Nilüfer'in göbeğinde bir okul düşünün.

Pırıl pırıl öğrencileriyle adından başarıyla söz ettirmesi beklenirken, bırakın başarıyı hemen her yıl skandallarla gündeme geliyor.

Nilüfer Feriha Uyar Kız Meslek Lisesi'nden bahsediyorum. Nilüfer'in göbeğinde olmasına rağmen geçmişte göbeğini kaşıyan idareciler yüzünden neler çekmedi ki bu okul.

Mesela, geçmişte iki yaz tatilinde bitmeyen ve adeta kazaya, ölüme davetiye çıkaran çatı tadilatı nedeniyle çocuklarının can güvenliğini tehlikede gören bir grup veli beni bulup dertlerini anlatmışlardı.

Velilerin bu kaygılı serzenişleri üzerine vaktiyle bir yazı kaleme almış ve dönemin yöneticilerine, "Merak ediyorum, Bursa'nın farklı mahallelerini ziyaret eden Vali İzzetin Küçük, bu okulun önünden geçti mi? İl Milli Eğitim Müdürü, bu okulun nerede olduğunu biliyor mu?" diye seslenmiştim.

Hadi bunları geçtik…

Yukarıda da dediğim gibi, göbeğini kaşıyan idareciler yüzünden hemen hemen iki yılda bir "taciz" olayıyla gündeme gelmiş ve veliler adeta isyan noktasına gelmişti.

Fakat gelin görün ki, vali ve milli eğitim müdürü değişmesine rağmen Feriha Uyar'da değişen bir şey olmamış. Yine kaygılı, yine üzüntülü, yine çaresiz, yine isyankar bir grup veli beni buldular ve dertlerini anlattılar.

***

Bakın bu sefer neler olmuş,

S.K adında bir öğretmen, öğrenciye çok fena kızmış, bağırıp, azarlamış. Öyle azarlamış ki, öğrenci korkudan panikatak geçirip bayılmış. Yanlış okumadınız, çocuk resmen bayılmış. Okula ambulans çağırmışlar ve çocuğu hastaneye götürmüşler. Hem de birkaç gün önce yaşanmış bu olay.

İnsanın aklı-havsalası almıyor değil mi?

Düşünün, gözünüz gibi baktığınız, yemeyip yedirdiğiniz, içmeyip içirdiğiniz evladınıza bir öğretmen bayıltacak, hastanelik edecek şekilde bağırıp, baskı uyguluyor.

Bu çocuk, bunu hak edecek ne yapmış olabilir ki?

Durun, daha bitmedi.

Gözleri dola dola konuşan velinin anlattığına göre, öğrenciye şiddet uyguladığı iddiasıyla başka bir okuldan Feriha Uyar'a gelen H.T adında başka bir öğretmenin ise çocuklara sürekli bağırmasından, hatta "pissiniz, sizi istemiyorum" diyerek aşağılamasından illallah etmişler.

“Tamam da, bu sorunlarınızı okul idaresine bildirmediniz mi?” diye sordum.

İlgili müdür yardımcısına bildirmişler ama değişen hiçbir şey olmamış. Dahası, size şaka gibi gelecek ama soruşturmayla gelen bu öğretmeni Feriha Uyar'da bir de şef yapmışlar. Çocukları azarlamanın bedeli ödül olmuş. Bu gidişle biraz daha azarlar, kızar, bağırır çağırırsa müdür yaparlar herhalde. Artık nasıl bir torpil işliyorsa varın siz düşünün.

Veliler, "meslek öğrensin diye çocuklarımızı meslek lisesine gönderiyoruz. İkinci sınıf insan muamelesi yapılsın diye değil..." diyerek yaşananlara ve ilgisiz idareye tepki gösteriyorlar.

Geçmişte sorduğum, "Vali bu okulun önünden geçti mi? İl Milli Eğitim Müdürü, bu okulun nerede olduğunu biliyor mu?" sorusunu tekrar sormak istiyorum. Vali Yakup Canbolat acaba bu okulun önünden hiç geçti mi? Millî Eğitim Müdürü Serkan Gür, bu okulun nerede olduğunu biliyor mu? Bu anlattıklarımdan acaba haberi var mı?

Yoksa da işte haber veriyorum. Herhalde artık bizzat giderek, ne olup bittiğine bir bakar.

İl Milli Eğitim Müdür Serkan Gür, geçenlerde özel okul idarecileriyle bir toplantı yaptı ve burada idarecilere, "Odak noktanız çocuklar olsun" uyarısında bulundu.

Şimdi sormak isterim,

Çocuklar sadece özel okullarda mı odak noktasında olsun. Meslek lisesine giden çocuklar ne olursa olsun mu? Yani, bir öğretmenin, çocuğu bayıltana, hastanelik edene kadar bağırması normal mi?

Veya…

Zaten vukuatlı başka bir öğretmenin, çocukları, "pissiniz" diyerek aşağılamasına ne diyeceksiniz? Sizin çocuğunuza birisi "pissin" dese tepkiniz ne olurdu?

Öte yandan bu kişinin şef yapılmasını kim istedi?

Bu arada dertli veliler, çocuklara bağıran başka bir şeften daha bahsettiler ama hastanelik olan çocuğun sinirinden olsa gerek adını hatırlayamadılar. Olsun, zaten bu kadarını bir nefeste ve ayaküstü anlattılar. Sonra yine gelecekler, oturup daha detaylı konuşacağız. Doğrusu şaştım kaldım. Bu okulda şefler, amirler sürekli bağırıyor mu? Bir vatan evladı da çıkıp, "siz ne yapıyorsunuz" demiyor mu?

Açıkçası öğretmenler gününün hemen ardından böyle şeyler yazmak istemezdim ama ben de bir babayım, benim de kız evlatlarım var. Anne-babaların evlatları için kaygılarına ve gözyaşlarına kayıtsız kalamazdım. Kusura bakmayın.