Hamas'ın 7 Ekim sabahı İsrail'e karşı başlattığı saldırılar ve sonrasında İsrail'in misillemesiyle tetiklenen savaş bugüne kadar devam ediyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılara başlamasından bu yana Gazze’de 3 bin 760’ı çocuk olmak üzere 9 bin 61 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler BM İnsani Yardım Ofisi, 7 Ekim’den bu yana İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da 34’ü çocuk olmak üzere en az 123 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kadın çocuk yaşlı bebek demeden katliamlarını sürdürmeye devam ediyor. Bütün bunları da dünyanın gözü önünde gerçekleştiriyor.

 İslam ülkelerinden elle tutulur bir protesto yaşanmadı. Türkiye’de mitingler düzenlendi cami çıkışlarında cami cemaati İsrail’i lanetledi.

Bazı Arap ülkelerinden de protestolar yükseldi. İsrail 1967’de Altı Gün Savaşı'nda Filistin topraklarını işgal etmesiyle Filistin halkına zulmetmeye başladı. Hal böyle olunca Müslümanlar o günden bugüne hep İsrail’i protesto etmekle yetinmiş.

İlam ülkelerinde ne bir birlik ne bir ortak açıklama ne de ortak bir akıl oluşmadı.

Çoğunlukta olan Müslümanların gözü önünde bir avuç lanetlenmiş Yahudi kavmi çocukları katlediyor.

Elbette protestolarımızın bir kıymeti var ancak yeterli değil. Protestolarımız maalesef sözde kalıyor. Protestolarımızın anlam kazmamasını istiyorsak il önce samimi olmalıyız.

Örneğin Yahudilerin ürettiği telefondan onun sosyal medyasından kahrolsun İsrail demeyi bırakmalıyız.

Türkiye’de son 9 aydır geçen yıla nazaran satışını artıran kolayı içmemekle başlar protesto. Ayağında Yahudi malı ayakkabı üzerinde Yahudi malı elbise ile kahrolmuyor İsrail.

Emin olun bu dünyanın gözü önünde yapılan katliamdan başta Müslümanlar ve tüm insanlık sorumludur.

Müslümanların sesinin daha gür protestolarının daha etkili olması lazım. Protestolar bazı siyasilerin oraya askerimiz gitsin deyip ona destek veren ülkelerde çocuğunu okutmaya benzemez.  Protestolar topyekûn olmalı etkili ve yaptırım gücünde olmalı.

Müslüman ülkeler başak Arap ülkeleri olmak üzere bu katliamların yaşandığı bugünlerde ülkelerinde rahat uyumamalı.

Bakıyoruz bazı ülkelerde kutlamalar, konserler festivaller almış başını gidiyor. Müslüman kardeşlerimiz için birey olarak kendi içimizde protestolarımızı en iyi şekilde yapmalıyız. Öncelikle samimi olmalıyız.

 Sözde değil özde bir Müslüman şuurunda olmalıyız. Biz Müslüman olarak olan bitene gerçek manada ses çıkartamazsak inanın bir gün sıranın bize geleceğinden şüphe etmemeliyiz.