Yerel seçimlere aylar kala muhalefet partileri içerisinde kaynayan kazanlar seçmeni tedirgin ediyor. Genel seçim öncesi kurulan Altılı Masa vatandaşa umut vermiş ve değişim için de alınan mesafenin en iyi merhalesine gelinmişti. İYİ Parti'nin masadan kalkması seçmeni aklını karıştırsa da yine de bu masa belki en iyi başarısını elde etmişti. Bu başarılarını bir daha yakalamaları imkânsız.

Neden imkansız onu irdeleyelim. Altılı Masayı bir araya getiren Kemal Kılıçdaroğlu ister sevin isterseniz sevmeyin bu masanın adeta harç görevini görüyordu. Kendi tabiriyle seçimi kazanmak için her türlü legal yolu denediğini söylemesi gibi.

Masadan kalktı olgunlukla karşıladı, tüm kötü acımasız tenkitlere kulak tıkadı ama doğru bildiği yoldan şaşmadı. Elbette bu Kılıçdaroğlu’nun başarılı olduğu anlamına gelmez eğer seçimi kaybettiyseniz başarısızsınız. Mesele bu değil tam anlatmaya çalıştığım. Mesele bu birleştirici görevi üstlenecek bir masa liderinin olmayışı.

Kızılderili atasözünde şöyle deniliyor: Ağacın dalları kendi aralarında kavga etmezler.

Muhalefet partilerine bakıyoruz kendi içlerinde sürekli kavga halinde.

Yine ülkemizde meşhur bir söz vardır:

"Kavgalı eve kız vermezler." 

Bu yüzden muhalefet yine bildiğiniz muhalefet. Kendi partisi içerisinde vefayı, demokrasiyi, etik kuralları tesis etmeyen parti milletten nasıl oy ister. Önce parti içerisinde tutarlı olacaksın sen parti içerisinde kavgalı olsan millet sana oy veriri mi kavgalı eve kız verilmediği gibi.

İYİ Parti iki büyükşehir belediye başkanı için seçim öncesi dizmediği methiye kalmamıştı. Şimdi bu iki başkan yani Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı korkaklıkla itham eder oldu. Ne oldu da birkaç ay öne methiyeler dizdiğin bu iki başkan bir anda kötü insan oldu.

Millet gerçekten oy verirken ekseri çoğunluğu tutarlı liderlere onların sarfettiği sözlere bakıyor. Hal böyle olunca muhalefet kendi içerisinde muhalefet etmekten iktidara muhalif olamıyor.  İktidarın da istediği tam bu beceriksizlikteki muhalefet. Çünkü iktidarın da istediği böyle muhalefet. Düşünün bir ülkede muhalif parti iktidarın değirmenine her gün sutaşısın. Gün geçmiyor ki kendi aralarında yaptıkları çekişme iktidarın işine yaramazsın.

Bundan sonra Altılı Masa Olmayacak olsa da işlevi geçen genel seçimler kadar etkili olmayacak. Muhalefetten İYİ Parti bu yerel seçimde gereken dersi alacak almasına ama o dersten bir anlam çıkarmasına vakit kalmayacak. Böyle devam derse bu parti tabela partileri arasında yerini alacak. Millet bu partilere bir araya gelip bir umut vaat ettiği için veriyordu.  Şimdi muhalefetin işi zor çünkü seçmen eski seçmen değil umudu kırılmış güveni zedelenmiştir.

Yerel seçimde muhalefet eldeki belediyelerin çoğunu kaybetmezse öpsün de başına koysun …