Ağacın dalından armut düşsün, birisi kabuğunu soyup yedirsin mantığı ile hareket eden,

Sonra da “biz şöyle şehrimize sahip çıkıyoruz, böyle duyarlı siyasetçiyiz, derneğiz” vız vızlanması yapanlar, kapılarının önünde yaşanan sahtekarlıklara gözlerini yummaları, kıllarını dahi kıpırdatmamaları, mahalle baskısı oluşturmaları çok acı!

Geçtiğimiz hafta cumartesi günü, Bursa’nın en işlek semtlerinden birisi olan Atatürk Caddesi’nde, Tayyare Kültür Merkezi ve İskender kebapçısı önünde, ellerindeki kartpostalları öğrenci yalanıyla vatandaşa veren, ardından da taciz eder gibi para isteyen dolandırıcıların fotoğraflarını çekip, “Bursa’ya yakışmayan görüntüler” başlığıyla haber yapmıştım.

Her ne kadar armut, elma peşinde koşanlar saklambaç oynasalar da, bu olayla ilgili Bursa Asayiş Şube seferber oldu.

Aylar öncesi de, Kent Meydanı’nı mekan edinen bazı müptezellerle ilgili köşemden uyarıda bulunmuştum.  Sağ olsun Bursa polisi yazının çıktığı gün buradaki şahıslara operasyon yapmış, aralarında yakalaması olan 2 kişi çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmıştı.

Yetmedi, Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu önünde de, halka kendilerini acındırıp Atatürk ve Bursa fotoğraflarının yer aldığı resimleri farklı üçkağıtlarla uzatıp ücret isteyenleri, üç maymunu oynamadan, Bursa Emniyetine bağlı sokak timlerine ihbar etmiş, anında gereği yapılmıştı.

***

Kısacası, ne zaman yukarıda işaret ettiğim kişileri, sabıkalıları vatandaşı dolandırırken görsem, kamuoyunun duyup, bilinçlenmesi, etliye, sütlüye dokunması için haber yapıyor, köşe yazıyor, Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerini göreve davet ediyorum.

Her ne kadar bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı ile hareket eden sorumsuz insanlar olsa da, Asayiş Şube Müdürü Lütfü Zileli ve sokak timleri, büyük bir özveriyle bu utanmazları yakalıyor, sorguluyor ve savcılara teslim ediyor.

Buraya isimlerini yazmaya kalksam sığmaz ama Asayiş Şube’deki polis memurları, sokak timleri, sizler görmeseniz, hissetmeseniz de, Bursa’da huzuru sağlamak için hakikaten özverili çalışmalara imza atıyorlar.

Vurgulamak gerekirse,

Sokak timlerinin gayretlerine katkı koymak hepimizin görevi olduğunu düşünüyorum. Bursa’nın daha huzurlu bir şehir olması adına, gördüğünüz, şüphelendiğiniz kişileri “banane” demeden, polise ihbar etmeniz, başınıza gelebilecek muhtemel belaları def etmek anlamına geliyor.

Dolayısıyla,

Geçtiğiniz sokaklarda, caddelerde sizler bilmeseniz de onlar hep oradalar ve o sokaklar sokak temlerine zimmetli.

“Halkın, polisin yanında olduğunu görmesi, kendisini güvende hissetmesi ve suçlulara en kısa zamanda müdahale edilmesi” için gerçekten canla başla çalışıyorlar.

Suçluların korkulu rüyası “Sokak timleri” iyi ki varsınız, sizinle daha huzurlu ve güvendeyiz…