Su varsa, yaşam var. O yoksa toprak yeşermiyor.

Tarlalar ekilemiyor, ağaçlar meyve vermiyor; sonrası malum işte, yok oluş başlıyor.

Değerini bilemediğimiz bu kıymetli, geçtiğimiz yaz hepimizi tehdit etti; göletler, göller kurudu, haritadan silindi.

Ürkütücülüğün sebebi iklim değişikliği.

Bunun birçok nedeni olmakla birlikte kentlerin vahşice betonlaştırılmasını da ilave edelim.

Üzücü bir örnek olarak Bursa’yı gösterebiliriz.

Ova talan edildi, şehrin batısındaki-doğusundaki tarlalar yok oluyor, nereye baksak bina. Mesela, yağmur yağdığında sızacak toprak, kaldırım bulamıyor, plansızlık öyle büyük ki, her yer asfalt.

Sadece rant uğruna hormonlu şekilde büyütülen kadim kentin su kaynakları da, artan nüfusa yetmiyor.

Konut satışında patlama yapan Nilüfer’e kafanızı çevirip bir bakın. 40 hanenin yaşadığı site alanlarına 300 haneyi sıkıştırarak, açık hava hapishanesine çeviriyorlar. Bunun adına da çağdaşlık ve medeniyet diyorlar. Oysa tek dert ve tasa, para!

***

Ürkütücülüğe dönecek olursak,

Geçtiğimiz yaz, Kestel ilçesi sınırlarındaki Gölbaşı Barajı’nda su seviyesi, kuraklıkla birlikte yanlış tarım ve bilinçsiz sulama nedeniyle yüzde 70 oranında azalmıştı.

Benzer bir tehdit, çevredeki fabrikaların su çekmesi ve atıklarını bırakmasından dolayı Uluabat Gölü’nü de felakete sürüklemeye başladı. Gölün en derin yeri 1-1,5 metreye kadar düşmesiyle ilgili haberler yapıldı. Aynı üzücü tabloyu, Doğancı Barajı’nda da gördük.

Haliyle Türkiye’nin 81 ilinde suyu tasarruflu kullanmak, israfın önüne geçmek için çeşitli kampanyalar başlatıldı. Tabi şimdi kış geldi, o meşhur kampanyalar unutuldu.

Nasıl olsa kar yağıyor, toprak emiyor falan deniyor.

Ama adamın birisi, ilçesindeki kuraklığın acısını iliklerine kadar hissetmiş ki, liyakatli bir adım atmış. Kim bu fani, Konya’nın Beyşehir ilçesi Belediye Başkanı Adil Bayındır.

Geçtiğimiz Aralık ayında ilçe merkezine 40, yüksek kesimlerine ise 70 santim kar yağdığını görünce,

Yazın kuraklık tehdidi altında olan, kıyıdan 300 metre çekilen Beyşehir Gölü’ne seferberlik ilan etmiş ve ilçenin sokak ve caddelerinden iş makinalarıyla toplanan karlar kamyonlara yüklenip gölün kıyısına bırakılmış.

Sonra ne mi olmuş, seviye 50 metreye düşmüş. Sevindirici bir gelişme.

Şimdi…

 Durumdan vazife çıkararak,

Bursa’mızdakiler Ocak’ta yağan karın kıymetini bilip, Şubat’ta da kar yağacağını hesaba katıp, sadece Beyşehir Belediyesi gibi hareket edip, kopya çekip, göllerin, göletlerin kenarına yığma yapılabilirler.

Bunun için de Bursa Valisi Yakup Canbolat’ın,

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın,

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın,

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in

Hele,

Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ın

Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık’ın

Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan’ın

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar’ın,

İznik, Orhangazi ve 4 dağ ilçesindeki belediye başkanlarının küçük dokunuşlar yapması lazım.

Nasılsa lapa lapa yağan karları cadde ve sokaklardan temizleyecekler.

Yani akıllı dokunuşlar yaparak, el birliğiyle göllerin, göletlerin seviyelerini yükseltebilirler…