Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, katıldığı bir programda Kanal İstanbul projesinin müsilajı azaltacağını öne sürmüştü. Karaismailoğlu, savını Karadeniz’den akan nehirlerin Marmara suyunun kalitesini artıracağına dayandırdı. Bakan'ın savına yanıt veren Deniz Bilimci Prof. Dr. Ahmet Cemal Saydam’a göre ise, bakanın söylediklerinin bilimle yakından uzaktan alakası yok.

Sanayi ve evsel atıklardan dolayı istila eden deniz salyasının temizlenmesiyle ilgili Kanal İstanbul’u işaret etti. Diken'den Ayşegül Kasap'ın haberine göre, Karaismailoğlu, “Kanal İstanbul yapıldığında Karadeniz’e akan nehirlerin Marmara’ya karışması söz konusu. Bu da Marmara’daki su kalitesini artırıp deniz salyasını da bitirecek” demişti.

Bu sav üzerine ise Prof. Dr. Saydam, “Bakan inşallah bunu doğaya da anlatır, ne diyeyim’ diyerek şaşkınlığını ifade etti.

“Marmara’da başımıza ne geldiyse bilimi göz ardı etmekten, bilimden uzaklaşmanın sonucu olarak geldi. Bakanımızın dediğinin bilimle uzaktan yakından alakası yok” diyen Saydam şöyle devam etti: “Müsilaj zaten Karadeniz’den başlayıp Marmara’ya geldi. Şimdi derdimiz Ege Denizi. Ege’ye gelirse ki Kuzey Ege’ye Çanakkale’den çıkıyor. Zaten onu görüyoruz, biliyoruz. İnşallah oraları sevmez ve oralarda çoğalmaz.”

ÇÖZÜM ATIKLARI TEMİZLEMEKTE GEÇİYOR

Profesör, şu an başlatılan denizin temizliğiyle ilgili de şunları söyledi: “Sadece görsel. Yani bir şeyler yapılıyormuş izlenimi verme. Topluma iyimserlik aşılanması için. Ama çözümü o değil.” Müsilaja neden olan şeyin atık sular olduğunu vurgulayan Saydam’a göre asıl çözüm atıkların en ideal şekilde arıtılarak verilme: “Herkesin kurduğu artıma tesislerini en başarılı şekilde çalıştırması gerekiyor.”

Müsilaj aslında Marmara Denizi’nde geçen yıl sonundan itibaren görülmeye başladı. Birçok balıkçı harekete geçilmesi için çağrı yaptı. Ancak müsilaj tam anlamıyla Marmara’nın yüzeyini sarana kadar yetkililer bu çağrıları yanıtsız bıraktı.

Editör: Haber Merkezi