Türkiye’de 3, 5 milyonun üzerinde Suriyeli yaşıyor, resmi olmayan rakamlar 4 milyonu aştığı yönünde.

Bursa’da Göç İdaresi’nin paylaştığı ve Mülteci Derneği’nin yayınladığı Ekim ayı verilerine göre Suriyeli sayısı 185 bin.

Şehrimizde ikamet eden Suriyelilerin bir kısmı ticaretle uğraşıyor. Aralarında küçük ve orta ölçekli istihdam sağlayan iş insanları da var. Sanayide, tekstil atölyelerinde çalışanlar çoğunlukta. Tercümanlık yapanlar gün geçtikçe artıyor. Beyaz yakalıları da unutmayalım.

Yukarıda saydıklarımın tamamı ekmeğinin peşinde.

Ülkelerindeki savaştan kaçtılar, ülkemize sığındılar.

Bakmayın siz “niye geldi bu Suriyeliler” diye bağırıp, çağıran bir kısım riyakar ve münafıklara. Hepsi, evlerini, dairelerini, işyerlerini yüksek bedelle bu insanlara kiraya vermediler mi?

Çarşamba semtinin 15 yıl öncesine bir bakın; mal sahiplerinin hiç biri Portekizli değil!

Ayrıca Bursa’da birçok çiftlikte Afganlıların çalıştığını da ekleyelim.

Biz malum mevzuya dönelim…

***

Geçen hafta İstanbul’un dünyaca ünlü semti İstiklal Caddesi’nde hepimizi üzen, tedirgin eden terör saldırısı oldu. 6 can hayattan koptu, onlarca yaralı.

Bu katliamı yapan, aylarca İstanbul’da fink atan Ahlam Albashır Suriyeli. Bu şahsı Türkiye’ye sokan Suriyeli, saklayan Suriyeli, saklandığı semtteki ev de Suriyeliler yaşıyormuş.

Dağdaki teröristin ayakkabı numarasına kadar bildiğini söyleyen İçişleri Bakanı, İstanbul’da gezip tozan bu kadının varlığını  geçen hafta pazar günü öğrendi.

İstihbaratçılar şu tespitte bulunuyor, “daha önce terör saldırı hazırlığında olan, dağdan gelen PKK’nın elemanlarını tespit ediyorduk. Çünkü şehirde nasıl yaşayacaklarını, nasıl davranacaklarını bilmedikleri için yakalanıyorlardı.”

Ama şimdi durum farklı;  yıllardır şehri, ilçeyi, caddeyi, mahalleyi ve sokağı bilen, Suriye’den gelen mültecilerin içine karışmış küçük hücreler var!

Bunu maalesef İstanbul’da gördük!

Bursa’da ipsiz, sapsız hareket eden, taşeronluğa müsait, sayıları çok az da olsa Suriyelinin olmadığını kim iddia edebilir.

Bu kişiler her şeyini kaybetmiş ve acımasızlar, günlük yaşıyorlar. Kontrol altında olmaları gerekiyor.

Bursa’da yaşayanlar umursamaz şekilde davranamaz; gördükleri, şüphelendikleri şahısları güvenlik güçlerine bildirmek mecburiyetindeler.

Tehlikenin farkında olmak zorundayız.

Şunu unutmayın, masum göçmenlerin içine saklananlar olabilir.

Açıkça ifade ediyorum, asla ırkçı olmadım ama gerçekleri dillendirmeliyim.

Sınırlarımızdan kaçak olarak giriş yapanlara bakıldığında, düzensiz göçmenlerin varlığı ortada!

Geçenlerde Ankara’da 5 Afganistanlının öldürülmesinden sorumlu olan Afganlının Afganistan’a kaçtığı belirlendiğini de hatırlatmak isterim.

Bakın İstanbul’a; Taksim’e ve bitişiğindeki İstiklal ’de yaşanan katliama…

Sahi bombalı paketi oturduğu yere bırakan, kamuflaj pantolon, ayağındaki botlarla koşarak kaçacak kadar kendini belli eden terörist kadını ABD eğitmiş, öyle mi?

Bitirirken, Bursa’daki tekstil atölyelerinde veya başka ticarethanelerde çalıştırılanlar gözden geçirilmeli.

Polisten alınan bilgiler doğrultusunda yazılan haberler, teröriste yardım ve yataklık edenlerin hepsi Suriye çıkışlı, bilginiz olsun…

Şunu unutmayalım PKK, küçük Suriyeli grupları da bünyesine sokabiliyorsa, bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz.

Son olarak, Taksim’deki hadisenin ardından 51 kişi gözaltına alınmıştı. Aralarında Ahlam Albashır'ın da bulunduğu 17 şüpheli tutuklandı. 29 yabancı uyruklunun da sınır dışı edilmesine karar verildiğini de hatırlatalım.