Ramazan ayının gündüzlerini oruçla, gecelerini de namaz, zikir, duâ, tevbe ve istiğfarla geçirmeliyiz. Gecenin bir kısmında uyumalı, bir kısmında da ibadet etmeliyiz. Ayrıca, Kur'an-ı Kerim'i çok okumalıyız. Okuduklarımızı anlamaya çalışmalıyız. Anladıklarımızı da hayatımızda yaşamaya gayret göstermeliyiz.

Allah Rasûlü (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

"Ey insanlar! Selâmlaşınız, yemek yediriniz. İnsanlar uykuda iken geceleyin namaz kılınız. Selâmetle cennete girersiniz." (Tirmizî, Riyazü's-Sâlihîn Terc., c. 2, s. 452, Hadis No: 1171.)

"Ramazan’dan sonra tutulan oruçların en faziletlisi, Allah’a izâfe edilen Muharrem Ayı’nda tutulan oruçtur. Farz namazlarından sonra en faziletli namaz da gece namazıdır." ( Müslim, A.g.e., c. 2, s. 452, No: 1172.)

Gecenin evvelinde uyuyup, âhirinde ise kalkıp namaz kılan (A.g.e. c. 2, s. 455, Hadis No: 1178.) sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır:

"Gece de duânın kabul olacağı bir saat vardır ki; herhangi bir Müslüman ona rastlar da dünya ve âhirete dair Allah'tan hayır dilerse, muhakkak Allah dileğini yerine getirir. Bu hâl, her gecede vardır." ( Müslim, A.g.e., c. 2, s. 458, No: 1183.)

Ramazan Ayı’nda, kimsesizlere, fakirlere, yoksullara, komşulara, hayır kurumlarına yardımda bulunmak; onlara şefkat ve merhamet göstermek, her zaman olduğu gibi imanımızın gereğidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), her zaman muhtaçları gözetir, kimseyi eli boş çevirmezdi. Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Fukarayı arayınız, görüp gözetiniz. Siz, ancak fakirleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız." (Ebû Davud. A.g.e., c. 1, s. 314, No: 270.)

"Bir adamın hayra sarf ettiği paranın en değerlisi; çoluk çocuğuna (ıyâline) infak ettiği para ile, Allah yolunda kullanacağı atı (biniti) için verdiği ve bir de Allah rızası için mücâhid arkadaşlarına sarf ettiği paradır." (Müslim, A.g.e., c. l, s. 329, No: 288.)

"Emri altındakilerin nafakasını kısmak, bir kimseye günah olarak yeter." (Müslim, A.g.e., c. 1, s. 331, No: 292.)