Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.s.):

"Hediyeleşiniz, hediyeleşmek sevgiyi arttırır" buyuruyor. Hem Efendimiz (s.a.s.)'in ruhunu hem de karşımızdaki insanın sevgisini celbeden bu güzel haslet, bazı anne babalar tarafından da abartılarak kullanılıyor. Maddî sıkıntısı da olmayan anne babalar ya durmadan her gördüğü oyuncağı alıyor ya da kendilerine anne babalarının yapmadığı ya da yapamadığı için onun eksikliği ve ezikliği ile bunu çocuklarına yapmaya çalışıyorlar.

Özellikle bazı anne babalar hediye almayı sevgilerini göstermenin en iyi yolu zannederler. Hâlbuki sevgisinin birinci dili hediye almak olmayan çocuk içinse pek bir şey ifade etmeyecektir.  Ama sevgi dili hediye almaksa o zaman durum başka... Anne babalar bunu iyi niyetle yapıyor olabilirler ama bu onların çocuklarının duygusal gereksinimlerini karşılıyor oldukları anlamına gelmez. Ve gerçekten de çocuğun duygusal gereksinimini sadece armağan almak karşılayamaz.

Aldığımız oyuncaklar çabucak bir kenara atılıyorsa, çocuk binde bir teşekkür ediyorsa, aldığınız oyuncaklara özen göstermiyor ve değer vermiyorsa büyük olasılıkla sevgi dili hediye almak değildir. Ama diğer taraftan çocuğunuz ona herhangi bir hediye aldığınızda çok sevinip teşekkür ediyorsa, minnet duyuyorsa, odasında önemli bir yere koyuyor, bakımlı tutuyor ve sık sık oynuyorsa o zaman bilin ki çocuğunuzun birinci sevgi dili hediye almaktır.

MADDÎ DEĞER HİÇBİR ŞEY, NİYET HER ŞEYDİR!

ŞİMDİ, aklınıza şöyle bir soru gelebilir. Sevgisinin birinci dili hediye almak olan bir çocuğunuz varsa ve siz de oyuncak alacak maddi yeterliliğe sahip değilseniz ne yapacaksınız? Bu durumda da şu evrensel kural geçerlidir: Önemli olan hediyenin kalitesi ve değeri değil, sizin salih niyetinizdir. Hani Allah dostlarının bir sözü vardır:

 "Hediyenin küçüğüne, büyüğüne değil; hediye edenin haline bak."  Mesela "bugün bu yemeği senin için yaptım, senin için şunu hazırladım" gibi sözler söylemek, ona elinizle bir şeyler hazırlamak gibi şeyler yapabilirsiniz. Unutmayın, niyet hayırsa, akıbet de hayırdır inşallah.

HİZMET DAVRANIŞLARI

ÇOCUK doğumundan itibaren anne babanın bakımına muhtaçtır. Eğer çocuğa iyi bakım yapılmazsa yaşayamaz bile. Çocuklar küçükken anne babaları tarafından sürekli hizmet davranışları görürler. Fakat nedense anne babalar belli bir yaştan sonra bu davranışları azaltırlar. Ya mızmızlanır ya da bazıları bu davranışları çocuklarının başına kakmaya başlarlar. Yapılan bu hizmet davranışları bazı çocuklar için sıradan bir durumken bazı çocuklar içinse sevginin bir ifadesidir.

ÇOCUĞUNUZUN SEVGİ DİLİNİ ANLAMAK İÇİN GÖZLEM YAPIN

SİZE bir tavsiye, çocuklarınızı gözlemleyin, sevgilerini nasıl gösterdiklerini izleyin. İyi bir izleme çocuğunuzu tanımanız açısından faydalı olacaktır. Eğer çocuğunuz, sizin sıradan gördüğünüz durumlar ve davranışlarınız için sık sık teşekkür ediyorsa, bu yaptığınız şeyin çocuğunuzun sevgi diline temas ettiği anlamına gelebilir. Mesela, ona herhangi bir ödevinde yardımcı olmanız, onun için iyi bir nottan çok daha fazla şey ifade edebilir. O bu hareketten "annem beni gerçekten çok seviyor" anlamını çıkarabilir.

FİZİKSEL TEMAS

YAPILAN araştırmalar, sık sık kucaklanan çocukların kucaklanmayanlara göre duygusal olarak daha iyi geliştiklerini tespit etmiştir. Bir çocuğun eğer sevgi dili fiziksel temassa o çocuk öpülmek, sevilmek ister. Onunla temasını sürdürmek, ellerini tutmak bir çocuğa sevgi göstermenin yollarıdır.

Maalesef toplumumuzda hem eşler arasında hem de çocuklarla anne babalar arasında sevgiyi gösterememe problemi var. Niçin çocuğunu, hanımını sevmiyorsun dediğinizde de, seversem, öpersem şımarır, başıma çıkar diyorlar.

Hâlbuki Efendimiz (s.a.s.) öyle demiyor. Bir gün Peygamberimiz'in yanına bir bedevi gelir. Bedevi içeri girdiğinde Efendimiz (s.a.s.),  Hüseyin (r.a.)'i öpmektedir. Bedevi şaşırır ve der ki: "Ya Rasûlullah! Benim on çocuğum var ve hiçbirini öpmem."

Efendimiz (s.a.s.), bedeviye der ki:

"Allah senin kalbinden merhameti almışsa ben ne diyebilirim ki?" Çocuklar özellikle, ergenliğe geçtiklerinde artık arkadaşlarının yanında öpülmekten hoşlanmayabilirler. Yine de bu dokunulmak istemediği anlamına gelmez.

Özellikle de sevgi dili fiziksel temassa eğer.

Sevgiyle kalın.