2023'ün Şubat ayı, çok uzun yıllar unutulmayacak acıları kazıdı zihinlerimize.

Yer kabuğu, şiddetle sallandı. Toprak, alt üst oldu.

Maraş merkezli depremde on binlerce kişi öldü, yüzbinleri geçen yaralı var. Evini, işini kaybeden milyonlar.

Sırtını duvara, koltuğa dayayamayan, çadırın içinde dizlerinin üzerinde oturmak zorunda kalan insanlar.

11 ili, özellikle 5 şehri mahveden zelzelenin ardından ülkemiz insanı seferber oldu. Yurt dışından kurtarma ekipleriyle birlikte yardımlar geldi.

Yıkımdan hemen sonra Bursa Ticaret ve Sanayi Odası durumdan vazife çıkardı. Bölgeye 561 Tır acil ihtiyaç ve yardım malzemesi ulaştırdı. Ardından depremzedeler için konteyner kent çalışması başlatıldı.

BTSO’nun Salı günü yapılan Şubat ayı toplantısının tek gündemi depremdi.

Dilek ve temennilerde söz alan konuşmacı sayısı geçtiğimiz aylara oranla çok fazlaydı. Haliyle tek dert, üzüntü fayın yıktığı bölgelerdi.

Başkan İbrahim Burkay, son konuşmacı olarak kürsüye geldiğinde önemli mesajlar verdi.

Depremin sadece bölgenin değil, tüm Türkiye’nin gerçeği olduğunu, yoğun nüfusu ve fay hatlarına yakın konumu sebebiyle Bursa’nın da yer aldığı Marmara havzasının deprem bakımından dünyanın en riskli alanları arasında bulunduğu hatırlattı.

Hindistan’dan farksız durumda olan, Bursa’nın içindeki sıkışmış ve plansız üretim yapan sanayi alanlarına bir kez daha dikkat çekti.

Mekânsal planlamadan” söz etti. Şehir düzeninin önemine vurgu yaptı.

Meclis üyelerini proje üretmeye davet etti.

Ve…

Yaklaşık 2 yıl önce inşaat sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve akademik odalarla birlikte hazırlayıp yürüttükleri kentsel dönüş raporunun güncellenerek tekrar kamuoyuna sunulması gerektiğini ifade etti.

Başkan, “Fabrika binalarımızı afet risklerine karşı daha güvenli yapılar haline getirmek istiyoruz. Bu kapsamda ‘Bina Performans Analizleri’ gerçekleştireceğiz. İş dünyamızın da destekleriyle bu süreci başarıyla tamamlayacağımıza inanıyorum” dedi.

Ne var ki Burkay, şehrin içinde kalan sanayinin taşınmasını ne zaman gündeme getirse birileri ranttan, talandan bahsediyor.

***

Onun için Burkay, bazılarının akıllarını berraklaştırmak, şüpheleri gidermek için şunları ekledi:

"Nereye taşınacağını biz bilemeyiz. Bakanlıklara bağlı 16 kurumun ortak görüşü olacak. Jeolojik olarak jeofizik olarak, toprak yapısı olarak uygun bir yer olmalı. Bunlar raporlanır, denetlenir, incelenir. Onlar nereyi tarif ederse bizler uyarız. Bizim kriterlerimiz belli: Otobana hızlı bağlanmak, tren yoluna bağlanmak, limanlara bağlanmak. Bu kadar net" dedi.

Bu saatten sonra kimse riske girerek, başına bela açılmasını istemez.

Evet, her şey açık ve net ortada.

Peki, boşalacak olan bu sanayi alanları ne olacak?

İşte burası çok önemli; konut ve dikey mimariler buraları işgal etmemeli.

Ancak bu sayede Bursa nefes alır, rahatlar.

Zaten Burkay, planlı şehirlerden söz ediyor, “hep birlikte başaracağız” diyor.

Tabi, bilimin ve bilim insanlarının uyarılarını da unutmayalım.

Bitirirken şu hususu da hatırlatmalıyız,

Hazır yeni düzenler, alanlar planlanırken…

Bursa’nın nüfus olarak rahatlaması ve doğunun yeniden imarı için tersine göçü başlatacak akıl ve irade de ortaya çıkması lazım.