Birkaç ay önceydi,

Kendisini astrolog olarak tanıtan, reklamını yapan bir kadın, “seçime 5 gün kala adaylardan birisi vefat edecek, Türkiye’nin kaderi değişecek” iddiasında bulunmuştu.

Hatta 27 Nisan’da da ölecek olan siyasinin ismini açıklayacağını söylemişti.

Ama abladan hala ses yok.

Gece yorganı, battaniyeyi üzerine örtmeyenlerin ülkesinde böyle şeyler oluyor!

Birleşik Arap Emirlikleri’nde dijital tecrit altında olan suç örgütü lideri Sedat Peker’in,  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere birçok kişinin uykularını kaçırdığı günler geride kaldı.

Peker’in seçime yakın ortaya çıkacağı konuşuluyordu ama şu ana kadar bir kıpırtı yok.

Gerçi ortaya Muhammet Yakut diye birisi çıktı.

Ardından, Hasan Yeşildağ’ın kardeşi Ali Yeşildağ videolar yayınlayıp, ifşaya başladı.

Açık mavi perdenin önündeki kanepede oturan, tedirginliği her halinde belli olan Ali Yeşildağ’ın bahsettiği milyar dolarlık ilişkiler, dudak uçuklatacak cinsten.

Peki, bu iki ismin anlattıkları seçmen üzerinde etkili olur mu, pek sanmam?

Neden diyecek olursanız, 17-25 Aralık sürecinde ortaya saçılanlar gündemi değiştirmişti. Ancak, aradan 3 geçtikten sonra yapılan yerel seçimlerden AK Parti zaferle çıkmıştı.

Bu ülkedeki belli bir çoğunluk, yolsuzluklara pek kafa yormadığı, canını sıkanın cebindeki paranın eksilmesi olduğunu görüyoruz.

Zaten muhalefet de ortaya fışkıran ifşalara balıklama atlamıyor. Seçmene hatırlatılan, son 20 gündeki süreçte mutfaktaki yangın, kırmızı et fiyatları vs.

Bursa’da sorduğum, konuştuğum insanların tek derdi geçim, asrın seçimi ikinci planda!

Vatandaşın büyük çoğunluğu gündemden uzak.

Yanı sıra kararsızların sayısında ciddi bir düşüş var. Kararı verenler de adayını, partisini netleştirmiş durumda.

Bir başka çarpıcı, acıtıcı olan ise,

“Bana dokunmayan, sokmayan yılan bin yıl yaşasın” şeklinde hareket edenlerin sayısı gün geçtikçe arttığı bir Türkiye’de, muhalefet yapan siyasetçilerin bile çirkinlikleri ifşa etmek yerine saklamayı tercih etmeleri, liyakatin yerlerde süründüğünün açık ispatı olarak karşımızda duruyor.

Üzülerek görüyoruz ki…

İnsanlığını kaybettikten sonra,

“Kötüyü,  tacizciyi, ahlaksızı, uyuşturucu bağımlısını” partisinde, ilçesinde, mahallesinde barındıranlar,  seçimi kazansalar ne olur, vekil olsalar ne!!!