“İktidarın Cumhuriyet, Demokrasi, ve Atatürk ile sorunu olduğunu biliyorduk da, Türklükten de bu denli nefret edeceğine pek fazla ihtimal vermiyorduk. Yanılmışız” diyen Selçuk Türkoğlu şunları söyledi: DÜNYAYI DİZE GETİREN TÜRKLER, ÖZ VATANINDA MI TUTSAK OLACAK? “Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın onay verdiği önergeyle birlikte 4 ildeki müzik korosu topluluğundan Türk ismi çıkartıldı. Elazığ’daki Klasik Türk Müziği Korosu Müdürlüğü ‘Elazığ Kürsübaşı Müzik Topluluğu Müdürlüğü’ olurken, Şanlıurfa’daki Devlet Türk Halk Müziği Korosu ‘Şanlıurfa Sıra Gecesi Müzik Topluluğu’ yapıldı. Aynı şekilde Diyarbakır’daki Devlet Klasik Türk Müziği Korosu’na ‘Diyarbakır Medeniyetler Müziği Korosu’ denilirken, Edirne’deki Devlet Türk Müziği Topluluğu’na da ‘Edirne Rumeli Müzikleri Topluluğu’ adı verildi. Bunun yanı sıra İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu da, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu'na devredilerek kapatıldı. Önergeyi veren işgüzar, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Salim Tokaç olurken, Kültür ve Turizm Bakanlığı da ikiletmeyip derhal onaylamış. Ne diyelim? Hep birlikte iyi halt etmişler! Bu milletin gönlüne, yüreğine, iliklerine nakşedilmiş Türklük ruhunun bu şekilde yok edileceğinin düşünülmesi nasıl bir zavallılıksa, o denli de aymazlıktır. Bilinsin ki; Dünyayı dize getiren Türkler, öz vatanlarında asla tutsak olmaz! BUNUN ADI; JİVKOV ZİHNİYETİ! Türk düşmanlarını sevindiren bu uygulama, Bulgaristan’ın utanç verici tarihindeki iflas etmiş bir Todor JİVKOV stratejisidir. Hatırlayın yakın tarihte Bulgaristan’da olan bitenleri, Türk soydaşlarımızın başlarına gelenleri. Orada da isimleri değiştirmekle başlamıştı büyük mezalim. Ardından sıra Türk ifadesinin tamamen yasaklanmasına, hiç bir yerde kullanılmamasına gelmişti. Peki sonra ne oldu? Balkanlar’da Türk’ün kökü kazanabildi mi? Milyonlarca soydaşımızın yüreğinden Türklük ruhunu silebildiler mi? Tabi ki hayır. Tam tersine hem Anavatanımızda hem Türk’ün yaşadığı her coğrafyada, öz benliklerine çok daha fazla sahip çıkan milletimiz, şanına yakışır bir vakurlulukla, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ şiarını hem de yüksek sesle haykırmaya devam etti. Jivkov zihniyetini bu kez Türk’ün Anavatanı’nda hortlatmak isteyenleri şiddetle uyarıyoruz. Siz siz olun; Türk’ün sabrını daha fazla sınamayın! Jivkov’un hazin sonunu düşünün ve hesapsız kitapsız kararlarınızı bir daha gözden geçirerek, hepsini derhal geri çekin. Bizden söylemesi!”