Maalesef artık insanlar emek vermeden kısa yolla zengin olmanın peşinde. Küçülen dünyada teknolojinin baş döndürücü gelişimi ile insanlar istediği sosyal mecrada istediği gibi bir karaktere bürünüyor.  Yedikleri içtikleri hatta özel hayatta yaptıklarını paylaşan, fenomen adı altında yeni yetme tipler toplumun en çok da eğitimsiz aklı gözünde olan kesimini etkisi altına almış durumda.

Hal böyle olunca sözünü ettiğimiz toplumun maalesef büyük bir kesiminde tembelliğe alıştırıyor. Bir video çekeyim takipçilerim olsun tanınayım sonra illegal yollarla köşeyi döneyim zihniyetine sahiplendirilen insanlar toplumun ahlakını da bozuyor.

Meşhur olayım derken ar, namus ve kişiliğini yerlere seren bu insanlar para uğruna toplumun temel değerleriyle de oynuyor. Sokaklarda amaçsız gezen gençlerin aklında kısa yolla zengin olma düşüncesi, tutuklanan fenomenlerin şaşalı hayatı bu taze dimağları meşgul ediyor.

 Öte yandan sanayilerde çırak bulamayan ustaların feryadı duyulmuyor. Sanayide çalışacak çırak yok. Nedeni kısa yolla meşhur olup zengin olmak. Eskiden gençlerde bir amaç, bir vizyon ve bir misyon olurdu. Şimdi gençler karamsar ‘çalışsak da televizyonda her gün haberi verilen fenomenlerin lüks içinde yaşadıkları hayat gibi bir hayat yaşayamayacaklarına ikna olmuş durumda.

Yeni göreve gelen İçişleri Bakanı gerçekten bu yarayı, bu yaranın toplumdaki acısını bildiği için derhal bu acıya son vermek bu yarayı kurutmak için düğmeye bastı.  Gün geçmiyor ki suç çeteleri ile ilgili bir haber çıkmasın sayın bakanın göreve başlaması ile çökertilen onlarca çete oldu. Halen de çökertilecek onlarcası var.  Bakan Ali Yerlikaya’ya bu konuda başarı diliyorum.

 Haram para ile abat olunamayacağını geçtiğimiz günlerde gözaltına alınıp daha sonra tutuklanan fenomenlerden bir kez daha anladık. Fenomenlerin görgüsüzlükleri kendilerini ele verdi. Belki bu görgüsüzlükleri olmasaydı bu devranı bir müddet daha devam ettireceklerdi.

Bir an önce okullardan başlayarak temel ahlak derslerinin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Okullarda gençlerle bire bir ilgilenip alın terinin emeğin kutsallığı öğretilmeli.

Gençler bu eğitimle üretime katkı sağlayacak sanayideki usta da çırak bulamamaktan kurtulacak. Fenomen olmanın bir meslek olmadığını anlayan gençler üretimdeki yerlerini alabilmesi için devletin gerekli çalışmayı yapması elzemdir.

Kısa vadede değil uzun vade de ülkenin kalifiye eleman ihtiyacı belirlenmeli ona göre de harekete geçilmelidir. Böyle giderse etraf fenomenlerle dolacak tesisat arızasını giderecek usta bulamayız. Onun için bu toplum bu devlet el ele vererek fenomen değil kalifiye eleman yetiştirmeli.