CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuştu. Burada iktidara sert sözlerle yüklenen Kılıçdaroğlu, işsizlikten, dış politikaya, çevre sorunlarından siyaset gündemini ısıtan iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bir canlı yayında Sedat Peker'den 10 bin dolar alan siyasetçi olduğunu açıklaması gündemde tartışmaya neden olmuştu. Soylu'nun bu siyasetçinin kim olduğunu açıklamaması ise muhalefetin ve kamuoyunun tepkisini toplamıştı. Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada söz konusu duruma ilişkin "İçişleri Bakanı diyorsa ki 'Burada rüşvet var, her ay 10 bin dolar gidiyor' bunu ortaya çıkarmak devletin namusudur" dedi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde: "Eğer devleti yönetenler adaletten uzaklaşmışlarda bu ülkede bir sorun var demektir. Adaleti en iyi anlatan nedir biliyor musunuz? Buraya iki su getirdim. Doğanın da adaleti var. Bu ergene Nehri'nin kaynağından. Bu kirlettiğimiz su. Adaleti burada görüyorsunuz. Nasıl olur da bu bu hale gelir. Bu suyu bu halden bu hale kim getirdi? ÜLKEYİ YÖNETENLER NEREDE? Adalet varsa kimse düşünceleri yüzünden hapse atılmaz. O zaman aklımızı kullanmayacağız da ne yapacağız. Devleti yönetenlerin adalet konusunda sorumluluğu vardır. Hz. Ali 'devletin dini adalettir' diyor. Hz. Ömer 'Dicle'nin kenarında koyun kaybolsa ben sorumluyum' diyor. 'MARMARA DENİZİ'Nİ ÇÖKELTME HAVUZU GİBİ KULLANDILAR' 2002'de Ergene Nehri'ndeki kirlilik için oy birliğiyle araştırma komisyonu kuruldu. 2003'te rapor bitti Meclis'te okundu, 'gereği yapılsın' dendi. 2003'te bu kadar kirli değildi. 53 belediyenin alanını kapsıyor Ergene Havzası. Fotoğraflar acı, caydırıcı cezalar getirilmeli diye TBMM yönetme kuruluna öneride bulunuyor. Geldi mi gelmedi. Yürütme organı TBMM'yi dinlemiyor. Bu suda yüzen balıkların, sudan içen kuşların, çayır çimenin hakkı var. Nerede bunlar? Adalet diyoruz gereğini yapmıyoruz. Toplu balık ölümleri oldu Marmara'da iki gün gazeteler yazdı unutuldu gitti. Marmara kırmızıya döndü, yeşile döndü. Arkasından Marmara'yı deniz anaları bastı onu da çabuk unuttuk. 124 tür balık vardı ticari anlamda söylüyorum çoğu bitti kalmadı. Marmara Denizi'ni çökeltme havuzu gibi kullandılar. Bütün kirlilikler buraya aktı. 'DOLANDIRAN DEĞİL DOLANDIRILAN HAPSE ATILIYOR' Vatandaşın biri gidip AK Parti Milletvekili beni dolandırdı diye savcıya dilekçe veriyor sen misin dilekçe veren hemen hapse atılıyor. Dolandıran kişi değil dolandırılan kişi 'sen misin dilekçe veren' hapse atıyorlar. Sonra da diyorlar ki bu ülkede adalet var. '5'Lİ ÇETE SON 19 YILDA 220 MİLYAR İHALE ALDILAR' 5'li çete dediğimiz 5 kişinin devletin en büyük ihalelerini alanlar olduğunu biliyoruz. Dünya raporlarına geçtiler. Son 19 yılda en az 220 milyar liralık ihale aldılar. Her tarafta rezaletler rüşvetler nasıl döndüğü söylenmiyor mu? 220 milyar lira bir devleti yeniden inşa edersiniz. 5 kişiye veriyorsunuz sadece. Bu mudur adalet? Daha acı olanı ne? Bunlardan birisi milletin anasına küfretmişti. Küfrettikçe ihale alıyor. Ananıza babanıza küfredecekler devletin bütün imkanlarını vereceksiniz onlara. Onların ne kadar vergi verdiği bilinmiyor. Gizli. Asgari ücretlinin ne kadar vergi verdiği biliniyor. Bu haramzadelerin bilinmiyor. Her birisi Türkiye'de kazandığı dolarları yurt dışına gönderiyor. 'RÜŞVETİ ORTAYA ÇIKARMAK DEVLETİN NAMUSUDUR' (10 bin dolar alan siyasetçi) Siz hiç merak etmiyor musunuz? Hiç demiyor musunuz bir devlet böyle yönetilmez. Rüşvet alan belli rüşvet veren belli. Beyefendi diyor ki ben elçiyim. Kimin elçisisin. Rüşveti ortaya çıkarmak devletin namusudur. İçişleri Bakanı diyorsa ki burada rüşvet var her ay 10 bin dolar gidiyor bu para bunu ortaya çıkarmak devletin namusudur. 'AÇIKLAMAYI YAPAN SUÇ ÖRGÜTÜ DEĞİL İÇİŞLERİ BAKANI' Açıklama yapıyor Erdoğan 'suç örgütü üzerinden tartışma yapmayız.' Açıklamayı yapan suç örgütü lideri değil ki açıklamayı yapan bu ülkenin İçişleri Bakanı. Ben sana İçişleri Bakanını soruyorum sen suç örgütünden bahsediyorsun. Ha şunu diyorsa 'İçişleri Bakanı suç örgütlerinden birisidir' diyorsa mesele yok doğruyu söylüyor o zaman.