Sandığa 2 gün kaldı, insanın başını döndüren siyasi gelişmeler yaşanıyor.

Geçen hafta Kent Meydanı’nda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener vatandaşa hitap etmişti. Bursa teşkilatı hayal ettiği kalabalığı toplayamadığını yazmıştım.

Dün, “bana 100 bin imza veren gençlere saygısızlık yapamam” diyen Muharrem İnce, cumhurbaşkanı adaylığından çekildiğini belirtti.

Bu açıklamadan 4 saat sonra Gökdere Meydanı Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ağırladı.

Önce, alanın tamamını arşınlayan bir gazeteci olarak gözlemlediklerimi aktarayım.

Panorama 1326 Fetih Müzesi’nin alt tarafından başlayıp, Gökdere kavşağından Haşim İşcan Caddesi girişine uzanan, gençlerin yoğunlukta olduğu bir kalabalık vardı.

Slogan atmayı özleyen, pankartlara yazdıkları sorularla mesaj veren her yaştan yurttaşın heyecanı görülmeye değerdi.

Şunu açıkça belirteyim, 21 Ocak’ta aynı meydan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ağırladı. O günkü kalabalıkla dünkü yoğunluğun arasında pek fark yoktu.

Bana göre tek ve önemli olan, Kemal Bey’i dinlemeye gelenlerin taşıma olmamasıydı.

Başka bir ayrıntı ise, kadınların coşkusu, yaşı ilerlemiş teyzelerin yüzlerindeki samimi tebessüm.

Tabi ki, 

Verilen ekonomi ve demokrasi mesajları.

Kılıçdaroğlu’ndan önce kürsüye çıkan Temel Karamollaoğlu’nun konuşmasına selam vererek başlayıp,  CHP’lilerden aleykümselam karşılığını alması, yıllarca hafızalardan silinmeyecek.

İttifakın diğer ortağı Ali Babacan’ın cebinden çıkardığı 200 TL’nin değer kaybettiğini söylerken, gençlerin 200 lirayı kastederek “bize ver” çıkışı da dikkat çekti.

Ahmet Davutoğlu platforma çıkıp, Bursa’nın kendisi için çok özel bir şehir olduğunu belirtmesinin ardından, Binali Yıldırım’ın yurt dışına kaçırdığı paraları “Türkiye’ye getireceğiz” sözleri, hala AK Parti’de yaşadığı acayiplikleri unutamadığının nişanesi olsa gerek.

Konuşma ve selamlama sırası Kemal Kılıçdaroğlu’na geldiğinde miting alanında coşku haliyle tavan yaptı.

Kemal Bey,  gençlere hitaben “size söz, attığınız tweetlerden dolayı kimse kapınıza dayanmayacak, anne ve babanız sizler için endişelenmeyecek, bu ülkede özgürce yaşayacaksınız” sözünü verdi.

CHP tabanının, Kılıçdaroğlu’nun ne mesajlar vereceğini merak edenlerin doldurduğu meydanda, altılı masanın diğer ortaklarının sayısında abartılı olmadığını gözlemledik.

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına geldiği günden bu yana, Bursa’da bugüne kadar en hatırı sayılır kalabalığa hitap etti.

Gökdere’deki fotoğrafın, pazar günü sandığa nasıl yansıyacağını hep beraber göreceğiz.

Unutmadan hatırlatayım,

Kameraman ve foto muhabirleri için hazırlanan platform, cami minberinden farksızdı. On kişi anca sığacak şekilde monte edilmiş ve çocuk beşiği gibi sallanıp duran bu acayipliğe imza atan CHP Bursa il örgütünü de tebrik etmek lazım!

Alınlarında “Ben Kemal Geliyorum” bandajları olan gençlerin miting alanından ayrılıp Altıparmak’ta, Haşim İşcan’da, Fevzi Çakmak’ta şarkılar söyleyerek yürümeleri tarihi anlardandı.

Bu arada Kılıçdaroğlu, aday yapmadığı eczacı Erkan Aydın’ı şimdiden Osmangazi Belediye başkan adayı ilan etmesi ise ittifakın, Bursa’daki hesap yapanlar arasında nasıl karşılanacağını da bekleyip göreceğiz.

Hızını alamayan Kılıçdaroğlu, “Bursa Büyükşehir’i istiyorum” deyip,  Mustafa Bozbey’i bir kez daha işaret etti.

Kılıçdaroğlu, Ankara’da katledilen Sinan Ateş’in kabrini ziyaret ettiğini kendisini dinleyenlere duyurduktan sonra, Ateş’in katillerini, kibarca kulaklarından tutup adalete teslim edeceğini, yanı sıra Gaffar Okkan’ı hayattan koparanları da yakalatacağını ifade etti.

Bu saatten sonra çekilen ve çemkirenlerin kararlı seçmen üzerinde çok fazla etkisi olmaz.

Çok az kaldı!

Bekleyip göreceğiz.