Dünyanın sessiz kaldığı,
AB ülkelerinin vicdanını kuyuya attığı sarı saçlı, mavi gözlü, beyaz tenli insanları, kardeşim dedikleri komşuları tarafından katledildiği ülkenin adına Bosna Hersek diyorlar.
Burada zulme, soykırıma maruz kalanlar Müslüman oldukları için sesleri, feryatları duyulmadı. Ukrayna’ya merhamet tellalı kesilenler, Boşnaklar boğazlanırken ölü taklidi yapmışlardı.
Hatırlamak daha istemediğimiz, o korkunç günler geride kaldı.
Bosna’ya, Balkanlara barış geleli neredeyse çeyrek asır oldu.
Şimdi başka bir sorun var ki, bu da işsizlik.
Bu coğrafyada yaşayan gençlerin yüzde 80’i dünyanın farklı ülkelerinde çalışmak zorunda kalıyor.
Sanayi yok denecek kadar az, dolayısıyla üretimin olmadığı yerde, istihdam da olmuyor.
***
Bu topraklarda yaşanan sorunu, yine bölgenin evladı olan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’ten bir kez daha dinledik.
Avdagiç, Balkantürksiad’ın geleneksel hale gelen Sinerji Toplantısı’na konuşmacı olarak katıldı.

Saraybosna’ya sadece köfte yemeye, Gazi Hüsrev Bey Camii’nde namaz kılmaya, Mostar köprüsüne bakarak kahve içmeye giden iş insanlarının gözünün içine baka baka, istihdamdan söz etti. Balkanların asla göz ardı edilecek bir coğrafya olmadığını bir kez daha yeniledi.
Almanya’nın, Saraybosna Üniversitesi’ndeki gençlere Almanca öğrenme karşılığında burs verdiğine dikkat çeken Avdagiç, sonrasında ise okuldan mezun olan yetişmiş beyinlerin Almanya’ya götürüldüklerini hatırlattı.
Balkanlara yapılan ticaret hacminin yeterli olmadığını bir kez daha vurgulayan Şekib Avdagiç, Bursalı iş insanlarını, sanayicilerini bu topraklarda yatırım yapmaya davet etti.
Gerçekten de, Balkanlar bir kenara itilecek, yok sayılacak bir coğrafya değil.
Ama sadece slogan atarak…
Kürsü konuşmaları yaparken “Evlad-ı Fatihan, ecdat buralara imza attı, eserleri göz kamaştırıyor” diyerek de havanda su dövmemek lazım.
Örneğin, bölgeyle yakından ilgilenmeleri için görevlendirilen AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, Ahmet Kılıç, Emine Yavuz Gözgeç Makedonya ve Kosova’da yatırım yapacak olan sanayicilerin önündeki her türlü engeli kaldırmak için köprü olmaları gerekiyor.

Mesela Refik Özen, şehrimizin farklı noktalarında açtığı işletmelerin bir benzerini Makedonya ve Kosova’da açarak adım atarsa “örnek” olabilir.
Daha çok yeni, Bursa’ya özel üniversite kazandırılmasında Ankara’da lobi çalışması yapan, çaba gösteren AK Parti Bursa Milletvekili, ismi zikredilmeden unvanı dile getirilen TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Çavuşoğlu, Bosna’da, Kosova’da, Makedonya’da, Arnavutluk’ta, Romanya’da Bursalı sanayicilerinin daha fazla söz sahibi olabilmeleri, istihdamın arttırılması için “özel” gayret göstermesi gerekiyor.
Acilen,
Böyle bir gayrete, özel çabaya ihtiyaç var.
Çünkü Balkan gençleri hızla ülkelerini terk etmek zorunda kalıyor. Sebebi belli, sanayi ve iş alanları yok.
Yani Avdagiç; sitem etmekte, eleştirmekte haklı.
Baksanıza şu sözlerine:
“Balkan coğrafyasındaki gençleri kendi topraklarda tutmak zorundayız. Onlara iş imkanı sağlayarak istihdamı ortaya çıkarmalıyız. Yoksa gelecekte muhatap olabileceğimiz bir jenerasyon bulamayacağız.”
Kısacası, yatırım şart.
Ülkemizde de benzer sorunlar var; gençler fırsatını bulduğunda hemen yurt dışına gidiyor.
Almanlar, Fransızlar, İngilizler Balkanların yetişmiş gençlerini değerlendirmek için ellerinden ne geliyorsa yapıyor, cazip teklifler sunuyorlar.
İtici güç olabilmek, yakın gelecekte bölgenin daha fazla yaşlanmaması, gençlerin doğdukları topraklarda doymaları için kürsüye çıkıp, söze “Balkanlar” diye başlayanlar, ellerini gerçek ve sahici taşların altına koymaları gerekiyor.
BTSO ve İTO’nun ortaya koyacağı heyecan verici ticari projelerle ecdadın imzasını attığı Balkanlar, sanayi ile kalkınan, kendi kendine yeten, ihracat yapabilen coğrafyaya dönüşmesi şart.
Kısacası,
Eğer bu liyakat ve gerçeklik kavranmazsa, toprak ayağımızın altından kayıyor haberiniz olsun.