Bizim Karacabey verimli topraklara sahip.

İnsan ekseniz bitecek kadar bereketli; domates, soğan, kavun, karpuz öne çıkan sebze ve meyveler.

İlçe, çok uzun bir sahil şeridine sahip.

Ayı barınağı, longoz ormanlarının baş döndüren güzelliği, özgürce gezen atlar, 300’e yakın kuş türü, fotoğraf meraklılarına inanılmaz enstantaneler sunuyor.

Yiyenlerin damaklarında ömürlük tat bırakan milahiç peyniri.

Tabi Yaren Leyleği de unutmayalım.

Kısacası,

Türkiye’nin farklı kentlerinden yerli turistler Karacabey’i keşfediyor.

Yukarıda saydığım değerlerin tanınmasında Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan’ın payının çok büyük olduğunu da belirtelim.

***

Ve Karacabey’e zarar veren pavyon mevzuuna gelelim...

Özkan, kendilerinden önce ruhsat verilen bu malum yerleri, ilçede bulunan pavyonları huzuru, ahlaki sıkıntılardan dolayı haklı olarak kentin dışına çıkarma kararı alıyor.

Pavyonlar yaklaşık 2 yıl önce Panayır Bölgesine yapılan yere taşınıyor.

Buraya kadar anormal olan bir şey yok.

Ama…

Şimdi anlatacaklarımı Bursa’yı yönetenler, sabah namazını kaçırmayanlar, haftanın üç günü Mevlana’dan sözler paylaşanlar, İçişleri Bakanlığı, Karacabey Kaymakamı, İlçe Emniyeti, iktidar ve muhalefet yetkilileri de ajandalarına not almalı.

Geçenlerde Ali Özkan’la görüşmüş, pavyonlardaki ahlaki sorunu hatırlatmıştım. Özkan, burada yaşananlarla ilgili polisi işaret etmiş, “biz de şikayetlerimizi yapıyoruz” demişti.

Bu pavyon platosunda dönen dolaplardan önce, etrafındaki komşularını sıralayayım:

“AFAD, Büyükşehir İtfaiye, Karacabeyspor tesisleri ve Öğretmenler parkı.”

Rezilliğe dönecek olursak, bu pavyonlara ilgi o kadar büyük ki, çevre illerin yanı sıra, Ankara, İstanbul, Antalya, Tekirdağ, Edirne’den gelenler var.

Peki, bu pavyonları cazibeli kılan ne; kadınların anadan doğma hoplayıp zıplaması.Direk dans

Direk dansları.

Karacabey, adeta erotik turizmin, özellikle hafta sonları merkezine dönüşüyormuş.

Merak edenler, sosyal medya hesaplarına küçük hatırlatmalar yazarak, çarpıklığı, utanmazlığı, başıboşluğu, denetimsizliği göreceklerdir.

Bitmedi, bu ahlaksızlık turizminden dolayı ilçenin nüfusunun belirli günlerde yüzde 1 oranında artması ne kadar “başarılı” çalıştıklarının göstergesi!

Haliyle talebe yetişemeyen pezevenkler, burada çalıştırdıkları kadınların sayısını da artıracağını düşünürsek, domates, soğan ve karpuzla anılan Karacabey’in ahlaki yapısının da ne hale geleceğini artık siz hayal edin!

Bir de burada çalışan “kişilerin” “iş” haricinde çarşı pazara çıkıp, mahallelinin, çoluk- çocuğun içinde gezmesini de ilave etmeliyiz. Ahlaki dezenformasyonu hızlandırmaz mı?

Bursa’mızın bu ilçesinde böyle numaralar, çakallıklar olurken, muhalefet ve iktidarın temsilcileri ne yaptı, yapıyor?

Maalesef hiçbir şey, beni arayan DEVA Partisi İlçe Başkanı Şaban Önen, sorum üzerine ilerleyen günlerde basın açıklaması yapacağını söylemişti. Kendisine böyle adımların yeterli olmadığını, daha dikkat çeken eylemler yapmaları gerektiğini söylemiştim. Tabi bugüne kadar sessiz kalmaları da çok ilginç olduğunu ifade edeyim.

Eğer doğru düzgün adım atmış olsalar, “bizler bu ahlaksızlığı, anadan üryan rezillikleri, direk danslarını kabul etmiyoruz” deyip, kıyameti koparacak icraatları demokratik anlamda atmış olsalardı, biz bu yazıyı yazmamış olacaktık.

Karacabey, erotik turizmle anılmamalı, bu ayıba bir an önce son verilmeli.

Beyler ve bayanlar, toprak ayağımızın altında kayıyor.

Uyuşturucu ile zehirlenen gençlerin, tarladan kazandıkları domates, soğan, karpuz paralarını bir gecede pavyona yatıranların dağılan aileleri, sizin, bizim yakınlarımız, akrabalarımız, komşularımız olduğunu unutmayın.

Bu müptezelliğe son verin, zaten Emirsultan’ın, Somuncu Baba’nın kemikleri sızlıyor, bari tuz buz etmeyin!

Devletin yumruğundaki gücü gösterin.