Gençlerle buluşuyor, heyetleri ağırlıyor; herkese “ben merkezli” siyasete sıcak bakmamalarını öneriyor.
Bursa’da yapılan yanlışları eleştiriyor. Şehrin sorunlarına kafa yormayanların, kim kime, dum duma hareketlerinin “kayıp yıllar” olduğunu belirtiyor.
AK Parti kabinlerinde uzun yıllar icracı bakanlık yapan, reformlara imza atan Faruk Çelik, her zaman olduğu gibi toplumun tüm kesimleri ile buluşmalarına şahit oluyoruz.
Örneğin,
Faruk Çelik’in Yiğit Bulut’a haklı eleştiriler getirdiğini duyuyoruz.
Ekonomiden anlamadığını, Korkmaz Karaca ile birlikte Erdoğan’a gerçeği aktarmadıkları için, AK Parti hükümetine büyük zarar verdiklerini de.
Çelik’e katılmamak elde değil, “dolar 3 TL’yi geçerse yüzüme tükürün” diyen Yiğit Bulut, dövizin freni patlayınca sesi soluğu çıkmıyor.
Mesela, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye hayvancılık yapanlar da, çiftçilik yapanlar da artan maliyetlerden dolayı ortak tepki gösteriyorlar.
Üzülerek görüyor, şahit oluyorum, topraktan ekmeğini çıkaranların üretim yapacak mecali kalmadı.
Gübre ve yem fiyatlarının uçuşa geçtiği bir süreçte, Bekir Pakdemirli’nin hala havanda su dövmesi, feryatları duymaması, tarım ve hayvancılığın patinaj yaptığının açıklı tablosudur.
Bu doğrultuda, Faruk Çelik’in şu sözü bana dikkat çekici geliyor, “Liyakat, içinde sadakati barındırır ama sadakat liyakati barındırmaz.”
Yani, davaya ve onun liderine sadakat göstermek, verilen işi liyakatle yapmak anlamına gelmez. Önünde mumya gibi durunca, ceket tutunca, ayakkabısını çevirince, slogan atıp, fistanlı kefen giyince ülke sorunlardan arınmıyor.
Zaten, ne pahasına olursa olsun Sırbistan ve Bosna Hersek’ten karkas et getirip, kırmızı et fiyatlarını düşüreceğini söyleyen Tarım ve Hayvancılık eski bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın kulaklarını bu ülkenin dar gelirli vatandaşları çınlatıp duruyor.
Yanı sıra, Bekir Pakdemirli’nin de çiftçiyi perişan eden girdi maliyetleri karşındaki acizliği, üreticiyi anasından doğduğuna pişman etmesi ve hala ben bilirimci davranması hakikati gizleyemiyor.
Bitirirken,
Faruk Çelik, Bursa’yla ilgili eleştirilerinin dozunu, bir türlü bitirilemeyen hızlı tren projesini de öne çıkararak arttırması gerekiyor.
Çünkü…
Şehrimiz slogancılar yüzünden ne yazık ki patinaj yapıyor.