Milyonlarca kişinin izlediği Müge Anlı ve Esra Erol'un programlarına konu olan ahlaksızlık örnekleri toplumun yaşadığı  çöküntünün boyutunu gözler önüne seriyor.

Müge Anlı'nın geçen haftaki programına damga vuran genç bir kadının, kendi yetiştirdiği üvey oğluyla kaçması akıllara durgunluk vermişti.  Esra Erol'a katılan evli bir kadın, gidip başka bir erkekle davullu zurnalı düğün yapması izleyenleri şoke etti.

Böyle rezillikler, utanmazlıklar yaşanırken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın tüm bu ahlaksızlık örneklerini seyretmekle kalması ise tepkileri büyütüyor.

Toplumdaki etik, sosyal ve kültürel açıdan bozulma son yıllarda zirve yaptığını kahrolarak izliyoruz. Değerlerin, normların, davranışların ve sosyal ilişkilerin olumsuz yönde değişmesi adeta infial yaşanmasını da beraberinde getirdiğine şahit oluyoruz.

Her gün milyonlarca ev kadınının izlediği Müge Anlı ve Esra Erol'da ele alınan programlar ahlaki çöküntünün ulaştığı boyutları gözler önüne seriyor.

***

Diğer tarafta uyuşturucu kullanımı, sanal kumar ve fuhuş olaylarının arttığını belirtmeye zaten hiç gerek yok.

Ahlaksızlık furyasına yeni bir halka daha eklendi. Ekonomik krizi bahane eden kendini bilmez bazı evli kadınların, sanal alemde vücutlarını teşhir ederek para kazanmaları toplumsal dejenerasyonun ulaştığı boyutu ortaya koyuyor.

Peki, bütün bu olaylar yaşanırken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ne yapıyor?

Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, bu tür TV programlarındaki ahlaksızlık örneklerinin önüne nasıl geçileceğine yönelik hangi adımların atılacağını değerlendiriyor mu hiç, sanmıyorum.

Çünkü Mahinur Hanım, seçim sürecinde Afyonkarahisar’da bindiği o lüks araçla vatandaşı selamlarken, halktan nasıl kopuk olduğunu gözler önüne sermişti!

Akil insanları toplayıp toplumdaki ahlaki çöküşü engellemek ya da en azından hızını yavaşlatma adına neler yapılacağına dair kafa yoruyor mu?

Bursa'da yaşadığımız için yerelden de bahsetmeden olmaz.

Şehirdeki fuhuş ve uyuşturucu olaylarını sadece polisiye tedbirlerle engellenemeyeceğini sağır sultan bile duydu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bursa İl Müdürlüğü, bu konularda yeterince adım atmadığını görüyoruz.

 Kurumda son beş yılda 4 il müdürü değişti. Alt kadrolarda görevde yükselme sınavlarıyla meşgul. Olan yine topluma oluyor.

Tabi ki kimseden namus bekçiliği yapmasını beklemiyoruz; ama ahlaki çürümeyi engelleyebilecek tek adres de devlet mekanizmasıdır. Özellikle Aile Bakanlığı personelinin, toplumdaki gelişmelere duyarsız kalması affedilir bir vaka değil.

Tüm sorumluluğu kolluk kuvvetlerine atmakla bu işler olmuyor gülüm...