Adı asgari ücret ama zam yağmuru karşısında “açlık ücreti” oldu!
Gıda başta olmak üzere, iğneden ipliğe gelen zamlar; emekliyi, dar gelirliyi, kısacası bu ülkede yaşayan herkesin belini büktü.
Tabi, kendi iradesiyle hareket edemeyen, sokaktaki isyanı duymayan, market raflarında, kasap reyonlarında sürekli değişen etiketleri görmeyen, hissetmeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Vedat Bilgin, 2021 Aralık’ta yaptıkları maaş artışlarını savunmuş, haysiyetsizleşen asgari ücret ve emeklilere ek zam yapılmasıyla ilgili olarak, “Tartışmaları anlamlı bulmuyorum, çok önemli artış yaptık” öngörüsüyle konuyu kapatmıştı.
Aynı şekilde emirle konuşan aman “Reis kızmasın, çizmesin, yan bakmasın” ama vatandaş perişan olsa da olur deyip, ezilenlerle dalga geçen AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun çay ve simit hesabı, asgari ücretlilerin geçmişe nazaran daha iyi bir durumda olduklarıyla ilgili kayganlığını nasıl unutalım?
Bu iki şahsiyet böyle patinaj yaparken, geçen hafta MHP Kocaeli Milletvekili, futbol oynadığı dönemde duran toplardan çok, hareketlilerine vuran Saffet Sancaklı, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüştük, Temmuz’da asgari ücretten tutun da emeklilerimize kadar birçok çalışan ve emeklilerimizin maaşlarına zam yapılacak” diyerek,
Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’i de, kendisinden feyz alan, dün TBMM’de asgari ücret, EYT ve 3 bin 600 ek gösterge çıkışında bulunan, simit ve çay hesapçısı AK Parti’nin bakan olma sevdalısı Akbaşoğlu’nu da çırak çıkardı.
Anlaşılan Sancaklı marketten, pazardan alışveriş yapıyor veya dalkavuk olmayanlar kendisine zam rezilliğini hatırlatıyor ki, mum gibi eriyen maaşlara Temmuz müjdesini veriyor.
Nasıl bir savrulmaysa artık,
Muhterem hükümetimiz; duymasa da, bilmese de bir ay çalışıp asgari ücret alanlar, ayın sonunu değil ortasını bile getiremeyen emeklilerden Temmuz sıcağı gelmeden dua yerine beddua alıyorlar.
Sırtlarını AK Partili belediyelere dayayan sözde STK şeyleri, şehirlerde yaşananları, pazarlarda çürük sebze meyve toplayanları kamuoyuna duyurmasalar da artık mızrak çuvala sığmıyor.
Şimdi,
İster müjde versinler, isterse vermesinler,
2023 seçimlerine kadar mutfaktaki, marketteki, kasaptaki, akaryakıt ve faturaların yangınını söndürmezlerse, sandığa gömülmemiş olsalar bile, toplumsal çatırdamanın ayak seslerini acınarak, kan kusarak, acılar çekerek, bedenlerimiz kanayarak hissedebiliriz!
Tabi bu acılık haritayı, tabloyu, kalpleri mumyalanmışlar göremese de, münafıklaşanlar hissediyor!