Çalıştırdığınız işçinin hakkını, daha alın teri kurumadan vermek, insani bir görevdir.

Yani işveren; hangi dinden, hangi meşrepten, mezhepten olursa olsun, savsaklamaya, işçisini bekletmeye, beklenti içine sokmaya hakkı olamaz, olmamalıdır.

Kurban Bayramı arifesinde, kimisi birikmiş borçlarını, kimisi ödeyemediği taksitlerini, kimisi de işsiz olduğu için günlük iş bulmanın sevinciyle kurban kesimi yapmak için anlaştıkları Mesut Özdemir isimli organizatöre inanıp İstanbul ve Afyon’dan Bursa’ya gelmiş.

Niçin,  pisliğin, sosyal mesafenin ve temizliğin olmadığı kesim yerinde ekmek parası kazanma umuduyla yola çıkmışlar.

Toplam 25 kişiden oluşan kasap gurubu, arife gecesi uykularından feragat ederek başlayan mesailerine bayramın 1’inci günü yaklaşık 160 büyükbaş hayvanın kesimini olumsuz şartlarda saat 17’de sonlandırdılar.

Nerede?

Geçit’de bulunan kurban pazarında!

Olumsuz şartlara dikkat çekmek için uzun uzun cümleler kurmuyorum. Onun yerine yazımın içine ekleyeceğim fotoğraf her şeyi ortaya koyuyor.

Fotoğrafa baktığınızda burası Hindistan mı, Pakistan mı demeyin, burası Bursa!

***

Kolay değil, 160 büyükbaş hayvan kesiliyor, 8 parçaya bölünüyor, hem de iptidai şartlarda!

Buna rağmen işin sonunda anlaştıkları parayı alıp, aileleriyle buluşmayı hayal ediyorlar.

Ama kendileriyle anlaşan organizatör Mesut Özdemir, kasaplara kocaman bir şok yaşatıyor. Her bir hayvanın bin liraya kesildiği küçücük alanda, kasaplara 13 bin 300 TL’yi uzatıyor.

Şaşkına dönen kasaplar, anlaştıkları paranın tamamını isteyince, Özdemir’in pişkin tavırları karşısında çileden çıkıyor ama yine de en ufak bir taşkınlık yapmıyorlar.

İnatla paralarının bir an önce kendilerine verilmesini talep ediyorlar.

Özdemir ve yanındaki Samet isimli kişi, çeşitli bahaneler üreterek mağdurları oyalıyor.

Hatta ismi Samet olan Özdemir’in adamı, saat 19-30’da kasaplara, ‘Sizlerin paralarını 1,5 saat içinde halledeceğiz, kimse mağdur olmayacak. Çocuklarınızın hakkını alacaksınız. Delikanlı sözü’ diyor.

Ancak verilen söz maalesef yerine gelmiyor ve olay yerine yani Geçit kurban pazarına mağdurlar polis çağırıyor.

Asayiş ve Emek polis merkezinden gelen ekipleri gören Mesut Özdemir ve Samet isimli şahıs, kesim alanında kasaplarla bir süre uzlaşma yoluna girmek isteseler de, verdikleri sözleri yerine getirmedikleri için Emek karakoluna götürülüyorlar.

Buraya gelen kasaplar, Mesut Özdemir’den şikayetçi oluyor, ifade vererek dolandırıldıklarını söylüyorlar.

Tabi adalete güvendiklerini de belirtiyorlar.

Boyunları bükük, kandırılmış, dolandırılmışlığın hüznü içinde, gecenin bir yarısı bayramın ikinci gününe merhaba derken, insanlığa olan bakış açılarını zedeleyenlere kahrederek, İstanbul ve Afyon’a doğru yola çıkıyorlar.

Yazdıklarımın tamamı iddia değil, bayram günü yaşananlardır.

Buradan yola çıkarak.

Şikayetçi olanların ifadeleri polis merkezindeki dosyalara istiflenmiş. Bursa Adliyesi’nde görevli Cumhuriyet savcılarımız, bu kul hakkı yiyen, ‘kurbanlarınızı en güzel şekilde hizmet vererek poşetlere koyacağım’ diyerek vatandaşı da mağdur eden Mesut Özdemir’le ilgili gereken işlemi yapacaklarından en ufak bir şüphem yok.

O yüzden,

Bundan sonra böyle organizasyon yapanları sıkı denetim altına alınması gerekiyor.

