Konu mutluluk olunca insanın aklına hemen aile geliyor. Bizler Müslüman olmamız hasebiyle değerlendirmelerimizi İslâmî açıdan yapıyoruz. Aileyi de bu yönden ele aldığımızda İslâm'a göre aile:

   Sosyal bir kurumdur.

   Dini bir vecibedir/gerekliliktir.

   Mâlî bir ibâdettir.

   Bedenî bir ibadettir.

   Evlenmeyi gerektiren şer'î, aklî, ve tabiî sebepler vardır.

   Evlenmeyi teşvik eden pek çok âyet-i Kerime ve hadis-i şerif mevuttur.

   Neslin devamı evlilikle mümkündür.

   Evlâtlık edinmek yasaktır.

   Cinsel arzuların meşru yoldan tatmini evlilikle mümkündür.

   Evlilik din ve nesep bağına dayanır.

  Dünyaya paralel olarak ülkemizde de evlilik/aile yapısı sarsıldı. Ailede mutsuzluk çatırtıları duyulmaya başladı.

 Aile yapımızı sarsan nedenlere baktığımızda ilk elde gözümüze çarpan sebepler şunlardır:

   Köylerden şehirlere olan göç.

   Lüks ve israfın körüklenmesi.

   Yeni ve sun'i ihtiyaç telkinleri.

   Tüketim ekonomisinin iştahlanması.

   Karşılanamayan ihtiyaçlar.

   Evlilik dışı hayatın özendirilmesi.

   Kadın ve erkeğin sadece fizik ve cinsellik açısından değerlendirilmesi.. gibi sebepler aile yapımızı sarsıyor mutsuzlukların kapısını aralıyor.

       Aile yapısının sarsılması başlı başına mutluluğun kemirilmesidir.

       Mutsuzluğun diğer sebeplerini de şöyle sıralayabiliriz:

  1- İsabetsiz bir eş seçimi yaptıysanız,

  2- Seçtiğiniz eşinizle huylarınız uyuşmuyorsa,

  3- Eşiniz veya siz ya da her ikiniz anlayışsızlık yapıyorsanız,

  4- Eşinize veya yakınlarına ya da kendi yakınlarınıza saygısızlık yapıyorsanız,

  5- Bencil bir huya sahipseniz,

  6- Sinirli, stresli ve öfkeli bir tavır sergiliyorsanız,

  7- Eşinize ya da kendinize güven duyamıyorsanız/güvensizlik içindeyseniz,

  8- Dedi-koduyu seviyor veya yapanları dikkate alıyorsanız,

  9- Eşinizle veya çocuklarınızla inanç ve görüş ayrılıklarınız varsa,

10- İtikadınızda zâfiyet, amelinizde noksanlık, davranışlarınızda bozukluk varsa,

11- Tembellik huyunuz; beceriksizlik karakteriniz olmuşsa,

12- Paspal bir davranış içindeyseniz, düzensiz yaşıyorsanız, dağınıklık içinize işlemişse, vurdumduymaz bir yapı sizi teslim almışsa,

13- Kaynana baskısı hissediyorsanız,

14- Kadınlar için koca; erkekler için kadın baskısı söz konusuysa,

15- İçki, kumar ve zinaya bulaşma söz ve fiil konusu olmuşsa,

16- Geçim sıkıntısı başgöstermişse,

17- Eşlerin birinde veya her ikisinde kanaatsizlik sergilenmeye başlamışsa,

18- Cimrilik yapıyor veya yapılmaya mâruz kalıyorsanız,

19- Kaba davranışlar sergiliyorsanız veya kaba davranışlara muhatap oluyorsanız,

20- Cinsel tatminsizlik çekiyorsanız veya çektiriyorsanız,

21- Hoşgörülü değilseniz,

22- Tutumlu değilseniz,

23- İlgisiz ve alakasız bir tavrınız varsa,

24- Kendinizi yenileyemiyorsanız,

25- Merhametsizseniz,

26- Haramlarla iştigal ediyorsanız,

27- Kendi başınıza buyruk iseniz ve aile efradınızla iştişare etmiyorsanız... Kesinlikle mutlu olamazsınız... Bu hâl içinde böyle bir beklentiniz de olmasın. Yolunuz yanlış, zihniyetiniz bozuk, tavrınız iğrenç, gidişatınız berbat. Böylece Müslümanda olması gereken özelliklerden de yoksunsunuz.

Mutsuzluk kader değildir.

Gelin, sarılın İslâm'a; kurtulun azaptan.

Lâubâli olmayın, çünkü laubalilik sevgiyi/mutluluğu mutsuzluğa çevirir.