2019 yerel seçimlerinden bu yana gündemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu var.

AK Parti’nin önde gelenlerinin isim vermeden eleştiriler getirdiği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dozunu, ayarını arttırarak tepki gösterdiğine şahit oluyoruz.

Yetmemiş gibi, katıldığı televizyon programında YSK üyelerine 'Ahmak' dediği gerekçesiyle hapis cezası alan İmamoğlu, sokakta, caddede, kıraathane muhabbetlerinde, sokak röportajlarında en çok konuşulan şahsiyetlerden birisi.

İşte bu parlatılan isim, dün Bursa’ya geldi. Partisinin belediyelerini ve ilçelerini gezdi.

Sonrasında ise, ilan edildiği üzere Ulu Cami’ye Cuma namazı kılmaya gidildi.

Merak edenler, CHP’ye gönül verenler, altılı masanın yöneticileri, vatandaşlar Somuncu Baba’nın mekanının çevresini doldurdu.

Namaz çıkışı, yağmura rağmen mabedin batı kapısı ve çevresindeki kalabalık dakikalar ilerledikçe artmaya devam etti. Kapalı Çarşı ve İvazpaşa güzergahında adım atacak yer kalmadı.

Meslektaşım ve ağabeyim Suat Oktay Şenocak’la birlikte bir yandan not alıyor, diğer yandan görüntü çekebilmek için üstün gayret gösteriyoruz.

Çünkü itiş- kakış var, hem de çok!

Bir ara Mustafa Bozbey’le karşılaştık, selamlaştık. Haliyle haber ayağımıza gelmişti.

Bozbey’e atmosferi ve seçimle ilgili soruyu sorunca, “Bursa Ekrem İmamoğlu’nu bağrına bastı. Coşku çok büyük, mahşeri bir kalabalık var” dedi ve ekledi, “Ben Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağım.”

Sonunda, İmamoğlu’nun Ulu Cami’nin batı kapısından çıktığını alkışlar başlayınca anladık, kendisini görmek mümkün değil.

Abartmadan şu hususun altını çizeyim, Ekrem İmamoğlu kalabalık yüzünden Havlucular Çarşısı girişine 25 dakikada gelebildi. Haliyle programda belirtilen, önceden onlarca farklı meslek sahibinin yer aldığı, şimdi kuyumcuların işgaline uğrayan Kapalı Çarşı ziyareti iptal edildi.

Bu sırada izdihamdan dolayı ufak çaplı ezilmeler yaşandı. Kabalık öyle böyle değil, maalesef günler öncesinden belirlenen programla ilgili CHP İl teşkilatı sınıfı geçemedi. İmamoğlu ve etrafındaki kontrolsüz kalabalık Atatürk Caddesi’ne çıktığında, caddede kısa süre trafik akmadı. Buna gerekli önlemi almayan trafik polislerinin de büyük katkısı oldu!

Ardından belki de Türkiye’de günlerce konuşulacak olan provokasyon gerçekleşti.

Slogan atan, İmamoğlu’na sevgi gösterisinde bulunanları tahrik eden öfkeli bir grup, CHP’lilerin sağ duyulu hareket etmeleri karşısında emellerine ulaşamadılar.

Mesela misafire nasıl davranılacağını öğrenemeyen bir esnaf, kapısının önünde insan kalabalığı yüzünden kamerasıyla görüntü çekmek zorunda kalan kameramana ve potansiyel müşteri adayları vatandaşlara hakaretler etmeye başladı.

Amacı ve hedefi belliydi ama Bursa’ya başka kentten gelerek ikamet eden, şakşakçının savurduğu hakaretlere karşılık vermedikleri, muhatap olmadıkları için zihninde yatanları gerçekleştiremedi!

İnanın, eğer münferit sözlü tartışmalar büyütülseydi, slogan atanlara, hakaret edenlere karşılık verilseydi, Türkiye’nin gündemi kesinlikle değişmişti.

Neyse ki, korkulan olmadı.

Bursa, siyasi bir geziyi, kazasız belasız atlattı. Belanın önlenmesinde gayret gösteren Bursa Emniyeti’nin sivil memurlarının payının büyük olduğunu da ifade edeyim.

Her ne kadar, Cuma namazı çıkışı ibadethanenin çevresinde olması gereken kalabalıktan söz edilse de, İmamoğlu’nu görmeye gelenlerin izdihamına bizler şahitlik yaptık.

Öte yandan,

Yukarısı, siyasi diline, üslubuna dikkat etmeyince, aşağıdaki yozlaşma azalmıyor, köpürerek çoğalıyor. Siyasetteki hiddet, şiddet sezonu yüzünden, ülkemizde tamiri yıllar alacak yaralar açıldığını üzülerek görüyoruz, gördük.

Ne olursa olsun, birileri ne derse desin,

Kimse gaza gelmemeli, kendisini kullandırmamalı.

Hz. Ömer şöyle diyor, “Allah’ın istemediği şey sana isabet etmeyecek, emri ise seni ıskalamayacaktır.”

Bitirirken,

Merak ettiğim şu, yarın iktidar değişirse, dün Ulu Cami etrafında aslan kesilen küçük, provokasyon meraklısı münafık grup, CHP’lilerin çarşı ziyaretinde yine kükreyebilecekler mi?