Türkiye, dalkavuk ve riyakarların uzun senelerdir işgali altında!

Bu işgale bile bile susanlar, utanmazlığa gözleri buğulananların sayısı da bir hayli fazla…

Yıkılmış,

Halkı enkaz altında inim inim inledi Hatay’ın.

Binlerce insan hayatını kaybetti, yüzbinlerce yaralı.

Eşini, çocuklarını, akrabalarını, yakınlarını yitirenler.

Malı, mülkü varken, bir tas yemek, çorba alabilmek için aşevinde sıraya giren açıklı yürekler.

Böyle acı, kahır ve korkunç manzaralara, yaşanmışlıklara şahit olan vali Rahmi Doğan, sorumlusu olduğu kentin mazlumlarından özür dilemesi gerekirken, milletvekili olabilmek için istifa ediyor.

Anlaşılan bu toprakları vicdan, ar, haya, utanma terk etmiş!

Cennetten bir köşe algısıyla, iş insanı kakalamalarının yaptığı çürük binalar Hatay’da yaşayanlara mezar oldu.

Bu tabuttan daireleri yapanların ne dolaplar döndürdüğünü düşünmeyen, sorgulamayan aynı vali, AK Parti’den vekil adayı olmanın telaşında.

Hem de organize kötülüğe şahit olduğu halde.

Adaylık duyurusunu da devletin mekanizmasını kullanarak yapıyor!

İktidarın teşkilatlarından bir tane adam da çıkıp, “ey vali, Hatay’da yas devam ederken, çocuklar yetim, kadınlar dul kalmışken, koordinasyonsuzluk senin paçalarından akarken, sen hangi yüzle vekil olmayı düşünüyorsun?” diyerek tepki göstermiyor.

İnanın milletvekillik, siyaset esnafının tesbihi olmuş, liyakat yerlerde sürünüyor.

Erbap olmaya gerek yok ki!

Yaşadıkları kentleri düşünen kalmadı. Tarım ve hayvancılık yok olmuş, sanatkarlık bitiyor, çırak ve kalfa yetişmiyor, kimin umurunda!

***

Baksanıza, atanan, güç zehirlenmesine uğrayan Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, sel felaketinde çamurda boğularak hayatlarını kaybedenleri çer çöp görüp, "Kuraklık riski vardı. Bir taraftan 15 canımızı aldı ama diğer taraftan toprak suya kavuştu" diyor.

Kalbi kurumuşlar da, irine bulanmışlar da bitmiyor, tükenmiyor işte!

Milleti kucaklamak, çürümeyi durduracağını haykırarak yola çıkan bir partinin içinde onlarca çürük elma!

“Bari bu seçimde çürükler ayıklansa” diyerek içimden geçiriyorum.

Umuyor ve bekliyoruz…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vicdanları rahatlatır, Hataylıların nefretini kazanan bu şahsiyeti kapının önüne koyar.

***

ATİLLA ÖDÜNÇ YİNE ADAY OLDU!

Abartmıyorum,

Üşenmedim; her türlü zorluğa, surat asana, zorla konuşana, kibir yapanlara rağmen Bursa’da 120 kişiye Atilla Ödünç’ü sordum.

AK Parti Bursa Milletvekili Ödünç’ü tanıyıp tanımadıklarını öğrenmek istedim.

Reis diyenler, AK Parti diyenler çoğunluktaydı.

Aman Allah’ım, bir tane kulun da tanımaz mı, TBMM’deki odasında zaman zaman dernekleri, bazı STK’lar ağırlayan, her hafta Cuma mesajları atan kişiyi.

Çağrıldığı panellere, kongrelere, konferanslara katılıp, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanan,

Vekilim diyenlerin köpürtmeleriyle, teşkilatları ziyaret edince Bursa’nın sorunlarını, sıkıntılarını hallettim algısı oluşturan Ödünç’ü Fevzi Çakmak’ta, Osmangazi Metro istasyonunda ve Atatürk Caddesi’nde “hayır, tanımıyoruz, o da kim, ne iş yapar” yanıtlarını aldım.

Şaşırdım mı, kesinlikle hayır!

Bursa’yla ilgili elini taşın altına koymayan, durumdan vazife çıkarıp tek bir cümle kurmayan, kuramayan, sağlık turizmine hizmet edeceği tellallar tutulup kamuoyuna tanıtılan Tabakhaneler Bölgesi’nin TOKİ’ye peşkeş çekilmesine gıkını çıkarmayan, Yalova ve İzmir yolu üzerindeki dikey mimarilere ölü taklidi yapan, dağ ilçeleri insansızlaşırken susan, inşaat mühendisi bir şahsiyeti bu şehirde yaşayanların tanımaması anormal karşılanamaz…!

Hele, yaşanan deprem felaketinde kimseden izin almadan yardıma koşan sade vatandaşı, işçiyi, çiftçiyi, ameleyi, öğrenciyi görmezden gelip, görevlendirme olmadan görev alamayan, sosyal medya hesabına yazdığı şu notu: “Cumhurbaşkanımız @rterdogan ın takdirleri ve @akparti Genel Merkezimizin görevlendirmeleriyle #Hatay ilimizin #Hassa ilçesine yaklaşıyoruz” ömür boyu unutmayacağım.

Gelin görün ki, şehrinin ovası talan edilirken susan aynı Atilla Ödünç, bir kez daha vekil olmak için müracaat etmiş, nasıl ama güzel bir gelişme değil mi?