Çevreye olan duyarlılık maalesef istenilen düzeyde değil.
Neredeyse her gün farklı kentlerden yangın haberleri alıyoruz. Yüz senede yetişen güzelim ağaçlar, beş dakikada küle dönüyor.
Felaketler olmadan önce duyarsızlık, kimilerinin vücudunu adeta kanser mikrobu gibi sarmışsa, olumsuzlukları canlı canlı izledikten sonra yapılan uyarılar da pek işe yaramıyor.
Sadece sosyal medyada kendilerini gösteren, vekaleten düğün, nişan, cenaze vb. törenlere katılanlar, yüklerinin hafiflediğini sanıyor.
***
Geçen gün Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Uludağ yolunda etrafa atılan plastikleri, cam şişeleri görünce dayanamayıp makam aracından inmiş. Üşenmemiş, dertlenmiş, eline aldığı poşetle ruh hastalarının atıklarını tek tek toplamış.
Bu duyarlılığı yaparken de adeta yalvarmış.
Kendi sosyal medya hesabından yaptığı temizliği paylaşan Başkan Aydın, sitem etmiş, haklı olarak tepki gösterirken şunları söylemiş:
“Atıklar yangını tetikliyor.
Buralarda yığıyorsunuz, içiyorsunuz, serinliyorsunuz.
Gözünüzü seveyim kirletmeyin.
Bu doğa hepimizin.
Sonra hepimiz üzülüyoruz.
Rica ediyorum, atmayın, çevreyi kirletmeyin.
İki dakika içinde bir sürü pislik temizledim.
Herkes duyarlı olsun.”
Daha ne yapsın Erkan Aydın?
Dertlenmiş işte, eline poşeti almış, çöpleri toplamış.
Aydın gibi kaç tane CHP meclis üyesi böyle farkındalık oluşturuyor acaba?
Evet, düğün, nişan, sünnet cemiyetlerinde, cenazelerde görünmek; acıları azaltmak, sevinçleri çoğaltmak önemli.
Ama Bursa, Osmangazi, her şeyden, hele bu kent için zerre kadar dertlenmeyen bazı hemşeri derneklerinden daha da önemli.
Mesela katıldığı birçok programı sosyal medya hesabından paylaşan CHP Osmangazi Meclis Üyesi Cemile Yılgör’ün, kadın kimliğiyle farkındalık oluşturması gerektiğini düşünüyorum.
Kendilerine oy veren Osmangazilileri şaşırtacak adımlar atmaları gerektiği inancındayım.
Erkan Aydın’ın omuzlarındaki yükü hafifletmeleri gerekiyor CHP meclis üyelerinin ve örgütünün.
Düzenden, nizamdan, hijyenden uzak, yerli turistlerin uğrak mekanı Abdal Meydanı’nı tebdil-i kıyafetle ziyaret ettiklerinde ne demek istediğimi anlayacaklar.
Cadde ve sokaklarda alıcı gözle yürümeleri, üşenmeden, her gün güzergahlarındaki esnafla; eğer biniyorlarsa toplu taşımalarda yurttaşlarla selamlaşmalarının faydasını göreceklerine eminim.
Şehreküstü, Haşim İşcan, Kayhan Mahallesi’nde tur atmaları gerekiyor.
Mesela,
Başkan Aydın gibi ellerine çöp poşeti alıp farkındalık oluşturmak çok zor olmasa gerek.
“Halkın partisiyiz, halkın derdiyle dertleniyoruz” diyenlerin, bu sloganı pratiğe dönüştürmeleri gerekiyor.
Yaklaşık on gün önce Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte Elmaçukur Mahallesi’nde gönüllü olarak çevre temizliği yapan vatandaşlara plaket veren CHP Bursa İl Başkan Yardımcısı Cemile Boncuk’un yaptığı konuşma kulaklarımda çınlayıp duruyor:
“Bizler vatanseversek sokaktaki çöplerden de sorumluyuz. Vatansever isek yerlere çöp atan değil, çöp toplayanız.”
Daha ne desin Cemile Hanım?
Kimse kusura bakmasın, seçilenlerin mazeret üretme lüksleri yok ama hizmet için dertlenmek gibi bir sorumlulukları var.
Hele 26 yıl sonra sol parti Bursa’da iktidara geldiyse, bu fırsatı kaçırmamalı.
Bitirirken…
Gazetecinin işi, yapıcı eleştirilerde bulunmaktır. Ben Bursa için dertleniyorum, asla yere çöp atmıyorum, ağaçları suluyorum, gördüğüm eksiğe, çarpıklığa gözlerimi yummuyorum, kadim şehir için düşünüyorum, dertli olmak zorunda olduğumu biliyorum.
Buradan yola çıkarak,
Sadece Erkan Aydın gibi adım atın; göreceksiniz, çok güzel olacak.
