Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, durup durup konuşan Bülent Arınç’a göndermede bulunmuş, ‘fitne ateşi yakılmaya çalışılıyor’ demişti.

Siyaset acayip bir şey, gündemi belirlemek, değiştirmek için türlü çıkışlar yapılıyor.

Ancak…

Birçok evin gündemi bambaşka.

Örneğin,

Hastalarına ve yakınlarına kumpas kurmayı adet haline getiren Bursa’daki bazı özel hastaneler, Fahrettin Koca’yı tınlamıyor ve korona testi yaptırmaya gelenlerden belirlenen fiyatın üzerinde rakam talep ediyorlar.

Şimdi iyi bak aynaya, Ayla!

Örneğin,

Adamın biri, yani baba; yüreğinde fırtınalar kopan bir aile reisi!

Asgari ücretle geçinen bir fani.

Pazartesi günü çalıştığı işyeri tarafından kapının önüne konuldu. Çocuklarına, hanımına mahcup olmamak, ekmek parası kazanmak zorunda olduğu için ertesi gün iş aramaya çıktı.

Medeni cesareti, kıtalar dolaşacak kadar yüksek, bu babanın.

Bursa’da bir günde 10 iş yerinin kapısını çaldığını söyledi. Tabi bu işyerleri lokanta, çay ocağı, pastane, kıraathane değil, sebebi belli.

Müracaat ettiği ticarethane sahipleriyle görüştüğünde, birçoğunun büyük sıkıntı içinde olduğunu aktardı, ‘kusura bakma, elemana ihtiyacımız yok’ diyerek kendisini uğurladıklarını belirtti.

Hava karardı, baba evine geldi.

Evlatları anne ve baba sevgisine muhtaç oldukları için moralini yüksek tutmak zorunda olduğunun bilincinde.

Elini, yüzünü yıkadı.

Tabiri caiz ise ayaklarının tabanları şişmiş. Kanepeye oturdu. Küçük oğlu yanına geldi ve şu soruyu sordu, ‘baba iş buldun mu?’

Yok, bulamadım oğlum.

***

İşte böyle; bir babanın dramı, kahrı.

Binlerce aile reisi var böyle kederli, Kadir abi!

2 litre çiçek yağı 30 lira olmuş.

En ucuz peynir 20-25 lira.

Elektrik ve doğalgaz faturaları fena şekilde acıtmaya başladı.

Şöyle bir silkelenin.

Kapınıza gelen belediye başkanına, bürokrata, milletvekiline, siyasetçiye şirinlik yapmayı bırakın artık. Sarsıcı cümleler kurun ki, memlekette neler oluyor hissetsinler.

Her Allah’ın günü iflaslar yaşanırken, esnaf birikmiş borçlarından dolayı ne yapacağını şaşırmışken, Şehreküstü’nde yıktıkları binalarının yerine 4 ayda yavru malikâne diken Diyanet ve aracıları namaz kıldırma memurlarına söyleyecek sözünüz olması gerekmiyor mu?

Alevleri hepimizi kavuracak olan işsizlik, aile facialarıyla ilgili sesinizi yükseltin. Diklenmeden, hakaret etmeden, laf ebeliği yapanlara iki çift laf edin.

Çünkü durum vahim.