Yerel seçim ülke gündemine tam manasıyla oturmasa da, aday adaylarının heyecanlarına şahit olduk.

Diğer taraftan,

Siyasetin en tepesinde, muhalefetteki 28 Mayıs sonrası çalkantı, karanlık işler, gizli pazarlıklar, “2024’te de ittifak yaparsak 2028’i kazanamayız” acayiplikleri, İYİ diye ortaya çıkanların “138 milyon buhar oldu” çıkışında bulunan Ümit Dikbayır’ı aforoz etmeleri…

Siyasetin en büyük mafyası Mustafa Sarıgül” dedikten sonra sararmayı, solmayı unutup, botokslu Sarıgül’ü Erzincan’dan parlamentoya taşıyan acayip demokrat Kemal Kılıçdaroğlu’nun savrulmaları.

Aldığı maaşla bırakın ayın sonunu, başını bile getiremeyen vatandaşın derdinle dertlenmek yerine koltuk mevzuları ağır basan muhalefet, çözüm üretemediği için umut olamıyor.

Bazı adaylar halkın,

Son seçimin ardından sandığa küstüğünü, ismi anılan vekillere, parti başkanlarına acayip şeyler üfürdüğünü hala farkına varamıyor.

***

Mesela, CHP’den Mudanya Belediye Başkan aday adayı olduğunu açıklayan Av. Baran Güneş, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’a göndermede bulunarak, “Çok çalışacağız, Mudanya’yı dünyanın en güzel turistik ilçelerinden biri haline getireceğiz” demiş.

Güneş, dededen, nineden, babadan CHP’li olarak; Mudanya’da yaşayan bir fani olduğunu da haykırırken, neden bugüne kadar Hayri Bey’e turizm konusunda destek olamadı da şimdi kalkıp, “ilçemizi dünya tanıyacak” diyor.

Yetmiyor,

Partisinin ilçe binasında sözlerine başlarken, sanki CHP belediye başkan adayı değil de genel başkan adayı olacağını ilan etmiş gibi!

Konuşmasını: “Cesaretimi 32 yaşında milletvekili olmuş Bülent Ecevit’ten, 36 yaşında Garp Cephesi Kumandanı olmuş Mudanya fahri hemşerimiz İsmet İnönü’den, görev belgemi de ‘Bütün ümidim gençliktedir’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten alıyorum” diyerek bitirmiş.

Tribünlere oynamak böyle oluyor işte.

AK Parti’nin mahalle temsilcilerine “Söze niçin Erdoğan’la başlıyor, Erdoğan’ı ilahlaştırıyorlar. Bunlar yobaz, gerici, ülkeyi mahvettiler” deyip yüklenenler, şimdi Mudanya’da belediye başkan adayı gösterilmek için genel merkezlerine selam çakıyor.

Tutarlı siyaset yapmak yerine, atarlı, şova dayalı hareket etmek pek şahane.

Yerelde yapılanlar böyle olunca, Ankara’da da bambaşka olmuyor, Naci…

Bundan sonra,

Özgür Özel Bursa’ya dikkat etsin, koltuğuna göz diken, Mudanya’ya güneş açtırmak için yola çıkanlar var!

Ne demişti Yüksel Baysal, Bursa talan edilirken susan, Yunuseli girişine dikilen Downtown ucubelerine gözlerini yuman, Hızlı Trenle ilgili kente vizyon kaybettiren Hakan Çavuşoğlu’na piş piş yapıp sırıtan, Orhangazi’deki araziyi imara açtıran TR Düşünce Kulübü için, beyin fırtınası yapılan yer, tabi yersen!

Beyin fırtınaları yapılan yerlere bakın, sonra bir daha!

Çekilin kenara, Baran Güneş Osmangazi’den sonra Mudanya’ya da güneş açtıracak. 

Bitirirken…

Dün yaşları 15 ile 17 arasında değişen birkaç gençle karşılaştım. Bir tanesi ulu orta, “Yavuzselim’de oturuyoruz; bakkala, AVM’ye girip hırsızlık yapıyoruz” deyiverdi…

Biliyorsunuz değil mi, şeyh uçmaz, müridi uçurur. Bazen alkışlar, bazen sırtını sıvazlamalar…

Şimdi ister gülümseyin, isterseniz soğuk su, süt için!

Bizlere, bu kadar cinnet penceresinden asla cennet gözükmez, Kamil.

Sıcacık mekanlarda beyin fırtınası yapmak yeter!

Olsun, ülke çürüyor ama biz sadece beyin fırtınası yapmaya devam edelim, ne olacak…!