Kahramanmaraş merkezi depremin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

Evleri başına yıkılan, sıcak yemeğe, pirince, çorbaya, başlarını sokacak çadıra muhtaç olan vatandaşların mağduriyetlerini kısa sürede çözeceklerini söylemişti.

Erdoğan, yatay mimariye dikkat çekerek, depremzedelerin evlerini bir yıl içinde teslim edeceklerini belirtmiş, bu süre içinde konteyner kentlerin kurulumuna hız verdiklerini, halka şehirlerini terk etmemeleri çağrısında bulunmuştu.

Tabi, doğduğun, doyduğun kente tutunmak önemli.

Yaratıcımız, "her zorluğun arkasından kolaylık" olduğunu ifade ediyor.

İnşaallah yaşadığımız bu felaket, yapılan hataların tekrarlanmaması için ders olur, doğu ve güneydoğu illerinden batıya göç durur, durdurulur.

***

Buradan yola çıkarak, kırsaldaki yoksulluğu, üretimsizliği gören bir isimden bahsedelim.

Liseyi memleketi Muş’ta okuduktan sonra farklı sebeplerden dolayı doğduğu ilden ailesiyle göç eden, Bursa’da üniversite okuyan, iş sahibi olup, zengin olan, istihdam meydana getiren Nilüfer Belediyesi CHP Meclis Üyesi Mesut Şehitoğlu, geçenlerde Dağ-Der’i ziyaret etmişti.

Dağ ilçelerinin insansızlaşmasından yakınmış.

Yöredeki köy okullarının kademeli olarak açılmasını, tersine göçün başlatılması için üretimin arttırılması gerektiğini hatırlatmış.

Kırsal demiş, ekonomi demiş, kentlere göçün durdurulmasını istemiş.

Ve eklemiş:

“En temel hizmet olan sağlık hizmetinden vatandaşlarımızın faydalanabilmesi için sağlık ocakları kurulmalıdır. İlçelerimiz, bölgesel yatırım teşvik sistemi kapsamına alınmalı. Üretimi ve kalkınmayı artırmak adına kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın sosyal güvenceleri devletimiz tarafından karşılanmalıdır.”

Önemli, bir o kadar da ciddiye alınması gereken, liyakat kokan uyarılar yapmış Şehitoğlu.

Kendisinin şehrimizde binlerce hemşerisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Birçoğuyla da samimi ilişkiler içinde. Dostlarının arasında müteahhitlik, emlakçılık, galericilik ve sanayicilik yaparak istihdam meydana getirenler var.

Yani, ekonomik güce sahipler, büyüyorlar, dernekleri var. Hatta 2 yıl önce kurulan Muşlu ticaret erbabını bir çatı altında toplayan MUŞSİAD var.

Şimdi…

Şehitoğlu, dağ ilçelerinde üretim ve tersine göç adımını, doğduğu, gençliğinin geçtiği Muş’a da başlatması gerektiğini düşünüyorum.

Çünkü memleketi Muş’un istihdama, üretime, hayvancılıkta, tarımda da öncü olmaya, boşalan, terör nedeniyle boşaltılan, insansız kalan köylerinin de hareketliliğe ihtiyacı var.

Mesut Şehitoğlu, Bursa’da kazandıklarını, kendisi gibi zenginleşen hemşerileriyle bir araya gelip, parlak projeleriyle Muş’ta başta sanayi, tarım ve hayvancılığı kalkındıracak adımlar atmalılar.

Ortaya koyacakları insani irade Türkiye’de parmakla gösterilmeli; insanlar imrenerek, kıskanarak bakmalı. Mevcut iktidar şaşkınlık geçirmeli. Hükümete ışık saçmalı.

Kısacası, Bursa ovası aşırı nüfustan dolayı betonlaştırıldı.

Zenginleşen, istihdam gücü olan Muşlular, Muş’u kalkındırmayı, o muhteşem ovasını yeniden tarımın platosu yapmayı düşünmeli, o topraklara geri dönerek bereketlendirmeliler.

Dolayısıyla,

Herkes Şehitoğlu ve arkadaşlarının başarı hikâyesinden rol çalmalı; Bingöl’e, Ağrı’ya, Erzurum’a, Tunceli’ye, Van’a ve daha birçok doğu iline tersine göç, bayrama dönüşmeli.

CHP’li Şehitoğlu’nun farkındalığı, önerisi slogandan çok, pratiğe dönüşmeli, zoru başaracak icraatlara imza atmalı.