Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, cemiyet tarafından Kültür, Toplum ve Aile Vakfı destekleriyle çevrim içi olarak düzenlenen 5. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresinde teknoloji bağımlılığına dikkat çekti. Genç ve yetişkinlerin tehdit altında olduğunu söyledi.

Otoritelerin kabul ettiği 5 bağımlılık türü olduğunu belirten Öztürk, “Tütün, alkol, madde (uyuşturucu veya uyarıca madde), kumar ve son olarak da adına ne derseniz deyin, teknoloji bağımlılığı deyin, internet bağımlılığı deyin, oyun oynama bağımlılığı deyin ama geniş bir yelpazede insanların ekrana bağlandıkları ve ekransız yapamadıkları bir bağımlılık türüyle karşı karşıyayız” diye konuştu.

Bağımlılık türlerinde teknoloji dışında kalan bağımlılık türlerine ‘asla yaklaşma’ diyebildiklerini ancak teknolojide bunu yapamadıklarını anlatan Mücahit Öztürk, “Teknoloji kullanımı bir yere kadar ihtiyaç ve normal. Yani tümden teknolojiyi reddetme ihtimalimiz, imkanımız yok. Bu zaten mantıklı değil, akıl dışı olur. Teknolojiyi sonuna kadar farklı amaçlarla da olsa kullanacağız. Sorun burada teknolojinin esiri olmamak, yani bugün ve yarın anlatılacak bağımlılık kriterlerinin oluşmaması” değerlendirmesini yaptı.

Pandemi döneminde çocuklar, gençler ve yetişkinlerin teknolojiye maruziyetinin artmasıyla doğabilecek sıkıntıları gündeme getirmek istediklerini belirten Öztürk, özellikle ‘online’ oyunlara dikkati çekti.

“Masanın başında saatlerce duran, yemek yemeyen, yemeği masasına isteyen, oyundan ayrılamayan, gözleri kızarmış ama sabaha kadar oyun oynayan, bu arada sorumluluklarını yapmayan bir grupla ne yapacağız?” diye soran Öztürk, şöyle konuştu:

“2 yaşından 82 yaşına kadar herkes teknoloji bağımlılığı konusunda risk altındadır. Niye? Çünkü artık daha çocuğun ayaklanıp da çevreye ilgi duyduğu ilk andan itibaren eline ekran veren, akıllı telefon veren, tablet veren bir nesil görüyoruz. Buradan başlayan bir problem, yaşlandıkça da devam ediyor. Orada da kendine eğlence amaçlı olabiliyor. Riskli grup kimdir? Riskli grup çocuklar ve genç erişkinler. Yani 2 yaşından 25-30 yaşa kadar olan grup gerçekten ciddi risk altında. Neyin riski altında? Onsuz yapamama, bağımlı olmanın riski altında.”

Öztürk, teknoloji bağımlılığının etkisiyle çocuk ve ergenlerde sorumlulukları yerine getirmeme, derslerini yapmama, sosyal ilişkilerden, fiziksel hareketlerden kaçma, yüz yüze ilişkiden keyif almama, spor yapmama gibi etkilerin ortaya çıkabildiğine değindi.

‘8 YAŞINDA BİLGİSAYARLA TANIŞIYOR’

Mücahit Öztürk, teknoloji bağımlılığının ‘basit ya da göz ardı edilecek bir durum’ olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “2 yaşında eline akıllı telefon verilen ve sadece ona bakan bir çocukta otizm benzeri belirtilerden, bağlanma bozukluğundan, konuşma gecikmesinden, öğrenmeyle ilgili zorluklardan bahsedebiliriz. 8 yaşında bilgisayarın başından kalkmayan ve oyun oynayan bir çocukta da öğrenme alanındaki zorluklardan, sosyal ilişki becerilerinin gelişmediğinden, motor-kas gelişimindeki sorunlardan bahsedebiliriz. Benzer şey ergenler için de geçerli, genç erişkinler için de geçerli. Kendilerine sosyal alan olarak sanal alemi seçen çocuklar ve gençler, burada yaşadıkları tehlikeleri fark etme konusunda da maalesef çok da yetenekli olmuyorlar.”

Editör: Haber Merkezi