Çalıştırdığınız işçinin hakkını, daha alın teri soğumadan vermek, insani bir görevdir.

Yani işveren; hangi dinden, hangi meşrepten, mezhepten olursa olsun, savsaklamaya, işçisini bekletmeye, beklenti içine sokmaya hakkı olamaz, olmamalıdır.

Kurban Bayramı arifesinde, kimisi birikmiş borçlarını, kimisi ödeyemediği taksitlerini, kimisi de işsiz olduğu için günlük iş bulmanın sevinciyle kurban kesimi yapmak için anlaştıkları Mesut Özdemir isimli organizatöre inanıp İstanbul ve Afyon’dan Bursa’ya gelmiş.

Niçin,  pisliğin, sosyal mesafenin ve temizliğin olmadığı kesim yerinde ekmek parası kazanma umuduyla yola çıkmışlar.

Toplam 25 kişiden oluşan kasap gurubu, arife gecesi uykularından feragat ederek başlayan mesailerine bayramın 1’inci günü yaklaşık 160 büyükbaş hayvanın kesimini olumsuz şartlarda saat 17’de sonlandırdılar.

Nerede?

Geçit’de bulunan kurban pazarında!

Olumsuz şartlara dikkat çekmek için uzun uzun cümleler kurmuyorum. Onun yerine yazımın içine ekleyeceğim fotoğraf her şeyi ortaya koyuyor.

Fotoğrafa baktığınızda burası Hindistan mı, Pakistan mı demeyin, burası Bursa!

***

Kolay değil, 160 büyükbaş hayvan kesiliyor, 8 parçaya bölünüyor, hem de iptidai şartlarda!

Buna rağmen işin sonunda anlaştıkları parayı alıp, aileleriyle buluşmayı hayal ediyorlar.

Ama kendileriyle anlaşan organizatör Mesut Özdemir, kasaplara kocaman bir şok yaşatıyor. Her bir hayvanın bin liraya kesildiği küçücük alanda, kasaplara 13 bin 300 TL’yi uzatıyor.

Şaşkına dönen kasaplar, anlaştıkları paranın tamamını isteyince, Özdemir’in pişkin tavırları karşısında çileden çıkıyor ama yine de en ufak bir taşkınlık yapmıyorlar.

İnatla paralarının bir an önce kendilerine verilmesini talep ediyorlar.

Özdemir ve yanındaki Samet isimli kişi, çeşitli bahaneler üreterek mağdurları oyalıyor.

Hatta ismi Samet olan Özdemir’in adamı, saat 19-30’da kasaplara, ‘Sizlerin paralarını 1,5 saat içinde halledeceğiz, kimse mağdur olmayacak. Çocuklarınızın hakkını alacaksınız. Delikanlı sözü’ diyor.

Ancak verilen söz maalesef yerine gelmiyor ve olay yerine yani Geçit kurban pazarına mağdurlar polis çağırıyor.

Asayiş ve Emek polis merkezinden gelen ekipleri gören Mesut Özdemir ve Samet isimli şahıs, kesim alanında kasaplarla bir süre uzlaşma yoluna girmek isteseler de, verdikleri sözleri yerine getirmedikleri için Emek karakoluna götürülüyorlar.

Buraya gelen kasaplar, Mesut Özdemir’den şikayetçi oluyor, ifade vererek dolandırıldıklarını söylüyorlar.

Tabi adalete güvendiklerini de belirtiyorlar.

Boyunları bükük, kandırılmış, dolandırılmışlığın hüznü içinde, gecenin bir yarısı bayramın ikinci gününe merhaba derken, insanlığa olan bakış açılarını zedeleyenlere kahrederek, İstanbul ve Afyon’a doğru yola çıkıyorlar.

Yazdıklarımın tamamı iddia değil, bayram günü yaşananlardır.

Buradan yola çıkarak.

Şikayetçi olanların ifadeleri polis merkezindeki dosyalara istiflenmiş. Bursa Adliyesi’nde görevli Cumhuriyet savcılarımız, bu kul hakkı yiyen, ‘kurbanlarınızı en güzel şekilde hizmet vererek poşetlere koyacağım’ diyerek vatandaşı da mağdur eden Mesut Özdemir’le ilgili gereken işlemi yapacaklarından en ufak bir şüphem yok.

O yüzden,

Bundan sonra böyle organizasyon yapanları sıkı denetim altına alınması gerekiyor.