Geçtiğimiz Cumartesi günü İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, “Bursa Ulaşımının Gelecek Vizyonu Çalıştayı” düzenlendi.
Programa konuşmacı olarak CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Büyükşehir geçmiş dönem Belediye Başkanı Erdem Saker, önceki dönem Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 22. ve 26. Dönem Erzurum Milletvekili, Ulaştırma Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı davet edilmiş.
İMO Şube Başkanı Mehmet Albayrak, Bursa’nın aşırı şekilde göç aldığını, şehir planlanırken her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi ve ona göre uygulama yapılması gerektiğini söyledi. 2035 Yılı Bursa Ulaşım Master Ana Planı’nın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.,
Akademik odalar, şehri, ilçesi ve mahallesi için dertlenenler; çarpıklığa, ayağımızın altından kayan toprakla ilgili feryat etseler de, Bursa’nın acıklı fotoğrafı ortada.
Çünkü önerileri, tavsiyeleri kimse takmıyor!
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, sabah namazından sonra uyamamış olacak ki, Bursa’nın yaşadığı trafik keşmekeşini, “Ulaşım sorunu yapılan onlarca hatanın sonucudur” diyerek özetledi.
Aktaş’a katılmamak elde değil.
Ancak kendisi Bursa talan edilirken, Avustralya’nın bir kentinde değil, İnegöl’de Belediye Başkanlığı yapıyordu!
Şimdi söyle Aktaş!
Doğanbey Toki şehrin ortasına Recep Altepe çırak çıkarılıp, Erdoğan Bayraktar’ın marifetiyle dikilirken neden sesin çıkmadı? Buradaki nüfusun kentin trafiğine nasıl bir etkisi olacağını düşünmek çok mu zordu başkan?
Stadyumla ilgili en sahih bilgelere sahipsin, niçin buraya bu stadı yapmayın çıkışında bulunmadın?
Daha çok yeni, Hanlar Bölgesi’nin etrafını açıyoruz diyerek ortalığı ayağa kaldırdın ama 600 yıllık Tayakadın Camii önüne yapılan Ticaret Borsa İdari binasına gıkını çıkarmadın?
Şehri ikiye bölen, yolu daraltan T2 Tramvayına neden tepki göstermedin?
Şimdi kalkıyor, onlarca hatadan söz ediyorsun!
Hata yapıyorsun, sonra da topu geçmiş yönetimlere atarak, sütten çıkmış gibi davranıyorsun!
Bu makam ne acayip şey böyle?
Etrafına toplananların kaçı sana “şurada yanlış yapıyorsun” diyebiliyor?
Söyle ne olur, kaç tane muhtar sana tepki gösteriyor?
Ya da partinin kaç ilçe başkanı?
Ziyaret ettiğin birçok dernek sana, kuru pasta, çay ikram edip, padişahım far farasıyla yaklaşmaktan başka ne işe yarıyor?
Herkes senin önünde ceket iliklemekle meşgul!
Bak, Abdullah Karadağ yok artık, son görüştüğümde pişmanlıklarından söz etmişti.
Ne ben, ne sen, ne de bannerci takımı bu dünyada kalıcı değil. Hepimiz teneşir adayıyız, patiskaya saracaklar bizi.
Hz. Ömer’in şu sözünü hatırlayalım, “Etrafındakilerin çokluğu seni aldatmasın. Çünkü yalnız ölecek, yalnız dirilecek ve yalnız hesaba çekileceksin.”
***
Gel bir ilke imza atmayı dene, tersine göçle ilgili bir adım at.
Örneğin, dağ ilçelerimiz hızla insansızlaşıyor, partinin vekilleriyle birlikte ezberleri boz. Keles, Orhaneli, Büyükorhan ve Harmancık’ta tarım ve hayvancılık 20 yıl öncesi gibi şenlensin. Sırameşeler, Soğanlı, Alemdar’da ikamet eden yöre insan doğduğu topraklara dönsün, biz de sizi ayakta alkışlayalım.
Bak Mustafa Bozbey sana bakarak, “biz Doğanbey Toki’ye, stadyum inşaatına karşı çıktık, yüreğimiz çok rahat” dedi.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ın, altı çizilmesi gereken şu sözlerini hatırlıyor musun başkan?
“Ulaşım meselesi politik meseledir. Siyasi iktidarlar ve belediyeler gelecek vizyonu ortaya koymak yerine günü kurtarma peşinde oldular. Bursa öyle yağmalandı ki, tarım alanlarında adeta mantar gibi binalar bitti. Bütün boş alanlar sanayiye dönüştürüldü. Bu şehirde yakın gelecekte su bulunmayacak. Kır boşalıyor, Anadolu boşalıyor. Göç baskısını bu şekilde durduramayız. Herkesi Anadolu’da tutarak ekmek, iş sahibi yapmak zorundayız. 20 bin kişi olarak planlanan mahalleye 200 bin kişiyi yüklüyorsanız, siz orada ne çevre düzeninden, ne de yeşil alandan bahsedebilirsiniz. Bu kent 3- 4 milyon beton binayla boğuluyor, böyle şey olur mu? Bu binalardan rant elde edenlerin bir eli yağda, bir eli balda, diğer tarafta ise sürünenler var.”,
Sarıbal gibi ve bu düşüncede, dünya görüşünde olanlara hemen kırmızı kart çıkarmak, kaşlarınızı çatmak yerine doğru olan tavsiyelerine, eleştirilerine kulaklarınızı kabartın.
Aynı gemide seyahat ediyoruz Alinur Aktaş, başka Bursa yok.
“Metroda günün belirli saatleri sıkışıklık oluyor, yoksa her şey yolunda” demekle sorunları çözemezsin.
Sanayi alanlarına kapı aralayarak mı Bursa’yı turizm kenti yapacaksın, şehrin trafiğine çözüm getireceksin?
Neredeyse 4 yıl geçti, hani “Uludağ dört mevsim turizme” kazandırılacaktı?
Bursaspor’un, kamp yapmak için Afyonkarahisar’a, Bolu’ya, Kocaeli Kartepe’ye gitmesi sizin vicdanınızı sızlatmıyor mu?
Sahi, Tabakhaneler Bölgesi için verdiğin Toki kararına ne demeli başkan?
Unutmayalım ki, bu kadar cinnetten bize cennet çıkmaz. Bursa, hayattan umudunu kaybetmiş kanser hastasına benziyor.
Hatalarını sana söyleyenlere nefretle bakmayın lütfen.
Bitirirken,
Aklıma geliverdi yine, Aziz Torun’un alışveriş merkezi, YKM’yi ne zaman yıkacaksınız?
Başkan…