Eğer önlem alınmazsa, havalandırmalar yeterli değilse, kontroller sık sık yapılmıyorsa, girdiği derin çukurdan canlı çıkamıyor, madenci işçileri.

Dün akşam Bartın’ın Amasra ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü maden ocağında saat 18:45 sıralarında göre grizu patlaması yaşandı.

Yerin yaklaşık 350 metre altında 110 işçi vardı, 58 işçi kendi imkanlarıyla kurtuldu.

11’i yaralı olarak çıkarıldı, 5’nin durumu ağır.

Maalesef 41 emekçi, birçoğu genç madenci artık hayatta değil.

Faciadan 24 gün önce Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Amasra’daki madeni ziyareti sırasında şu sözleri sarf etmiş, "Soma'daki patlamanın ardından alınan tedbirlerden sonra iş kazaları bıçak gibi azalır hale geldi. Evet sıfırlayamadık. Gönül ister ki hedefimiz o, sıfır ölümlü iş kazası olsun. Ama dünyanın en riskli iş kollarından biri de maalesef maden sektörü."

Bu ülkede, dayısı, amcası olmayanların ölümleri sıfırlanıyor, unutuluyor, hesap sorulmuyor. Milletvekiline ehliyet, ruhsat soran polis memuru ise sürgün ediliyor.  Her seferinde babası, amcası, kardeşi ölmeyenlere de başsağlığı dilemek çok anlamlı geliyor.

Madenin asansör zincirlerindeki hareketliliği dudaklarından dökülen dualarla, yaşlı gözlerle takip eden, babalar, anneler, eşler, çocuklar, tarifi mümkün olmayan acılar yaşadılar.

Kiminin emekliliğine çok az kalmıştı, kimisi hayal bile kuramadı.

Birçoğu öğretilmiş çaresizlik içinde, tepki gösterecek sinir uçları kesilmiş.

Aynı kuyuda, aynı kazmanın, küreğin sapından tuttukları mesai arkadaşlarının kavrulmuş, boğulmuş cansız bedenlerini çıkardılar.

Kömür karalı yüzlerini, gözyaşları aydınlattı.

NTV’de konuşan uzmanları dinliyorum, bunca baskıya, dikkatli konuşmalar yapın telkinlerine rağmen, havalandırma sisteminin yeterli olmadığından söz ediyorlar. Isınmanın artmasıyla grizu patlamasının olası olduğuna da dikkat çekiyorlar.

Yanı sıra, madencilikte öncü olan Almanya’nın, artık yerin altından kömür çıkarmadığını, aynı şekilde Fransa’nın da uzun yıllardır kömür madenlerini çalıştırmadığını belirttiler.

Kömür çıkarmaya devam eden ülkelerin başını insan hayatının ucuz olduğu Çin’de mesainin sürdüğünü, Rusya’nın aralıksız kömür çıkardığını ilave ettiler.

Hatırlayanlarınız vardır, aynı zamanda hatırlatmak iyidir.

Politikacılarla iş tutan mafya Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen sene radarına takılmış, Soylu, Peker’den 10 bin dolar maaş alan siyasetçiden söz etmişti.

Bu şok açıklamayı yapan sıradan biri değildi, milletin can güvenliğinden sorumlu bir bakandı ama bir tane savcı bu mevzunun üzerine gidemedi.

Zaten böyle skandalların üzerine gitmeyenler, etliye sütlüye dokunmayan gazeteciler de, köşelerinde rahat ediyorlar, geyik muhabbetleriyle günleri gün ediyor, dalkavuklar tarafından itibarları köpürtülüyor. O siteden, bu siteye atlıyorlar.

"KARŞILIKSIZ BIRAKILMAYACAK"

Facianın ardından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, “En ufak bir ihmali dahi karşılıksız bırakmayacaktır" açıklaması yaptı.

Karşılıksız kalıp kalmayacağını zaman içinde göreceğiz.

Bu arada,

Adet haline geldi ya, muhalefette Amasra’ya koşturdu.

Mesela,

Bakan Dönmez’in, birer ikişer, üçer beşer ölü madenci bedenlerinin çıktığı kuyunun önünde 24 gün sonra yine açıklama yaparken, liyaketsizliği ıskaladığının farkına varamadığı için gözyaşlarını tutamadığını gördük.

Geçenlerde acıklı konuşmayı, aynı ses tonuyla hitap ederek karşısındaki kişileri etkilemeyi pek iyi beceren, “Keşke bende şehit olabilsem” diyen, ikametgah adreslerindeki skandallarla ilgili soru soran gazeteciye cevap vermek yerine, çenesini okşayan Süleyman Soylu’nun, yüreklerine kahırları bağlayanların acılarına ortak olması mümkün mü?

Çünkü o işçiler bırakın 10 bin dolar maaşı, ayın sonunu getirince mutlu olan ekmek parasına çalışan emekçilerdi. Şimdi yakınlarına verilecek teselli ikramiyeleri ölümün üstünü örtecek öyle mi?

Ne kadar çok kömür, o kadar çok zenginliktir birileri için, çıkaran kavrulur, çıkartın alın belirlediğimiz paranızı diyenler sevinir, semirir.

Olsun, metan gazı biriksin, ölçmeye, tahliye etmeye, bu ölüm gazının oksijenin kesmeye gerek yok. Çünkü insanlarımız için mezar çok!

Birde şehit dedin mi her şey pürü pak, pudra şekeri olur!