. ‘Ne yapıyorsunuz, demokratik bir ülke istiyoruz’ dedi. *Benim dosyamı inceleyenler zaten apaçık haksızlığı görüyorlar. AYM’nin bir an evvel bu konuda kararı vermesi lazım. Çok önemli bir haksızlığa uğramış durumdayım. ‘İktidar Kürt meselesinde herhangi bir çözüm adımı atmıyor’ (HDP’nin kapatılmasıyla vekilliğinizin düşürülmesinin aynı güne gelmesi tesadüf mü?) Benim kararıma vicdanlar isyan etti, farklı kesimlerden destek yağdı. Belki bu sempati halini kırmak için böyle bir kapatma hamlesiyle gündemi değiştirmek istedi iktidar. Yarınki MHP kongresine de bir hediye niteliğinde. Parti kapatmak çözüm değildir. Siyasetle uğraşmayan sokaktaki Ahmet Abi de biliyor bunu. Seçmenler hiçbir yere gitmiyor böyle. Partilerine sımsıkı sarılmış durumdalar. İktidar Kürt meselesinde herhangi bir çözüm adımı atmıyor, sürekli çığlıklar atıyor; kan, ölüm, gözyaşı ortaya çıkıyor. Bizim partimiz kesinlikle yıkıcı bir dil kullanmıyor. Başkasına hakaret edelim gibi bir anlayış yok bizde.