Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, gelenekselleşen değerlendirme toplantısında Mayıs ayında yaptıklarını, yapacaklarını tane tane anlattı.

Bozbey’in söyledikleri, Büyükşehir’in sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı.

Bir zamanlar köy olan Çalı ile Demirtaş’ı bir birine bağlayacak olan, yakında çalışmalarına başlayacakları raylı sistemden bahsetti.

Yaklaşık 22 kilometreden oluşacak projede, 16 istasyon planlaması yapılmış. 3 etaplı aks, Küçük Sanayi-Yunuseli arasında 10 kilometrelik hat, Yunuseli-Demirtaş arasında 7 kilometre, Çalı-Küçük Sanayi arasında 5 kilometre olacağını belirtti.

Yine isim vermeden Alinur Aktaş’ın kulaklarını çınlatan Bozbey, BUSKİ'nin güncel borcunun 11 milyar 799 milyon 833 bin 128 TL olduğunu açıkladı.

Cumartesiyi pazara bağlayan gecelerde BursaRay’ın sabaha kadar çalıştığını hatırlatırken, otobüs filosunu gençleştirmek için çalışmalara başladıklarını dile getirdi.

Ardından Mehmet Akif Ersoy Kültür Evi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zemine serilmiş posteriyle ilgili provokasyona değindi.

Ve şöyle dedi:

“Bu tür kumpasların bir daha olmamasını diliyoruz. Kurumları yıpratma anlayışını artık uzak tutmalıyız. Bizler hizmet üretiyoruz ve üretmeye devam edeceğiz. Olay sosyal medyaya düşünce üzerine ciddiyetle gittik. Emniyet de sorguladı. O poster sonradan oraya getiriliyor. Şoförü, gece zabıta ekipleri aldı ve emniyete teslim ettik. Cumhurbaşkanlığı makamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin makamıdır. Her kim Cumhurbaşkanı ise onun posterinin, resminin yere serilmesini asla kabul etmeyiz. Bunu yapanları asla cezasız bırakmayız. Adi, basit ve ahlaksız bir yaklaşımdır. Durum savcılığa intikal etti, biz de takip ediyoruz. Bu organizasyonun kim tarafından yapıldığı ortaya çıkarılmalıdır. Bu belki başka organizasyonun ayak izleri de olabilir. Personelimizin tamamını da uyarıyorum. Hepsini seviyorum ama böyle bir şeylere bulaştıklarında hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Olay tamamen Büyükşehir Belediyesi’ni yıpratma çabasıdır.”

Belli ki birileri hesap peşinde, kuru yaprakları, çalıları tutuşturup, ormanı yakmak istiyor. Umarız savcılar bu taşeronları en kısa sürede bulup, yargıcın önüne getirir.

Bitmedi,

Başkan Bozbey Bursa’da yaşayanların değerlendirmesine, vicdanlarına havale ettiği, Heykel’deki Tarihi Belediye Binası için Vakıflar’ın 1 milyon 440 bin TL kira istediğini açıkladı.

Hanlar Bölgesi’ndeki kiracılarına iktidarın uyarılarına, Mehmet Şimşek’in talimatlarına rağmen yüksek miktarda kira istediği için esnafa, ticarethane sahiplerine kan kusturan Vakıflar, aldığı talimatla Büyükşehir’e de çift dalmış!

Hadi gelin belediyeye ait taşınmazlara Vakıflar’ın nasıl el koyduğunu Bozbey’den dinleyelim:

 “Kamu hizmeti için belediyemiz tarafından restore edilmiş, satın alınmış ya da yıllar önce belediyeye kazandırılmış birçok yapıya Vakıflar el koydu. Bunlardan en çarpıcısı, Bursa Tarihi Belediye Binası’dır. 1880’lerde yapılan bina, 1928’de belediye adına tescillenmiştir. Vakıflar, bu bina için yıllık 1 milyon 440 bin TL kira istemektedir. Vakıflar Bölge Müdürü’nü arayarak konuştum. 350 bin lira olan kirayı 200 bine düşürdüklerini söyledi ve ‘3 gün içerisinde ödersiniz. Ödemezseniz gider oraya otururum. O binaya taşınırım' dedi. Böyle bir şeyi Bursalıların adına kabul etmem mümkün değil. Mahfel de elimizden alınmıştır. Şehir Kütüphanesi için yıllık 120 bin lira kira istenmektedir. Mahkeme Hamamı, Tahsilat ve Eski Lojman, Hakkı Paşa Konağı, Hüsnü Züber Evi, İncirli Hamamı, Beyazıt Paşa Medresesi, Umur Bey Hamamı, Mudanya Tahir Ağa Hamamı, Hünkar Köşkü civarındaki arsa, Darphane Kültür Merkezi gibi birçok taşınmaz benzer gerekçelerle elimizden alınmıştır. Bu yapılarda vakfa ait herhangi bir mimari ya da tarihi eser bulunmamaktadır ve çoğu tamamen belediye yatırımıyla ihya edilmiştir. Eserlerin, zeminindeki eski bir kayıt gerekçe gösterilerek elimizden alınması, hem adaletsiz bir uygulamadır hem de kamu hizmetine zarar vermektedir. Hukuki ve idari mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.

Halk, belediyeye ait taşınmazların AK Parti’deyken susan, ölü taklidi yapan Vakıflar’ı, CHP’li belediyelere olan refleksi nedeniyle sorgulaması lazım!

Böyle bir adım atacak cesaretleri yoksa, şapka da çıkarabilirler!

İkinci barış sürecinde, “aile yılında” baharı beklerken, CHP’lilere ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar.

Bakalım Bozbey, Haziran ayı değerlendirmesinde neler anlatacak; şimdiden merakla bekliyoruz!

Zehirlenme öyle acayip bir boyut kazandı ki,

CHP’liler yakında nefes aldıkları için hesaba çekilebilir!