İlk önce şu hususa dikkat çekelim.
Şehrimizde, yıllardır ezber olmuş bir siyasi çileye son verildi.
İYİ Parti Bursa Teşkilatı, Osmangazi Meydanı’nda düzenlediği mitingle bu kentin insanlarına, “çilesiz siyaset”in mümkün olduğunu gösterdi. Trafik kilitlenmedi, ambulanslar yolda kalmadı, yaşlılar evine bir saat geç dönmedi. Ne bir AVM çıkışı kâbusa döndü ne de otobüs durakları sinir harbine dönüştü.
Bugünün siyaseti için belki de en kıymetli mesajdı.
Artık Kent Meydanı sevdalısı siyasi partilerin, “şehir merkezi güç gösterisi” denkleminden vazgeçmeleri gerekiyor. Çünkü halk, gösteriden değil, geçimden mustarip. Partiler birbirleriyle değil, milletin derdiyle yarışmalı.
Mitingle ilgili notlar aktaracak olursak,
Kendilerini "İyiler Hareketi" olarak görenler, yaklaşık 10 gün boyunca Bursa mitingi için halka küçük buluşmalar düzenleyip medya ziyaretleri yaptılar. Her görüşten yurttaşı, Mustafa Dündar’ın milyonları gömdüğü beton alana davet ettiler.
Ancak iş pankartlara gelince:
“Siz hepiniz CHP, AKP, DEM, MHP… Biz tek!” oluverdi.
Bu ifade, iktidarı “güç zehirlenmesiyle” suçlayan bir partinin, kutuplaşmadan yana pozisyon alması anlamına gelmiyor mu?
Devam edelim,
Bursa’ya; Tekirdağ’dan, İstanbul’dan, Çanakkale’den, Antalya’dan, İzmir’den, Ankara’dan, Bilecik’ten, Yalova'dan, Kocaeli, Sakarya ve Zonguldak gibi illerden mitinge gelenlerin ortak derdi; adaletin yerlerde sürünüyor olması, demokrasinin yerinde yeller esmesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin attığı adımla başlayan barış sürecine duyulan nefret ve derin geçim sıkıntısıydı. Diğer yandan bakacak olursak PKK’nın kendini feshetmesi, silah bırakıyor olmasının kime zararı var?
Anlaşılan o ki, meydanı dolduramayacağından endişelenen iyiler, iktidarı taşımalı açık hava toplantılarıyla eleştirirken aynı hatayı kendileri yaptı. Birçok şehirden teşkilat mensubu Bursa’ya davet ettiklerine şahit oldum.
Alışılmışın dışında, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun Osmangazi Belediyesi’nin karşısına kurulan devasa kürsüye tek başına yürümesi; “mezara tek başıma gireceğim” dercesine, etrafında partililer olmadan, alkışsız, slogansız, gösterişten uzak ama oldukça şık bir hareketti.
Paylaşılmayan bozkurt işareti, İYİ Partililerin ellerinden de eksik olmadı Bursa’da. Teröre lanet yağdırdı yaşlısı, genci, kadını. Partilerinin iktidara yürüdüğünü dile getirdiler hep bir ağızdan.
***
Dün aynı masada oturduklarına çok ağır eleştiride bulunanlara şahit oldum. Bunun en büyük sebebi, “tavanın estirdiği rüzgâr” olsa gerek.
Öte yandan,
Onca istifanın ardından; Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Atilla Kaya, Bilge Yılmaz, İYİ Parti'den kopan Ümit Dikbayır ve merhum Sinan Ateş'in yorgun annesi de mitinge katılanlar arasındaydı.
Bitirirken,
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun iktidara yönelik, “Türkiye’yi 23 yılda çürüttüler. Artık başıbozukluğa müsaade edemeyiz. Toplum baskı ve tehdit altındadır. Gerçeği sessizliğe gömmek istiyorlar ama buna müsaade etmeyeceğiz. Bu istibdat mutlaka yıkılacaktır” ifadesi, üzerinde çokça konuşulması, düşünülmesi gereken bir çıkıştı.
Miting alanında kiminle konuştuysam tek dert geçim sıkıntısıydı. Ne yazık ki bu gerçek siyasi kavga, iktidarın müthiş algısının siyah şalıyla örtülüyor.