Her zaman sezonun ilk maçı önemlidir, moraldir.

Hele rakipten 3 puan aldın mı motive adımı atılmış demektir.

Ancak Bursaspor’un durumu malum, tahta kapalı. Yani belirli noktalara transfer yapmak mümkün değil.

Ne yapalım, dükkanı kapatıp gidelim mi?

Hayır, asla.

Adana Demirspor karşısında tamına yakını Vakifköy çıkışlı olan yeşil beyazlı gençler, arzu edilen oyunu oynayamadılar.

İlk yarı soyunma odasına 1.0 önde girildi ama ikinci yarı sadece tecrübesini ortaya koyan güney ekibi, eline geçirdiği fırsatları değerlendirdi ve 3 puanı alıp gitti.

İlk maçta mağlup olunca mezara girecek değiliz.

Biz bu çocuklara ve Mustafa Er’e güveniyoruz.

Göreceksiniz, birkaç hafta sonra bazı şeyler daha farklı olacak. Vakıfköy’ün çocuklarına güven gelecek.

Kimsenin endişesi olmasın Bursaspor, sezon sonunda ligi iyi bir yerde bitirecek.

Aklından şampiyonluk geçirenler olabilir ama biz haddimizi bilmek zorundayız, elimizdeki kumaş bu.

Şimdi ceket, ardından takım elbise.

Her şeyin bir bedeli var.

Camia yönünü Vakıfköy’e çevirmek zorunda. Bırakın 3 yıl çıkmayalım ait olduğumuz lige.

Göreceksiniz sabır, teknik ekibe tam destek ve bu çocuklara moral verilirse, 1989-90 sezonunda Vakıfköy’den çıkıp 2’nci ligin tozunu atarak şampiyon olan ağabeylerinin bizlere yaşattığı sevincin aynısını Mustafa Er’in kardeşleriyle elde edeceğiz.

Biz bu şehirde yaşıyoruz, tek sevdamız Bursaspor, pireye kızıp yorgan yakmadan, zaman ve sabırla, Ersel Altıparmak, Mesut Şen, Sedat 3, Okan Yılmaz, Sercan Yıldırım’ların yetişmesine zemin hazırlamalıyız.