Şöyle bi hatırlıyorum da, 5-10 yıl evvel Bursa ilçelerinde kaymakamlar tek tek köyleri gezer, kırsal kalkınmayla alakalı projelere imza atarlardı.

Köy gezilerinde karşılaşılan yoksul vatandaşlara da devlet eli uzatılırdı.

Ben mi yanılıyor veya bilmiyorum ama son 3-4 senedir Bursa köylerinde ya da cadde ve sokaklarında bırakın kaymakamı bir daire müdürünü bile görmüyorum.

Ekonomik dar boğaz sebebiyle sıkıntılı günler geçiren garibanlar, karın doyurmanın telaşını yaşarken kaymakamlar özel korumalı lojmanlarından dışarı adım atmaz oldular. Adeta memur edasıyla, resmi konutlarına yapışıp kaldılar.

Oysa üretimin azaldığı, çiftçinin üretmekte zorlandığı şu günlerde kaymakamlara bence önemli görevler düşüyor. Son yıllarda kaymakamlar maalesef kömür dağıtan bürokratlar olarak zihinlere kazındılar. Oysa onlar, ülkenin en ücra köşelerine dahi hizmet götüren, halkı kucaklayan bir anlayışla çalışırlardı.

Örneğin,

Kültür, sanat, turizm ve sanayi şehri Bursa’da halen aç uyuyan binlerce aileden bahsediliyor. Bu aileleri tespit edip yardım eli uzatacak olan da kaymakamların ta kendileridir.

Bursalılar, kaymakamların tıpkı eski yıllarda olduğu gibi köy köy, mahalle mahalle gezip sorunları yerinde tespit edip çözüm üretmelerini bekliyor.

Siyasi iktidarın, kendi partisinden belediyeleri güçlendirip valilik ve kaymakamlıkları pasifize etmesini de üzüntüyle izliyoruz.

Umut ediyorum ki milletini seven kaymakamlar, sorumlu oldukları ilçelerde aç yatan bir tek fert bile bırakmamanın derdine düşerler.

Çünkü bu şehir ve ülke mesai mefhumu gözetmeden çalışan, kamu kurum ve kuruluşları gezip sorunları yerinde tespit eden kaymakamları, bürokratları çok özledi.